Dergilerde, gazetelerde ya da sosyal medya üzerinde gördüğünüz kadın ve erkek figürleri sizi nasıl etkiliyor? Özellikle sosyal medya hayatımıza daha çok girmeye başladığından beri, güzellik algımız da oldukça değişti. Zayıf, ince, kaslı, yakışıklı ve makyajlı bireylerle dolu birçok fotoğraf görüyoruz. Aslında bunların birçoğu da düzeltilmiş ve oynanmış fotoğraflar.
Bunu artık sadece profesyoneller yapmıyor, ücretsiz indirebileceğiniz mobil uygulamalarla bile fotoğraflarınızla oynayabiliyorsunuz. Boyunuzu uzatabiliyor, belinizi inceltebiliyor, hatta makyaj bile yapabiliyorsunuz. İlk bakışta eğlenceli gibi görünse de beğenmediğiniz yönlerinizi yapay bir şekilde törpülemek aslında psikolojik olarak olumsuz etki bırakıyor.
Daha önce moda dünyasına yönelik sıfır beden ve anoreksiya karşıtı ‘manken yasası’ çıkaran, aşırı zayıf, hasta kişilerin çalışmasına izin vermeyen Fransa, photoshop konusunda da ilk adımı attı. Geçtiğimiz yıl bu konuda bir yasa yürürlüğe girdi, ‘photoshop yasağı’ olarak geçiyor. Buna göre ticari amaçlı tüm fotoğraflarda uygulanan rötuşların tüketiciye bir not ile bildirilmesi gerekiyor. Özellikle moda, tasarım ve pazarlama sektöründe kullanılan fotoğraflarda, rötuş yani photoshop yapılması durumunda tüketiciye bildirmenin zorunlu hale getirildiği bu kurala uyulmadığı takdirde, 37 bin 500 euro’ya kadar ceza uygulanabiliyor. Fransa hükümeti, bu photoshoplu fotoğrafların, gençleri normatif ve gerçek dışı görüntülere maruz bırakıp, kendilerini değersiz hissetmesine neden olacağını söylüyor. Bu durumun da sağlıkla, ilişkileri ve davranışları etkileyebilecek bir benlik saygısı hissine yol açacağını düşünüyorlar.
Bu tarz uygulamaların en çok gençleri koruduğu bir gerçek. Çünkü gün geçtikçe hayatımızda yeri artan dijital dünya en çok gençleri etkiliyor. Bu konuda daha önce de sizlerle paylaştığım çok etkileyici bir araştırmayı hatırlatmak istiyorum.
Gençler beğenilmeyi ödül olarak görüyor
Yapılan çalışmaya göre; gençlerin sosyal medya üzerinden resimlerinin beğenilmesi, onlara çikolata yemiş ya da para kazanmış gibi haz veriyor. Bu da aslında yine beynin ödül merkezinin uyarılmasıyla gerçekleşiyor. Çalışma, Kaliforniya Üniversitesi’nde düzenlendi ve gençlerin sosyal medya kullanırken beyin taraması yapıldı. Taramalarda, gençlerin paylaştıkları fotoğrafların çok fazla beğeni aldığını gördüğünde beyinlerinin ödüllendirilme bölümlerinin yoğun bir şekilde çalıştığı görüldü.
Araştırmacılar beğeninin gittikçe artan bir etkisi olduğunu gözlemledi. Herhangi birisi paylaşılan fotoğrafı beğendiğinde, içeriği ne olursa olsun, birey o fotoğrafı daha çok beğenmeye başlıyor. Kaliforniya Üniversitesi araştırmacısı olan Lauren Sherman’a göre gençler, sosyal medyada çok aktif oldukları için beğenilere ve tanıdıkları diğer insanların sosyal medyada ne yaptıklarına karşı çok hassaslar.
Neler yapılabilir?
Zayıf olmak, sağlıklı ve güzel olmak demek değildir. Sağlıklı olmak ilk hedefiniz olmalı ve birkaç kilo fazlalığı sorun haline getirmek yerine, onlarla barışmayı deneyin. Vücudunuzdaki kusurlar, belki de sizi daha güçlü ve karakteristik yapan özelliklerinizdir. Onlarla barışırsanız, olumlu etkilerini bile görebilirsiniz. Bu konuda benim de kendime göre motive edici bir örneğim var. Eğer merak ediyorsanız, YouTube’a Dilara Koçak TedX konuşması yazarak izleyebilirsiniz. Belki kimilerine göre daha büyük olan burnunuz daha rahat nefes almanızı sağlıyor, karın yerine kalçanızda toplanan yağlar sizi kalp krizinden koruyor olabilir. Büyük resime odaklanın ve kendinizi sevin. Gençlere de elinizden geldiğince bunu aşılamayı ihmal etmeyin.