Sık sık duyarız yakınlarımızdan, “Son zamanlarda ben de amma unutkan oldum” diye. Aslında yaş kaç olursa olsun bu unutkanlığı artıran bazı etkenler var. Bu etkenleri kontrol altına almak ve düzeltmek büyük yararlar sağlar. Hafızamıza negatif yönde etki yapabilecek etkenlere bazı örnekler:
* Kronik stres ve endişe hali
* Depresif ruh hali
* Tiroid bezi hastalıkları, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kronik akciğer, karaciğer ve böbrek hastalığı
* Damar sertliği
* Doymuş yağ oranı yüksek, omega 3 yağ asitleri fakir olan beslenme tarzı
* Alkol kullanımı
* Vitamin B-12 noksanlığı
* Enfeksiyonlar
* Bazı ilaçlar
* Fiziksel ve zihinsel egzersiz azlığı
* Kafaya alınan darbeler
* Eğitim seviyesinin düşüklüğü
Böyle uzun bir listeden sonra, bir de iyi haber verelim. Eğer hafıza zayıflığı bu faktörlerden birine bağlıysa, o faktörün ortadan kaldırılması belleğimizin eski gücünü yeniden kazanmasını da sağlayacaktır. Örneğin stres ve depresyonun hem hayvanlarda hem de insanlarda bellek fonksiyonu üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu gösterilmiştir. Stres sonucunda kandaki kortizol düzeylerinin artması, beyinde doğrudan ve dolaylı toksik etki yapmaktadır. Keza fazlaca yağlı protein kaynakları ve işlenmiş karbonhidratlarla doymuş ve trans yağ tüketimi hafıza zayıflığı riskini artırırken, balık (omega 3 içeren) tüketimi ise bu riski azaltmaktadır.
Kaslarımız gibi beynimizin de kondisyona ihtiyacı vardır. Okuma, yap- boz, bulmaca çözme, satranç gibi hobileri olanlarda Alzheimer hastalığı riskinin 2.5 kat daha az olduğu bulunmuş. Sosyal aktivitelerde bulunmak, müzik veya dil kurslarına gitmek, yeni bir bilgisayar programı öğrenmek gibi entelektüel etkinlikler beyinde hücreler arasındaki bağlantıları ve nöronların esnekliğini artırıyor, beyindeki hücrelerin daha fazla çalışmasına ve yeni hücrelerin de yapılmasını sağlıyor.
Yüksek öğrenim düzeyine sahip olmak ve zihinsel aktivite ile sosyal etkileşimi koordine eden sosyal faaliyetler de (örneğin kart oyunları, bilgisayar oyunları vb) hafızayı koruyor.
Hafıza fonksiyonunun kaybı kadar, korunmasının da birçok faktöre bağlı olduğu biliniyor. Beynin genç kalması için en önemli dört faktör, zihinsel aktivite, fiziksel zindelik, stresin azaltılması ve sağlıklı beslenme olarak sıralanmakta.
“Yoğun bir iş temposu içinde unutkanlıktan şikâyet eden gençler ne yapmalı?” diye soracak olursanız, onlara da tempoyu biraz yavaşlatmaları ve tek bir işe odaklanmaları öneriliyor. Aynı anda birçok işle uğraşmak ve dikkat dağınıklığı özellikle gençlerdeki en büyük unutkanlık nedeni.
Ayrıca yukarıda değindiğimiz gibi stresin azaltılması gerekiyor. Bunun için yoga, meditasyon ve benzeri aktiviteler yararlı olabilir. Derin nefes alma teknikleri öğrenilmesi ve bunların düzenli olarak uygulanması başarılı bir stres yönetimi programında önemli yer alabilir. Stres konusuna önem vermek ve gerektiğinde profesyonel yardıma başvurmak ciddi yararlar sağlar. Yeterli ve düzenli uykuyu da unutmamak lazım. Uykusuzluk her yaş grubunda hafıza ve konsantrasyonu etkileyebilir.
Hafızanın düşmanları
Sonuç olarak hafif bir unutkanlık her zaman beyin fonksiyonlarında bir azalma ya da başka hastalıkların belirtisi anlamına gelmez ama küçük de olsa Alzheimer hastalığı olasılığını da atlamamak gerek. Alzheimer beynin bellek, zekâ, yargılama, dil ve davranış fonksiyonlarını bozan bir hastalıktır ve böyle bir durumdan yakınlarınızın veya sizin en ufak bir şüpheniz varsa, doktorunuza danışmalısınız.
Düzenli yapılan her türlü fiziksel aktivitenin beyinsel fonksiyonlara destek olduğu söylenebilir ama beyin için belki de en iyisi, temiz havada yapılan düzenli yürüyüştür.
Beslenmenin beyin fonksiyonu ile ilişkisi konusunda pek az kuşku var. Alkol, doymuş yağlar, toplam kalori tüketiminin yüksek olması (günde 2000-3000 kalori), rafine karbonhidratlar ve yüksek tuz tüketimi hafızanın düşmanları arasında sayılabilir. Peki hafızanın dostları kim? Onlar da antioksidanlar (A, E, C vitaminleri, selenyum gibi), omega-3 yağ asitleri, B-kompleks vitaminleri (özellikle folik asit, B12 vitamini), lesitin, koenzim Q10, fosfatidil serin (örneğin yumurtanın sarısı) ve asetil L-karnitin. Bu maddelerin doktor kontrolünde kullanımı, vücudun tümünde olduğu gibi, hafıza gücünde de koruyucu ve destekleyici etki yapabilir.
Yemeklerinizi ayrıca zerdeçal, zencefil gibi baharatlarla lezzetlendirmekle de beyin hücrelerinizi bunların yangı (inflamasyon) önleyici etkilerinden ötürü sevindirmiş olursunuz.