HTV, 2 Ekim Pazar günü sabah saat 10’da Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın konuk olduğu programla yayın hayatına girdi. Ben de kanalda; iş, sanat, medya ve spor dünyasının ileri gelenleriyle sohbet programı yapacağım
Ağustos başlarıydı, dostum Nuri Çolakoğlu’nu aradım. “Ben de tam seni arayacaktım, yeni bir şey yapıyorum, sağlık kanalı açıyorum, muhakkak yarın buluşalım” dedi, daha “Merhaba” diyemeden. Sağlık kanalı yıllardır hep konuşulan, fakat bugüne kadar kimsenin yapamadığı bir şeydi. Çok sevindim, heyecanla, “Tamam buluşalım” dedim ve buluştuk. Nuri’nin odasında Sibel Güneş ve Gültekin Uçkun vardı. Biraz sonra İlhan Kirit de katılınca tüm üst yönetim bir araya gelmiş oldu. Nuri heyecanla, o hiç durmadan çalışan ve inanılmaz projeler üreten, 24 saati 36, hatta 48 saat olarak yaşayan beyniyle hazırladığı projeyi anlattı ve “Hadi sen de ne yapacaksan karar verelim, hemen planlamaya başlayalım, 2 Ekim’de yayına gireceğiz, çok işimiz var” dedi.
O kadar güzeldi ki anlattıkları, bir doktor olarak kendimi sağlık programları bonmarşesinde hissettim. Gündüz programları çok çeşitli, beğen beğen al, hepsi ilginç, bütün programlar seyircinin anlayıp, uygulayabileceği sempatik sunumlar üzerine kurulmuş. Geceleriyse geç saatte, sabaha kadar sürecek doktorlara ve tıp mensuplarına yönelik programlar sunulacak. Pek çok anlaşma yapılmış yurt dışındaki tıbbi program yapımcılarıyla. Konferanslar, seminerler hepsi var. İsteyen gece kaydedecek, gündüz seyredecek; uykusu kaçan, nöbetçi olan da gece yarısı eğitime katılmış olacak.
Gündüzleri Prof. Dr. Cihan Aksoy Hoca’nın o her hastalığı ve olayı kendi yaşarmışçasına içtenlikle anlattığı programı, beslenmeyi çok değişik, günlük yaşamda kullanılabilir bir açıdan sunan Dr. Yasemin Bradley’in programı izliyor. Bunları, güncel sağlık konularını kolay anlaşılabilir üslupla sunan çeşitli programlar takip ediyor. Kimler yok ki, Sinem Güven, Sibel Arna, Şulecan Dalbudak Toközlü, Bahar Akça ve Aysun Bal, programlar hazırlayıp, sunuyor. Gece yarısından sonra da Billur Kalkavan ‘büyükleri’ ilgilendiren bir program sunacak, cinsel sağlık üzerine.
Vip&Fit programı doğdu
Laf döndü dolaştı tekrar bana geldi. “Sen de program yapar mısın?” demiyor da, “Sen nasıl bir program yapmak isterdin?” diyor, yılların ‘televizyon kurma önderi’ Nuri Çolakoğlu, benim hayranlığımdan emin. Sağlık alanında bir ‘ilk’ içinde bulunmanın mutluluğunu yaşamak için bundan daha güzel ne olabilirdi ki?
“Nuri, ben değişik bir program yapayım. Çok çeşitli sağlık programları planlamışsınız zaten, ben de çıkıp sağlık anlatmayayım. İş, sanat, medya, spor dünyasının ileri gelenleriyle, onların yaşamlarının pek de bilinmeyen yönlerini de katarak kısmen de sağlık rüzgarı esen bir sohbet programı yapayım. Çoğu konuşacağım kişiler zaten benim dostlarım” dedim. Nuri, “Harika fikir bu, nefis, gel kurgulayalım hemen” dedi, kurguladık. Haftada altı gün yayınlanacak, bir gün sabah kuşağında, bir gün akşam. Cumartesi, pazar da gündüzleri. Ve böylece ‘Vip&Fit’ programı doğdu ve yerleşiverdi hemen hayatımıza.
Güncel mesajlar veriyoruz
Stüdyo dışında yarım saatlik bir program çekiminin önü ve arkasıyla 3-4 saati bulacağını, çok profesyonel, detaylara önem veren bir çekim ekibinin üç devasa kamerayla saatlerce çalışması gerekeceğini bilmezdim. Ayrıca insanın böyle bir program yaparken kendisine belli etmeden yardım eden bir de yapımcısı olacağını, benim yapımcımın da Özlem Dinç adında bir melek olup, beni büyük sabır ve incelikle yönlendirebileceğini de bilmezdim. Bu programın gerçekleşmesindeki katkıları için dostlarıma ve programıma katılma nezaketi gösteren herkese ne kadar teşekkür etsem az. Onlar sayesinde hem tatlı sohbetler yapıp, hem de sağlıklı yaşam alanında güncel mesajlar verebiliyoruz. HTV, Digitürk 61, D-Smart 70’inci kanallarda.