Aşırı tuz tüketimi; ölüm riskini artırıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Erol, bu yüzden ekmek ve peynirdeki tuz oranlarını düşürdüklerini açıkladı
Tuz hakkındaki farkındalık önemli... Sadece kendi tükettiğiniz tuz değil, etrafınız için de bu mesajı sürekli hatırlamanızı öneririm.
Tuzsuz bir hayattan bahsetmiyorum. Tuzda bulunan sodyum, vücudumuzda birçok görevi olan önemli bir mineral. Vücut sıvı dengesini korur; hücre içindeki ve dışındaki sıvıların hareketini kontrol eder, kan basıncını düzenler, tüm kasların gevşemesi sağlar. Bu kadar hayati fonksiyonlarda görevi varken; “Tuza ihtiyacınız yok” diyemeyiz.
Vücudumuzun günlük sodyum ihtiyacı 2 bin 400 mg.’dır. Bu miktar, 6 gram tuzla karşılanır. Ancak yapılan araştırmalara göre; günlük alınması gereken tuz 6 gram olmasına rağmen, ülkemizde üç katı kadar tüketiliyor. Fazla tüketilmesiyle birlikte de kalp ve tansiyon hastalıklarına yakalanma riski artıyor.
EN ÇOK BİZ TÜKETİYORUZ
Dünyada en çok tuz tüketen ülkeler arasında yer alıyoruz. 2010 yılında açıklanan bilgilere göre; Türkiye’de kişi başı tüketilen tuz miktarı 18 gram...
2012’de yapılan bir araştırmaya göre; bu miktar, 14 grama düştü.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği 2012 verileri; erkeklerde günlük tuz tüketimi 15.72 gram, kadınlarda ise 14.02 gram olduğunu gösterdi.
Kırsal kesimde günde kişi başı tüketim 15.96 gram, kentsel kesimde 14.50 gramdı, ancak bu düşüş yeterli değildi. Tüketim miktarımız hâlâ yüksek. Kadınların erkeklere göre daha fazla tuz tükettiğinin de altını çizmek gerekiyor.
ÖLÜM RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN
Tuz tüketiminin 9-12 gram’dan, 5-6 gram’a düşürülmesi kan basıncının dengelenmesi ve kardiyovasküler hastalıklar riskini azaltmada önemli rol oynuyor.
İnme nedeniyle ölüm riski yüzde 24, kalp hastalıklarından ölüm riski ise yüzde 18 düşürülebilir.
Böylece dünyada her yıl inme ve kalp hastalıkları nedeniyle meydana gelen 2.6 milyon ölüm, önlenebilir.
Önerilen miktarın üzerindeki tuz tüketimi hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları, kemik erimesi/osteoporoz, mide kanseri, astım, obezite, ödem risklerini artırıyor.
EKMEKTE TUZ ORANI DÜŞTÜ, SIRA PEYNİRDE
Türkiye’de ekmek tüketimi-nin oldukça yüksek olması, bakanlığı harekete geçirdi ve tuz miktarının azaltıl-ması sağlandı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Erol, ekmekteki tuz oranını yüzde 2’den; yüzde 1.5’e düşürdüklerini söyledi.
Ayrıca 2012’de yapılan düzenlemelerle; yüzde 10-12 olan sofralık zeytinler-deki tuz oranı, en fazla yüz-de 8’le sınırlandırıldı. Pastırmada tuz oranı yüzde 17 azaltılırken, kırmızı pul biberin tuz oranı yüzde 22’ye düşürüldü.
Şimdi sıra peynire geldi... Bakanlık, peynirlerde de tuz miktarının sınırlandırılması çalışmasında son aşamaya gelindiğini söyledi. Tuz oranının yüzde 12-40 oranında düşürüleceği bildirildi. Peki ne değişti?
YENi TARiFLER KEŞFEDiN
Yemeklere az tuz eklemek için, yeni tarifler keşfedebilir-siniz. Yiyeceklere taze otlar, narenciye suları, sirke, sarımsak gibi eklemeler yaparak; sodyum alımı azaltılabilir. Örnek verecek olursak;
- Haşlanmış sebzeler ve ızgara balık üzerine limon suyu sıkılabilir.
- Et/tavuk sosu yaparken; tuz ve sodyum içermeyen baharatlar, biber veya limon eklenebilir.
- Et ve sebzeleri lezzetlendir-mek için, tuz yerine pişmiş soğan ve sarımsak kullanılabilir.
- Sebzeler marine edilerek veya sirke ile pişirilebilir.
NE DEĞiŞTi?