Başkalarına yardım edeyim, destek olayım derken işin ölçüsü kaçabilir. Bir bakarsınız kendi hayatınızda ikinci plana düşüvermişsiniz. “Hayır” cevabı verirken kesin ifadeler kullanın, açık ve net argümanlar öne sürün
Hani bazı günler vardır ya, her şeyi bırakıp kaçmak istersiniz. Devamlı çalan telefonda bir şeyler soranlar, randevusuz hatırınızı sormaya geldiğini söyleyip de kendi dertlerini anlatan ziyaretçiler, “Geçerken şöyle bir uğradım” deyip bir saat sonraki arkadaş yemeğine kadar belli etmeden vakit geçirenler, “Zımban var mı?” diye odanıza dalıp o arada size gelen bir davetiyeyi, “Gitmezsen bana verir misin?” diye çaktırmadan rezerve eden iş arkadaşınız.
Kendinizi sokağa attığınızda da yüzlerce kişi arasında gözlerinizi size dikip, hedefe kilitlenmişçesine
Yeni yükler üstlenmemek için
Başkalarını üzmemek, kırmamak ya da memnun etmek için “Evet” demek yerine, yeri geldiğinde “Hayır” demesini öğrenmediğiniz takdirde, sonunda herkesin isteğini yerine getirmekten bağımsızlığınızı kaybettiğinizi, boş zamanınızın kalmadığını ve en önemlisi de karşınızdaki kişinin size saygısını yitirdiğini görebilirsiniz. Bazı kişiler gerektiğinde “Hayır” demeyi beceremez ve durmadan yeni yükleri üstlenmek zorunda kalır. Bunun sonucu hayatlarının kontrollerinden çıkması, kullanılma hissi ve sırtlarına yüklenenlerin altında ezilmeleri olabilir.
Eğer kendinizi hep “Evet” demek zorunda hissediyorsanız, istediğinizde “Hayır” demeyi kolaylaştırmak için, cevabınızı gerekçelendiren argümanlar düşünün ve stratejiler geliştirin. “Hayır” dediğiniz kişi, bir argüman öne sürdüğünüzde sizi daha iyi anlayacaktır.
Söz gelimi çarşamba günü şefiniz akşam birkaç saat daha kalmanızı istemişse ona vereceğiniz “Çarşamba akşamları halı sahada maç yapıyoruz, fazladan adam da yok, ben olmazsam maç kalır” gibi kibar bir “Hayır” cevabı, şefinizi rencide etmeden sizi bu durumdan kurtarabilir. “Hayır” derken alternatif sunmayı da deneyebilirsiniz. Örneğin onun isteğini başka bir şekilde yerine getirebileceğinizi gösterebilirsiniz; “Bu akşam bir arkadaşımla randevum var ama, yarın erken gelip ilk iş olarak bu isteğinizi halledeceğim” gibi bir alternatif hem sizi, hem de karşınızdakini mutlu edebilir. Konuştuğunuz kişiyle göz temasını kaybetmez ve “Hayır” derken gülümserseniz, kişiyi değil, sadece onun ricasını reddettiğinizi dostça bir yaklaşımla gösterebilirsiniz.
Kesin ifadeler kullanın
“Hayır” cevabı verirken mümkünse kesin ifadeler kullanın, söyledikleriniz açık ve net olsun. “Yarınki görüşme ve gidilecek toplantıyı sizin yerinize üstlenebilirim ama perşembe günkü sunumu yapamam” gibi.
Net ifadeler yerine “Bir bakayım öğleden sonra zamanım kalırsa olabilir” gibi muğlak ifadeler yanlış beklentilere, çelişkilere neden olup sizi söz vermiş de vazgeçmiş gibi bir duruma düşürebilir.
“Hayır” demekte güçlük çekenler ve bunu aşamayanlar, küçük denemelerle “Hayır” demeye alışmayı deneyebilir. Kasap tartıya biraz daha fazla et koyup da, size “Yarım kilo yerine 650 gram olsa, olur mu?” diye sorduğunda ona “Hayır, sadece yarım kilo istiyorum” diyerek işe başlayabilirsiniz. Kasaptan çıkınca ne denli mutlu olduğunuz sizi şaşırtabilir. Günlük yaşamda her küçük başarınız özgüveninizi ciddi anlamda artırabilir ve gerektiğinde sizin daha kolay ve net bir şekilde “Hayır” demenize yardımcı olabilir.
Aslında çekinilenin tam aksine, amirler, memurlar, müşteriler ve çevrenizdeki çeşitli kişiler bir “Hayır” cevabını dostça formüle eden ve ayrıca buna gerekçe gösterebilen kişilere daha çok saygı duyar. Arkadaşlarınız ve aile üyeleriniz de yeri geldiğinde “Hayır” demeyi biliyorsanız, sizi daha çok takdir edecektir. Eğer “Hayır” diyememek sizi rahatsız ediyorsa veya yakınlarınız sizin bu huyunuzdan şikayet ediyorsa, onlara kulak verin ve gerektiğinde uzmanından profesyonel yardım alın, çok rahat edebilirsiniz.