Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Göbek, yani karın çevresinde yağ toplanması çoğunlukla erkeklerin sorunu olarak bilinir. Bugün artık karın çevresindeki yağların bugün şeker hastalığından yüksek tansiyon ve kansere kadar birçok soruna yol açtığı biliniyor. Kadınlar ise daha çok kalçalarındaki yağlardan şikâyet ederler. Ama kadınların göbek sorunundan muaf oldukları da söylenemez. Birçok kadın yaşları ilerledikçe ve özellikle menopozdan sonra karın çevresindeki yağların arttığını fark eder.
Bunun kalıtımdan hormonal değişimlere ve yaşa bağlı kilo artışına kadar birçok sebebi var. Üstelik karın yağlarının artışı, kalçada yağ toplanmasına göre sağlık açısından çok daha riski bir durum. Onun için yaşam tarzı değişikliği ve bu yağları eritmeyi hedefleyen aktif ve hareketli bir yaşamla göbeğe karşı mücadele etmek gerek.

Hastalık riskini artırır

Yaşla birlikte metabolizmanız yavaşladıkça vücudunuzdaki yağ miktarı artmaya başlar. Kadınlarda yağ artışı erkeklerden daha fazladır. Menopozdan sonra vücudunuzdaki yağ dağılımında bir değişim olur; kol, bacak ve kalçalardaki yağlar azalırken karındaki yağlar artar. Aslında göbekteki yağlar görünenden ibaret değildir, karnın derinliklerinde iç organları saran yağları da hesaba katmak gerekir.
Bu tipteki yağlanma, aşağıdaki sağlık sorunlarıyla ilgili risk artışı ile ilişkilidir. Kalp ve damar hastalıkları, diyabet, metabolik sendrom, yüksek tansiyon, safrakesesi hastalığı gibi hastalıklardan meme kanseri, kolorektal kanser gibi hastalıklara kadar hastalık riskini artırır.
Yavaşlayan metabolizma ve azalan fiziksel aktivite genel kilo artışına katkıda bulunurken karın çevresindeki yağ artışı için kalıtım önemli bir faktör olabilir. Hormonlar da rol oynar. Menopozdan sonraki hormonal değişiklikler vücudun yağları parçalama ve depolama biçiminde değişikliğe neden olarak yağların göbekte daha çok toplanmasına yol açar.
Karındaki yağ hücrelerini, sadece yakılmayı bekleyen pasif bir enerji deposu olarak görmek yanlıştır. Zira bu hücreler hormonlar ve sağlığınızı etkileyen başka maddeler üreten aktif hücrelerdir. Örneğin bu yağ hücreleri bazı tip II diyabetin öncülü olan insülin direncini teşvik edebilen hormonlar üretir; yine oradaki bazı hücreler de menopozdan sonra östrojen üretmeye devam ederek meme kanseri riskinizi artırır.

Bel-kalça oranı

Günümüzde kadında 80, erkekte 94 santimi geçmeyen bel çevresi bugün sağlık göstergesi olarak kabul ediliyor. Bel çevresi, tercihen çıplak ya da iç çamaşırlarla alınmalıdır. Kemer varsa gevşetilmelidir. Ölçüm sırasında ayaklar birbirine yakın şekilde (yaklaşık 12-15 cm) durulmalıdır. Normal şekilde nefes alınmalı ve ölçüm okunduğu sırada hafifçe nefes verilerek karın içeri çekilmelidir. Bel çevresi ölçümü alt kaburga kenarı ile leğen kemiğinin üst kenarları arasındaki mesafenin orta noktasından yapılır. Bu da mezuranın göbek deliğinin üzerinden, yani belin en ince olduğu yerden geçmesi anlamına gelir. Plastik bir mezura kullanılmalıdır. Mezura gergin tutulmalı ve yatay pozisyonda olduğundan emin olunmalıdır. Mezura, çok sıkmamalıdır, ölçüm yapan kişinin bir parmağını mezura ile kişinin bedeni arasına yerleştire-bileceği kadar gevşek olmalıdır.

Haberin Devamı

Göbekteki yağlar kalçadan daha riskli

Göbeği egzersiz ve bilinçli beslenmeyle eritmek mümkün
Karın yağları ve karındaki iç organları sarmalayan yağlar, düzenli egzersiz ve sağlıklı bir diyete iyi yanıt verir. Karın egzersizleri karın kaslarının form tutmasına ve göbeğin düzleşmesine yardımcı olur. Burada önerilen, bel çevrenizde kalınlaşma başlarken zamanında önlem almak. Doktorunuzun önerileri doğrultusunda beslenme uzmanından nasıl beslenmeniz gerektiği konusunda gerçekleri öğrenip uygulamanız en doğru yol.
Hareketli bir yaşam sürüp düzenli egzersiz yapmadan kilo problemini halletmek mümkün olamayacağından yine doktorunuzun önerileri ile tempolu yürüyüş gibi düzenli egzersize başlamalısınız.