Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ÇALIŞIRKEN NASIL  OTURMALI


Perşembe günü Dr. Aytek Şermet’in
kurduğu, Ortaköy’deki İstanbul Jazz Club’a gittik. İstanbul Gelişim Orkestrası vardı ve inanılmaz bir müzik ziyafeti sundular. Atilla Özdemiroğlu, sahnenin sağ tarafında her enstrümanı büyük bir ustalıkla çalarken, sahnenin sol tarafında da sıcacık gülümsemesiyle insanın içini ısıtan Garo Mafyan harikalar yaratıyordu. Org tam karşısında duruyordu. Devamlı göz attığı notaları ise tam sol tarafında, alçakça bir masanın üstünde ve yere paralel bir şekilde yerleştirilmişti. Notalara bakabilmek için devamlı olarak sol tarafa doğru çarpık bir şekilde eğiliyordu, boynu da devamlı tama yakın bir şekilde sola dönüktü. Özetle omurgasına tek taraflı ve çarpık bir şekilde sürekli yük bindiriyordu. Notaları yan tarafa koymak yerine, karşısına orgun üstüne dikçe bir şekilde koyabilseydi çok rahat okuyabilir, vücudunu da herhalde çok rahatlatırdı.
Bu org çalarkenki oturuş şekli, bana ergonomi biliminin bazı kurallarını hatırlattı. Vücutla oturuş ve ortam arasındaki uyumu inceleyen bilim dalı olan ergonomiyle ilgilenen uzmanlar, günlük yaşantımızın büyük bölümünü geçirdiğimiz bu yerlerde sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmayı amaçlıyor. Çoğumuz günün büyük bölümünü işimiz gereği masa başında geçiriyoruz. Farkında olmadan vücudumuzu sürekli aynı pozisyonda tutuyor ve omurgamıza tek taraflı yük bindiriyoruz. Oturma biçimimiz ergonominin önemli bir konusu.


Klavye
Çalışma yüzeyi üzerindeki bilgisayar klavyesinin orta tuş sırası düzeyindeki yüksekliğinin üç cm, klavyenin yüzey ile eğim açısının ise 10 - 15 derece olması ideal sayılıyor. Klavye kullanırken bilekleriniz keskin veya sert bir yere dayanmamalıdır. Klavyede çalışırken kollarınızın yere paralel olması (dirseklerin 90 derece açı yapması) öneriliyor. Farenin klavyeyle aynı düzeyde olmasına dikkat edin, fareyi kullanan bileğinizi destekleyin.


Dinamik oturma
Uzmanlar ‘dinamik oturma’ kavramıyla, oturan kişinin vücuduna hep aynı şekilde yüklenmesini önlemeye çalışıyor. Dinamik oturma biçimi, otururken vücudun konumunun sık sık değiştirilmesine dayanıyor.
Boyu ayarlanabilen ofis eşyaları kullanın. Aynı pozisyonda çok uzun süre kalmayın. Bedeniniz için rahat pozisyonlar arayın, yine de bu pozisyonları sık sık değiştirin. Her 10 - 15 dakikada bir 30 saniye gibi sık ve kısa aralar verin. Telefonunuza cevap vermek için ayağa kalkın. İşiniz gereği sürekli fare kullanıyorsanız, fareyi kullanan bileğinizi destekleyin.

Beş ayaklı koltuk
Ergonomi uzmanları, “İş koltuğunun beş ayağı olmalı, kolay ayarlanmalı ve sallanmamalı” diyor. Koltuğun sırt parçası otururken omurganın doğal formunu özellikle alt ve orta bölümü desteklemeli. Koltuğunuz, ayaklarınızın tam olarak yere basmasına izin vermeli. Bacaklara giden kan akımının bozulmaması için bacakların pozisyonları sık sık değiştirilmelidir. Çalışma masasının yüksekliğiyle koltuğun yüksekliği uyumlu olmalı, diz ve dirsek eklemleri çalışırken dik açı yapacak şekilde yerleştirilmeli.


Monitör
Monitörünüz, sizden mümkün olduğunca uzak, ama yazılanları görebileceğiniz bir mesafede durmalı. Gözlerinizle monitör arasında takriben 50 - 70 cm mesafe olmalı. Masada okunan şeylerin dik durmasını sağlayan belge tutucuların kullanımı, çalışanları bel ve boyun ağrılarından koruyor. Ancak burada önem taşıyan nokta, gözlerin ekran, klavye ve belge tutucuya eşit uzaklıkta bulunması. Zira ekran başında gözleri en çok yoran olay, yazı yazarken yaklaşık 0.5 ile dört saniyede bir gözlerin klavye, ekran ve okunan belgeler arasında dolaşarak sürekli değişik mesafelere uyum sağlamak zorunda kalması. Gözlerin ekran, klavye ve okunan belgelerden eşit uzaklıkta olması, gözün uyum işini azaltacağından göz yorgunluğunu önlüyor. Sırt ve bel ağrılarınız varsa monitörün yüksekliğini değiştirmeyi deneyin.


Şunu unutmayın ki işyeri, ergonomi denkleminin sadece bir yanıdır. Araç kullanma, evde oturma, uyku pozisyonları, hobileriniz, yürüyüş gibi iş dışı faaliyetlerde de benzer kurallara dikkat ederseniz vücudunuzu rahatlatmaya yardımcı olabilirsiniz. Hem arkadaşım, hem de bu sütunlarda komşum olan fizik tedavi uzmanı Dr. Eser Alptekin’i aradım, çalışma ortamında stres altında kalan vücudumuzu rahatlatmak için yapılabilecek hareketler hakkında konuştuk. O kadar güzel anlattı ki, kendi sütunlarında muhakkak yazmasını rica ettim. Söz verdi, yazacak.