Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Bildiğiniz gibi, kilo vermenize yardım edeceğini iddia eden doğru ya da yanlış binlerce beslenme planı var. Bunlar çoğu zaman kiloların ve kalorilerin fazlalığına odaklanır. Bu doğru olmakla beraber, sadece kalorileri azaltarak ideal kiloya ulaşmayı ve daha önemlisi verilen kiloları geri almamayı başaramazsınız. Bazı şeyleri de artırmalısınız.
Sonraki iki yazımda nelerin eksikliğinin sizi başarısız yapabileceğini ve ne yapmanız gerektiğini paylaşacağım.

Amaç eksikliği
İdeal kiloya ulaşmak için kilo vermek muhteşem bir hedef. Ancak motive edecek bir amacınız yoksa ve neden kilo vermek istediğinizi net olarak bilmezseniz, devam etmeniz zorlaşır.
Hele bu amaç güçlü değilse, beslenme tarzını değiştirerek ideal kilosuna ulaşmak isteyen birçok insan gibi siz de diyet programınızda bir zorlukla karşılaştığınızda büyük bir olasılıkla vazgeçer, eski alışkanlıklarınıza dönersiniz. Ne yazık ki siz geri dönerken, verdiğiniz kilolar da size eşlik ederek geri döner. Hem de fazlasıyla…
Amaç eksikliğini, amaç çalışmasıyla giderin. Elinize bir kağıt kalem alın ve sizi heyecanlandıracak bir ‘neden’ buluncaya kadar, neden kilo vermek istediğinizle ilgili aklınıza gelen her şeyi dürüstçe alt alta yazın… Bunların içinden bir tanesi gerçek amacınızdır ve vazgeçmenizi engeller.

Haberin Devamı

Düşünce tarzı eksikliği
‘Diyetteyim’ ya da ‘diyet yapmıyorum’ şeklindeki siyah - beyaz düşünce tarzı başarısız olma sebeplerinizden birisi olabilir. Sorun, bizim iyi ve sonuç alamadığımız kötü günlerimizin olacağıdır. Diyetteyken belirli bir süre sonra motivasyon azalır ve yasak olan besinler cazip gelmeye başlar. Bu zamanlarda kişilerde ‘battı balık yan gider’ düşüncesi oluşur ve aşırı yemeyle sonuçlanır.
Çalışmalar, yasak bazı yiyecekleri insanların canının daha çok çektiğini göstermekte. Mahrumiyet hisseden insanların aşırı yediklerini gösteren çalışmalar da var. Bu sebeple diyeti, bir kısıtlama ya da yasaklı beslenme gibi düşünmemek gerekir.
Diyetinizin dışında bir şeyler yediyseniz, ‘Şimdi neyi daha iyi yapabilirim?’ diye düşünmeye çalışın.

Haberin Devamı

Çeşitlilik eksikliği
Kişiye özel olmayan diyet programları çoğunlukla çok değişiklik sunmuyor ve aynı şeyler defalarca üst üste yeniliyor. Zamanla da beslenme düzeninde boşluklar oluşuyor. Bu çeşitlilik eksikliği nedeniyle, bazı makro - besin öğelerinin (karbonhidratlar, proteinler ve yağlar) ve mikro besin öğelerinin (vitamin ve mineraller) eksikliği görülebiliyor.
İnsan vücudunun gün içinde 60’a yakın besin ögesine ihtiyacı var. Beslenme programınızdaki besinlerin günlük ihtiyaçlarınızı karşılayıp karşılayamadığını sağlığınız bozulmadan sorgulayın. Tek bir besine odaklanmayın ve çeşitli beslenin.

Etiket okuma eksikliği
Hep söylerim; “Sağlık markette başlar.” Özellikle kilo vermeye çalışanlar, kolesterolü veya kan yağları yüksek olanlar satın alınan besinleri etiketlerinden öğrenmelisiniz.
Marketlerdeki bazı ürünlerin üzerinde ‘şekersiz’ tahıl ürünlerinin üzerinde ‘yüksek posalı’, ‘zenginleştirilmiş’, bazı et paketlerinde de ‘yağsız’ terimini görüyorsunuz. Süt kutularındaki ‘yüksek kalsiyumlu’ yazısı gözünüze takılıyor. Bisküvi kutularındaysa ‘düşük kalorili’ yazısı var. Bu etiketlerin anlamı nedir?
Etiketlerin üzerinde bulundurulması zorunlu bazı bilgiler vardır. Bunlardan bazıları:
- Gıda maddesinin adı, içindekiler, net miktarı.
- Üretici ve paketleyici firmanın adı, tescilli markası, adresi ve üretildiği yer.
- Üretim ve son tüketim tarihi.
- Üretim izin tarihi ve sayısı, sicil numarası veya ithalat kontrol belgesi tarihi ve sayısı.
- Yüzde 1.2’den fazla alkol içeren içeceklerdeki alkol miktarı.

Haberin Devamı

SUÇLU BAZEN DE FAZLALIK DEGİL, EKSİKLİK