Bir senedir sizlerle bu sayfalarda beraberiz. Tam bir yıl oldu, Cafe Milliyet yayın hayatına başlayalı. Ben çok seviyorum Cafe’yi. Dostlarım da çok sevdiklerini söylüyorlar, inanılmaz gururlanıyorum. Mutluyum, değerli dost Sedat Ergin beni ilk günden sarıp sarmaladı ve yazar statüsüne soktu, sevgili Ayşegül Aydoğan hep moral verdi. Gençlik arkadaşım rahmetli Hamdi Simavi’nin oğlu Harun Simavi’nin başında olduğu bir “Cafe”de yazmak da, bana hep onur verdi, veriyor. Hepimiz çok şeyler yazdık, çok şeyler okuduk. Benim açımdan bakıldığında sağlık bilinci bu bir yıl içinde daha da yerleşti. Bundan birkaç yıl önce yemeklerde, toplantılarda sadece kolesterol konuşulurken, son yıllarda artık sohbetlerin vazgeçilmez konuları hareketli yaşam, stress, sağlıklı yaşam gibi başlıklar oldu. Her geçen yıl daha da belirginleşiyor, bu yüzyıl tam anlamı ile bir sağlık yüzyılı..
Peki bu kadar insan hayatının değerli olduğu bir yüzyılda, insanlar hâlâ ya önem vermediklerinden, ya da bilgisizliklerinden, kendilerine ve çevrelerine zarar verebilecek hareketler yapıyorlarsa ne demeli acep.
Geçen gün yine Emirgan - İstinye arasında yürüyorum, akşamüstü. Trafik fena değil. Birden eski model bir Mercedes, önündeki arabaları cidden tehlikeli bir şekilde sollayarak araya girdi. 30’lu yaşlarda biri kullanıyor, yanında muhtemelen eşi bir hanım ve hanımın kucağında 3-4 yaşlarında bir çocuk. Şoförün emniyet kemeri takılı değil, annenin emniyet kemeri takılı değil ve üstelik ön koltukta kucağında hiçbir şeyden habersiz, babasının yapacağı küçücük bir hatada ölüme atılmaya hazır bir çocuk, gidiyorlar.
Çocuklar ön koltukta!
Hep görüyorum küçük çocukları ön koltukta oturtuyorlar, hatta bazen baba arabayı kullanırken kucağına bile alıyor. Düşünebiliyor musunuz, o çocuğun 30 kilometre gibi azıcık bir süratte bile nasıl öne fırlayıp torpidoya ve ön cama çarpacağını. Eğer annenin veya babanın kucağındaysa ve onlarda da emniyet kemeri takılı değilse, ön cama çarptığı an, 30 kilometrecik bir sürat ile bile tonlara varan anne veya babasının ağırlığı altında nasıl sıkışıp hayati tehlikeye gireceğini.
Ben dahiliye ihtisasımı Almanya’da yaparken, orada TV’de “Yedinci His” diye bir trafik programı vardı. 30 kilometre süratle giderken, ön koltukta oturan kişilerin, emniyet kemeri takmadıklarında, herhangi bir önden çarpmada nasıl suratlarının paramparça olduğunu defalarca gösterirlerdi. Küçük çocukların ise azıcık süratlerde nasıl fırladığını ve bunların anne veya baba ağırlıkları ile nasıl ezildiklerini mankenlerle gösterirlerdi.
Arka koltuklar da küçük çocuklar için tehlikeli, eğer kendi özel koltuklarında oturup, kemerleri ile bağlı değillerse. Hele arka koltukta kemeri takılı olmayan birinin kucağında küçük çocuk oturtuluyorsa, o çocuk yine 30 km’lik bir süratte bile önden çarpıldığında, ön koltuğa doğru fırlayacak ve kucağında oturduğu kişinin, sürat nedeniyle onlarca kat artan ağırlığı ile ezilecek.
Airbag’e dikkat edin
İnsanlar emniyet kemerini yüksek süratlerde kendilerini korumak için yapılmış zannediyorlar. Oysa asıl problem 50 km’ye kadar olan şehir içi yollarda. Yavaş süratlerde yapılan kazalarda emniyet kemeri takmamış kişiler önlem alamadan öne fırlayarak yaralanıp, ölebiliyorlar.
“Airbag”ler de emniyet kemerleri gibi hayat kurtarmaya yardımcı cihazlar, tabii eğer doğru kullanılırlarsa. Düşünün önde takılı bir “airbag”, önden çarpma anında o kadar güçlü ve hızlı şişecek ki, kişi ön cama çarpmadan bu aradaki boşluğu doldurup onu koruyacak. Sağ koltukta bu “airbag”leri iptal eden kilitler var, sebebi de oraya özel ön koltuk için yapılmış bebek koltuğunda bir bebek oturtulursa, bu bebeğin bir kaza anında “airbag”in basıncı ile sıkışıp ezilerek ölmemesi.
Ülkemizde ise bırakın özel koltuğu, bebekler ön koltuklarda serbestçe kucakta veya tek başına oturtulduğu için ve bu yolcu koltuğu “airbag” leri de iptal edilmediğinden, bu inanılmaz sıkışma kazaları maalesef olabilmekte.
Yola devam ettim, geçen arabaları seyrede, seyrede. Sadece 8-9 arabadan birinin şoförü ve yolcusu emniyet kemeri takıyordu. Hayretler içinde kaldım, insanların bu hem kendilerinin hem de sevdiklerinin sağlığına önem vermemeleri karşısında.
Çocuklara özel ilgi
12 yaşına kadar çocuklar ön koltukta oturmayacak, daha küçükler ve bebekler ise ya arka koltukta kendileri için özel olarak yapılmış kemerli koltuklarda veya ön koltukta yine özel olarak yapılmış, ters bir şekilde koltuğa emniyet kemeri ile bağlı olan özel koltuklarda oturacaklar. Tabii özel koltuk ön koltuğa takılıysa “airbag” devre dışı bırakılacak. Bunlar vazgeçilmez kaideler, eğer çocukların kazalardan mümkün olduğunca hasarsız kurtulması isteniyorsa.