Uyku, yemek yemek, su içmek, nefes almak gibi organizma için vazgeçilmez bir zorunluluk. Çoğu insan günlük yaşantısının üçte birini uyuyarak geçiriyor. Düzenli ve sağlıklı bir uyku, insan bedeninin pek çok sistemi için olduğu kadar yaşam kalitesi için de vazgeçilmezdir. Uyku konusunda sınıf arkadaşım, Amerikan Hastanesi Uyku Laboratuvarı şefi Dr. Sabri Derman’dan çok ilginç bilgiler verdi, bunlar sizlerle paylamak istiyorum.
Sağınıza yatın
Uyku sırasında yatış pozisyonuyla ilgili olarak vücutta ilginç değişimler olur. Yatılan tarafa bağlı olarak burun deliklerinden birisi tıkanırken, diğerinin açıldığı ve solunumun açık olan burun deliğinden yapıldığı belirlenmiştir. Ayrıca, nefes alnan burun deliğiyle beynin yarımküreleri ve sempatik-parasempatik sinir sistemleri arasında da bir ilişki olduğu çalışmalarla gösterilmiştir. Burun içi astar 1.5-2 saatlik döngüler içinde şişer ve söner. Bazı araştırmacılara göre, sağ tarafa yatılması durumunda, sağ burun deliği tıkanmakta, sol burun deliği açılmaktadır ve parasempatik sinir sistemi faaliyetleri artmaktadır. Bu nedenle kalp hızı yavaşlar, tansiyon düşer ve mide-bağırsak faaliyetleri yavaşlar. Sonuçta kalbimiz daha az yorulur, uykuya dalmamız kolaylaşır, dinlenmemizin daha iyi olmasına olanak sağlar.
Sola yatmak organlara baskı yapıyor
Diğer yandan sol tarafa yatıldığında sol burun deliğinin tıkanmasıyla sağ burun deliğinden nefes alınması, sempatik sinir sisteminin faaliyetlerinde artışa yol açar. Bu durumda kişi heyecanlanmış gibi olur ve atışlardaki hızlanmayla kalp daha da yorulur. Bu yüzden uykuya dalma zorlaşır. Sol tarafa yatarak uyumada bu araştırmalara göre, vücut yeterince dinlenemeyebilir. Yüzüstü yatmak da kalp, akciğerler ve mideye baskı yapacağından rahatsızlık verebilir. Sırtüstü yatıldığındaysa uykuya dalmada gecikme olabilir. Bu durumda gün içinde olduğu şekilde iki burun da açık olacak ve parasempatik sistem uyarılamayacaktır. Kişiden kişiye değişebilmekle birlikte, en olumlu yatış pozisyonunun sağ yana yatarak ve ayakları vücuda doğru çekerek uyuma şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu yatış şeklinde sindirim sistemi daha rahat çalışacağı gibi mide ve bağırsaklar da korunacaktır.
Ve, diğer dikkat edilmesi gerekenler
Uyuma ortamının karanlık, sessiz ve serin olması, yatağın kişiye uygun sertlikte olması gereklidir. Bu faktörlere ek olarak kaliteli bir uyku veya rahat bir şekilde uykuya geçebilmek için yemek yedikten ve/veya alkol aldıktan en az 3 saat sonra yatmaya özen gösterin. Akşamları ana öğününüzü çok geç saatlere bırakmayın ve protein ağırlıklı, ağır yiyecekler yerine daha hafif, az yağlı öğünler tercih edin.
Bazı baharatlar da uyku sırasında mideyi rahatsız edebilir. Kafeine karşı duyarlılığınız yüksekse akşamları geç saatlerde çay, kahve, kola, çikolata gibi kafein içerikli yiyecekleri tüketmeyin. Yoğun ve stresli bir günün ardından geceleri uykuya dalmakta zorlanıyor veya psikolojik nedenlere bağlı uykusuzluk çekiyorsanız gece yatarken papatya, melisa gibi çaylar veya 1 bardak ılık süt içerisine 1 tatlı kaşığı tarçın ekleyip içmek sizi rahatlatacaktır.
Doktorunuza danışın
Valerian (kedi otu), pasiflora gibi bitkilerin kapsülleri de, eğer doktorunuz uygun görüyorsa, bu konuda size yardımcı olabilir. Bu bitkiler antideprasan değildirler fakat her bitkisel takviyede olduğu gibi, etken maddelerinin yarardan çok zarar getirmemesi için, özellikle kullanım talimatları, sizin kişisel durumunuza uygunluğu, kullandığınız ilaçlarla etkileşimleri ve dozlar konusunda doktorunuza veya eczacınıza danışmanız sağlığınız açısından en doğrusudur.