04.10.2008 - 10:20 | Son Güncellenme:
Anka
Diş Hekimi Gizem Berk, dişeti sorunlarını lazer yöntemi ile acısız, ağrısız çözebildiklerini bildirdi. Dr. Berk, “Koyu renkli dişetlerinin pembeleştirilmesi veya dişetlerinin boylarının yeniden şekillendirilmesi, normal metotlarla elbette mümkün. Ancak bu tür işlemler ‘cerrahi’ bir işlem gerektirmekte. Anestezi, kanama ve işlem sonrasında ağrı ve kısıtlamalar da dolayısıyla kaçınılmaz. Ancak uygun lazerle, bu bölgeler tamamen anestezisiz, ağrısız ve oldukça az bir kanamayla tedavi edilebilmektedirö dedi.
Oral Lazer Uygulamaları Derneği (OLUD) kurucusu da olan Diş Hekimi Gizem Berk, ANKA’ya yaptığı açıklamada, kimilerinin koyu renkli diş etlerinden, kimilerinin ise gülümsediğinde dişetlerinin aşırı derecede görünmesinden şikayet ettiğini belirterek “Gülüş estetiği insanların genel estetiğini önemli ölçüde etkilediği şüphe götürmeyen bir gerçek ve gülümsemede dişetlerinin görünümü de son derece önemliö dedi. Dr. Berk, koyu renkli dişetlerinin pembeleştirilmesi veya dişetlerinin boylarının yeniden şekillendirilmesinin normal metotlarla da mümkün olduğunu ifade ederek “Ancak bu tür işlemler ‘cerrahi’ bir işlem gerektirmekte. Anestezi, kanama ve işlem sonrasında ağrı ve kısıtlamalar da dolayısıyla kaçınılmaz. Günümüzde tıp haricinde diş hekimliğinde de oldukça yaygın kullanılmaya başlayan değişik dalga boyundaki lazerler, birçok konuda olduğu gibi dişetlerinde yapılacak olan estetik girişimlerde de oldukça avantajlıö dedi.
-1-2 SEANSTA SORUNSUZ DİŞETLERİ- Koyu renkli dişetlerinin, herhangi bir hastalık durumu söz konusu değilse; genelde koyu renkli cilt tipine veya sigara kullanımına bağlı olarak ortaya çıkabildiğini kaydeden Dr. Berk şunları söyledi:
“Cilde renk verme özelliğine sahip hücreler özellikle ön dişlerin dudak hizasındaki dişetlerinde koyu renklenmeler meydana getirmektedir. Bu tip durumlarda yapılan tedavi, renkli bölgenin tamamen uzaklaştırılması şeklindedir. Özellikle yaygın olan renklenmelerde, normal cerrahi işlem için oldukça fazla anestezi gerekmekte ve müdahale son derece kanamalı olmaktadır. Ayrıca tekrar renklenme çok erken bir zamanda görülmekte, bunun da nedeni bölgenin konvansiyonel aletlerle tam olarak temizlenememesidir. Ancak uygun lazerle, bu bölgeler tamamen anestezisiz, ağrısız ve oldukça az bir kanamayla tedavi edilebilmektedir. Hastanın arzusuna göre 1 veya 2 seansta tüm renklenmeler giderilebilir. İşlem sonrasında asitli, gazlı, baharatlı ve çok sıcak gıdalardan kaçınmak dışında hiçbir kısıtlayıcı durum söz konusu değildir. Bölgenin iyileşmesi de yine normal yöntemlere göre çok daha kısa zamanda tamamlanır. Sigara kullanımına bağlı meydana gelen renklenmeler bu alışkanlığın devamı halinde tekrar oluşabilir ancak yapılan bilimsel çalışmalara göre bu süre normal metotlara göre lazerle çok daha uzun sürmektedir. Düzensiz dişeti seviyeleri de yine gülüşümüzde istenmeyen bir görüntüye yol açabilmektedir. Kemik seviyesi yeterli olan vakalarda, manikür benzeri bir işlemle yine lazerle hiç anesteziye gerek kalmadan bu sorun 1 uygulamada tamamlanabilmektedir. Hastaların çoğunluğu bu düzeltmenin ardından, yeme içmede bir kısıtlama yaşamadan günlük aktivitelerine devam edebilmektedir. Anestezi gerektirmediği için, vakit bulamamaktan yakınan birçok hasta; bu tip girişimleri yarım saatlik bir öğlen arasında bile tamamlatabilmektedir. Bu tip problemleri olan hastaların en büyük merakı lazer uygulamalarının maliyetleridir. Normal metotlardan maddi olarak çok fazla farkı olmayan bu tedaviler, konfor ve süre olarak oldukça avantajlıdır.