29.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Senem Aydın / senem.aydin@milliyet.com.tr
Gizem Karaca ve Sermiyan Midyat’la vizyondaki yeni filmleri ‘Ay Lav Yu tuu’ vesilesiyle buluştuk. Projenin yönetmenliğini ve senaristliğini yapan, aynı zamanda başrolünü üstlenen Midyat, “Devam filmi olarak düşünüp yazmadım. Seyirci farklı tatta bir hikaye izleyecek” dedi.
Serinin ilk filmi fenomen oldu. İkincisinde neler bekliyor bizi?
Sermiyan Midyat: Bu filmin ilkiyle bağlantısı yok. Zaten devam filmi olarak düşünüp yazmadım. İbrahim’in kayınbabası Christopher yardımıyla, Teksas’la, Tinne’yi kardeş köy ilan ediyor. İbrahim, karısı Jessica, Fehime ve Danny Tinne’yi Amerikanlaştırmak için köye dönüyor. Onlara pilates, golf ve İngilizce öğretiyorlar. Filmde Gizem’in de Bora’yla (Akkaş) güzel bir aşk hikayesi var.
Gizem Karaca: Efsane sahneler var. Özellikle Tinne usulü jakuzi sahnesi süper.
Sizi bugüne kadar modern kadın rollerinde gördük. Köylü kızını oynamak nasıldı?
G.K.: Bu filmle ilkleri bir arada yaşıyorum. İlk komedi filmim, ilk kez köylü kızını canlandırıyorum. Başta, ‘Yapamam, film benim yüzünden mahvolabilir’ diye düşündüm. ‘Deneyelim, en azından bir şive dersi alayım’ derken bir baktım yapabiliyormuşum.
S.M.: Gizem’i ekranda beğenerek izliyordum. Ama bizim ülkemizde başrol oyuncuların bazı şeyleri yapmaları kısıtlanır. Onda da böyle bir kısıtlama olduğunu hissettim. İçindeki fırlamalığı görünce rolün altında kalkacağını anladım. Çünkü canlandırdığı Sultan, fırlama ve çok şeker bir karakter.
G.K.: Sermiyan, beni ikna etmek için toplantılar yaptı. Beynimi yıkadı. En sonunda ‘Süper, haydi ne zaman gidiyoruz sete?’ diye ıktım oradan.
Hayatımda ilk defa şive yaptım bu arada. Şiveyi arkadaş arasında yaparsın tamam ama kamera önünde çok zor. Sermiyan, bana İngilizceyi bile şiveli konuşturdu.
Filmin yönetmen ve senaristliğini yaptınız, aynı zamanda başrolünü üstlendiniz. Beklenti çok yüksek, sizin içinize sindi mi?
S.M.: İçime sindi ama hiçbir beklentim yok. Bu duruma arkadaşlarım da şaşırıyorlar. Beşinci filmim, daha önceki dört projede hayallere kapıldım ama bu defa hiç artı ya da eksi bir hissim yok. Konuşulduğunda da hoşlanmıyorum. Tatlı bir film yaptığıma inanıyorum. Meselesi de olan bir hikaye.
G.K.: İlk filmi izlemeyenler varsa bile ikincisini izlediklerinde ‘Bunun ilki nasılmış?’ diye bakarlar bence. Doğal bir komedi oldu. İnsan hallerine gülüyorsun.
Hikaye Mardin’de geçiyor ama film Ürgüp’te çekildi...
S.M:. O dönem Güneydoğu bölgesi güvenlik açısından elverişli değildi. Mardin’e benzeyen Antalya ve Adana gibi yerleri gezdik. Daha sonra Ürgüp’te karar kıldık.
Filmde abi-kardeşi canlandırıyorsunuz. Nasıl bir ikili izleyeceğiz?
G.K.: Sultan fırlamalıkları ortaya çıksın istemiyor ama abisi onun her şeyi. Güzel, duygusal bir sahnemiz var.
S.M.: Abilerin çok sert kabukları var zannedilir ama çok daha başka türlü düşünürler. İbrahim de öyle bir adam.
‘İnzivaya çekilmedim, gençliğimi yaşıyorum’
Gündeminizde film dışında neler var?
S.M.: İnkılap Yayınevi’yle kitap sözleşmesi imzaladım. Ocak ya da şubat gibi çıkacak. Tek kişilik gösterim ‘Sermiyan Midnight’ tekrar başlıyor.
G.K.: Görüşmelerimiz devam ediyor, netleşen bir şey yok.
Bodrum’a taşındınız. Orada nasıl bir hayatınız var?
S.M.: Kışın iş olunca İstanbul’a geliyorum. Çok mutlu ve sakin bir hayatım var. Her şeyden çok sıkılmıştım. Oraya kendim olmaya gittim. İnzivaya çekilmedim, gençliğimi yaşamaya gittim.
‘Düğünümüz parti gibiydi’
Düğün bitti, balayı yerine filmin tanıtımına geldiniz....
G.K.: Çok iyi geçti. Düğün düğün gibi değildi, sonu bir parti çıkışı gibiydi. Balayını da dert etmiyorum, Kemal’in de şu an işleri var, o da çok yoğun. İyice her şeyi oturttuktan sonra kafamız rahat gidelim istedik.
Sermiyan Midyat düğünde yanınızda mıydı?
S.M.: İki ekstram vardı iptal ettim, uçak bilet tarihimi özel ayarladım. Zaten düğünde beni görünce “Sen ne kadar iyi bir insansın” dedi.
G.K.: Aslında düğünü yanlış bir tarihte yaptık. Çünkü sektörde sezon başlangıcı olduğu için birçok kişi gelemedi. Herkesin seti vardı. Düğünde ilk Sermiyan’ı gördüm. Hatta bir ara gitti sandım ama sonuna kadar oradaydı. Kısa süredir tanışmamıza rağmen yanımızda oldu.
Siz evlenmeyi düşünüyor musunuz?
S.M.: Bugüne kadar düşündürülmedim. Hiç evlenme teklifi de etmedim. Ama bir gerçek, bir de sahte evlenme teklifi aldım.
G.K.: Bizim düğünde birini bulsaydın! Sana güzel masa planı yapmıştım.