Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Kalbimizi sevmek ve onunla iyi geçinmek hepimiz için hayati önem taşıyor. Neden mi? Çünkü dünya üzerinde olduğu gibi ülkemizde de ölümlerin büyük nedenini koroner kalp hastalıkları oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre geçtiğimiz yıl, ölümlerin yüzde 39.8’i dolaşım sistemi hastalıkları sebebiyle oldu. Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin ise yüzde 40.5’ini iskemik kalp hastalıkları
oluşturuyor.

Normalde kan, damarlar içinde serbestçe akıp dokulara ve organlara oksijen ve besin taşır. Sağlıklı bir damarın iç yüzeyine bakıldığında pürüzsüz olduğunu görmek mümkündür. Yüksek kolesterol, sigara, tansiyon, aşırı alkol alımı, kişinin beslenme alışkanlıkları ve çevreden kaynaklanan birçok faktör damar içinde deformasyona neden olur. Deformasyona uğramış bölgede zamanla plak adı verilen bir tabaka oluşumu gözlenir ve bunlar damarların esnekliğini azalttığı gibi kan akışını da engeller. Bu duruma mümkün olabildiğince engel olabilmek büyük önem taşır. Damarları korumanın en önemli yolu kan kolesterol düzeyinde, kan basıncında, yüksek kan şekerinde, vücut ağırlığında, homosistein ve ürik asit seviyesinde her zaman normal seviyeleri korumak olmalıdır.

Haberin Devamı

Düzenli beslenme ve egzersiz, en önemli maddelerden. Ben daha önce sizlere ‘kalbe giden yol mideden geçer’ isimli bir makaleyle, kalbinize dost beslenme önerileri vermiştim. Bugün ise yeni okuduğum bir çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yeni yapılan çalışma, beslenmeyle kalp sağlığını koruma arasında bir bağlantı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Damarlarda sertleşmeye karşı

Yapılan bu çalışmaya göre; diyetteki düşük potasyum, kalsifiye arterlere ve aortik sertliğe neden olurken, diyetteki potasyum artışı, insanlarda kalp hastalığına ve buna yönelik ölümlere karşı koruyabilir.

Birmingham’daki Alabama Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, diyetle alınan yüksek potasyumun, normal düzeyde alınan potasyuma göre damar sertliğinde azalmaya sebep olabileceğini gösterdiler. İnsanlardaki bu arterial sertlik, kalp hastalığına ve ölümlere sebep olur.

Düşük, normal veya yüksek diyetteki potasyum oranlarıyla yapılan bu çalışmada, düşük potasyumla beslenenlerde damar sertliğinde belirgin bir artış olduğu görüldü. Tam aksine yüksek potasyumlu beslenenlerde de damar vasküler kalsifikasyon yani birikim azalmıştı. Kısacası yapılan bu araştırmada deniyor ki; muz, avokado gibi potasyumdan zengin besinler damarlardaki kalsifikasyona yani sertleşmeye karşı koruyucudur.

Haberin Devamı

Hangi besinler potasyum içerir?

Birçok sebze ve meyve potasyum içerir. Potasyumu çok yüksek olarak içeren besinler; muz, kivi, kayısı, avokado, dut, nar, kuru meyveler, patates, kuru baklagiller ve soya fasulyesi...

Potasyumu yüksek olarak içeren besinler; ıspanak, pazı, bal kabağı, pırasa, bakla, börülce, ebegümeci, enginar, brüksel lahanası, brokoli ve mantar…

Bunun dışında sizlerle daha önce paylaştığım başka bir çalışmanın verilerini de tekrar hatırlatmak istiyorum. Buna göre de fındık ve yağlı tohumlar, sebze ve tahıl tüketimi kalp hastalıkları riskini azaltırken, tuz tüketimi kalp hastalıklarında ölüm riskini artırıyor.

Haberin Devamı

İşte oranlar:

- Düşük fındık ve yağlı tohum tüketimi kalp hastalıklarında ölüm riskini yüzde 11.6 artırıyor.

- Düşük sebze tüketimi kalp hastalıklarında ölüm riskini yüzde 11.5 artırıyor.

- Tahılların düşük alınması kalp hastalıklarında ölüm riskini yüzde 10.4 artırıyor.

- Fazla tuz tüketimi de kalp hastalıklarında ölüm riskinin yüzde 9 oranında artmasına sebep olabiliyor.