Yaşımız ilerledikçe, iyi beslenmek zihinsel yetenekleri, enerji seviyelerini ve hastalıklara karşı bağışıklığı geliştirebilir. Sağlıklı beslenme, aynı zamanda olumlu bakış açısı ve duygusal olarak dengeli kalmanın anahtarıdır. Ancak diyet ve mahrumiyet anlamına gelmez.
Ruhunuzu besleyin
Yaşınız ya da daha önceki yeme alışkanlıklarınız ne olursa olsun, diyetinizi, nasıl düşündüğünüzü ve hissettiğinizi değiştirmeniz için asla geç değildir.
Hayatınızda yapacağınız küçük değişikliklerle, sağlıklı beslenerek iyi yaşama daha da yaklaşmak ve bedeninizi beslerken ruhunuzu da beslemek mümkün…
Uzun ve güçlü yaşayın
İyi beslenmek, bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalığa neden olan toksinlerle savaşır ve kiloyu kontrol eder. Ayrıca, kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet, kalp krizi, kemik kaybı ve kanser gibi birçok sağlık sorunu riskini azaltır.
Sağlıklı beslenmeyi sadece kilo vermek veya tedavi olmak amaçlı, kısa süreli bir kamp gibi düşünmek yerine, yaşam biçiminiz haline getirmeye çalışın.
Zekanızı keskinleştirin
Beslenmesinde meyve, yeşil sebzeler, balık, omega 3 yağ asitleri ve kuruyemişe yer veren insanların, Alzheimer hastalığına yakalanma riski diğerlerine göre daha düşüktür. Antioksidan zengini yeşil çay aynı zamanda yaşınız ilerledikçe hafızayı ve zihinsel dikkati geliştirebilir.
Daha iyi hissedin
Doğal yiyecekler, size daha fazla enerji verir ve daha iyi görünmenize yardım eder. Vücudunuz kendini iyi hissettikçe, içeriden dışarıya doğru sizin de daha iyi hissetmenize yardımcı olur.
Vücudumuz genetik ve diğer sağlık faktörlerine bağlı olarak değişik yiyeceklere farklı karşılıklar verir. Beslenme, parmak izi gibi kişiye özeldir. O nedenle size en uygun sağlıklı diyeti bulmanız biraz deneyim gerektirebilir.
Bu konuda en doğrusu, bir beslenme uzmanından destek almaktır.
BU GIDALARA DİKKAT!
1. Sebze-meyve: Mevsiminde tüketmeye özen gösterin. Dünya Sağlık Örgütü, gün içinde beş porsiyon sebze-meyve öneriyor. Çeşitliliğe dikkat edin ve rengarenk beslenin. Antioksidan açısından zengin kırmızı ve mor meyvelere daha çok yer verin. Kara lahana, ıspanak, pazı ve brokoli gibi yeşil yapraklıların yanında havuç ve kabak gibi antioksidan zengini sebzeleri tüketin.
2. Süt ve süt ürünleri: Kemik kırılmalarını ve osteoporozu önlemek, kemik sağlığınızı devam ettirmenize bağlıdır. İleri yaştakilerin kalsiyum kaynağı besinlerle günde ortalama bin 200 mg. kalsiyum almaları gerekir. Süt ve süt ürünleri, kalsiyumun en önemli kaynakları olmasının yanı sıra protein içerikleriyle de ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olur.
3. Tam tahıllar: Karbonhidratlar sağlıklı beslenmenin vazgeçilmezi ama doğru olanı seçmek de çok önemli. Beyaz ekmek ve pirinç yerine tam buğday ve çavdar, bulgur, yulaf, kinoa gibi kompleks karbonhidrat kaynağı besinleri tüketmeye özen gösterin. Böylece hem lif alarak bağırsak sağlığınızı desteklemiş, hem de daha uzun süre tokluk sağlamış olacaksınız. Haftada 2-3 kez kuru baklagil tüketimini de ihmal etmeyin.
4 Sağlıklı yağlar: Yağlar yüksek kalori içerir ama yağ yemeden yağ da yakamazsınız. Sağlıklı yağlara beslenmenizde daha çok yer vererek yağlarda da çeşitlilik sağlamak önemlidir. Zeytinyağı, badem, fındık, ceviz, avokado ve Hindistan cevizi yağı, sağlıklı yağlar arasındadır ama miktara dikkat edin.
5. Et ve et ürünleri: Kırmızı et, tavuk ve hindi eti, protein ihtiyacını karşılamaya yardımcı olan et ürünlerindendir. Seçerken görünür yağlardan arındırılmış olmasına dikkat edin. Haftada en az iki kez balık tüketmeye özen gösterin. Anne sütünden sonraki en kaliteli protein kaynağı yumurtayı da sofradan eksik etmeyin.