Geçtiğimiz haftalarda Norveç seyahatim vardı. Orası, özellikle sürdürülebilir balıkçılık uygulamaları için çok merak ettiğim bir bölgeydi. Çünkü mevcut kaynaklarımızı dengeli kullanmaz ve korumazsak, 2030 yılında ciddi bir gıda yoksunluğuyla karşı karşıya kalabiliriz.
Seyahatim boyunca sosyal medya hesaplarımdan deneyimlerimi paylaştım ve sizden de pek çok soru aldım bu sebeple bugünkü köşemde, hem tüm soruları cevaplamak hem de gözlemlerimi aktarmak istedim.
Norveç’te, balıkçılığın geçmişi bin yıl öncesine dayanıyor. Yaklaşık 6 bin kayıtlı balıkçı gemisi ve 800 ruhsatlı tesisle geleneklerini sürdürüyorlar ve kıyı şeridinde yaşayanların yaklaşık yüzde 90’ı, balıkçılıkla uğraşıyor. 12 ay balıkçılık yapılıyor
olması, bölgenin soğuk ve berrak sularıyla özel iklimi sayesinde büyük avantaj.
Norveç, dünyada her gün 36 milyon öğünde tüketilen ürünleriyle dünyanın ikinci en büyük deniz ürünleri ihracatçısı. Zengin doğal kaynakları, balıkçılığa olan kültürel yatkınlığı, kaynak yönetimi ve sürdürülebilirliğe olan yapısal yaklaşımı, ülkenin küresel başarısında önemli faktörler olarak görünüyor.
Sürdürülebilir avlanma
Sürdürülebilirlik benim için önemli, biliyorsunuz son zamanlarda bu konunun üzerinde çok daha fazla duruyorum ve ülkemiz için de iyi uygulamaların benzerlerini diliyorum.
Sürdürülebilir balıkçılık ekosistemi korumak, gelecekteki protein ihtiyacı için çok önemli. Şu anda aldığımız kalorinin sadece yüzde 2’si deniz ürünlerinden geliyor.
Hayvan etlerine baktığımızda 1 kg. sığır etinin çevresel maliyeti çok yüksek. Çiftlik hayvanları içinde en verimlisi balık. Örneğin 1 kg. somon eti için
1.15 kg. yem yeterken, bu oran diğer hayvanların yem tüketimine oranla az. 1 kg. koyun eti elde etmek için 6.3 kg. yiyecek veriliyor, büyükbaş içinse yaklaşık 12 kg. yiyecek harcanıyor.
Üretimden daha fazla tüketim olması, sera gazı emülsiyonu ve karbon ayak izini de artırıyor. Vegan bireylerle yüksek protein yanlısı olan ve ketojenik beslenenler arasında uçurum var. Dünya dengeyi bulamazsa, yiyecek ve su kıtlığı, kaçınılmaz olacak.
Geri dönüşüme katkı!
“Biz gelecek nesiller için balığı koruyoruz” diyen Norveç, sürdürülebilir balıkçılıkta ekosistemi koruyan bir numaralı ülke. Norveç için somonun yeri farklı. Diğer balık ve gıda ürünlerinin aksine, taze Norveç somonuna tüm yıl boyunca erişilebiliyor. Somonun hiçbir kısmı çöp olmuyor geri dönüşüme önem veriliyor. Yumurtadan itibaren 2.5-3 yıl sonra somon ortalama 5 kg. ağırlığa erişiyor.
Somon gibi yağlı balıklar, omega 3 açısından zengindir ve bu besinlerin tüketimi, bağışıklık sistemini destekler. İnflamasyon, vücudun enfeksiyonlarla savaşma şeklidir fakat kronik hale geldiğinde bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir.
Omega 3 yağ asitleri, inflamasyonun azalmasına yardımcı olarak bağışıklığın desteklenmesine yardımcıdır. Ayrıca omega 3 yağ asitleri, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol seviyelerini azaltmaya, böylece kalp hastalığı riskini düşürür. Omega 3 yağ asitleri EPA ve DHA, trigliserid seviyelerini düşürerek, kolesterol birikimini önlemeye de yardımcı olur.
100 gr. Norveç somonunun besin değerleri:
Enerji: 224 kcal
Protein: 20 gr.
Yağ: 16 gr.
Doymuş yağ asitleri: 3 gr.
Trans yağ asitleri: 0 gr.
Tekli doymamış yağ asitleri: 5.9 gr.
Çoklu doymamış yağ asitleri: 5 gr.
Kolesterol: 80 mg.
Karbonhidrat: 0 gr.
Vitaminler
A vitamini: 26 mikrogram
D vitamini: 10 mikrogram
B2 vitamini: 0.11 mikrogram
B9 vitamini: 7 mikrogram
B12 Vitamini: 3.5 mikrogram
Mineraller
Demir: 0.3 miligram
Selenyum: 30 mikrogram