Bu seneki Ramazan önerilerimizde en kritik nokta, günlerin uzun ve sıcak olması sebebiyle sıvı desteğini yeterince sağlamak
Yarın gece sahura kalkarak ‘11 Ayın Sultan’ı Ramazan’a “Hoşgeldin” diyeceğiz. Ramazan, bedenen ve ruhen arınmamızı hedefleyen çok özel bir dönem, faydası da sadece kendimize değil. Bu ay süresince zengin, fakir, genç, yaşlı, sağlığı izin veren milyonlarca insan aynı anda yüce Allah’a seslenir. Şükrederken yokluk ve açlık çekenler hatırlanır.
Maalesef dünyevi koşturmalar ve hırslar, bazen etrafımızda gördüğümüz ama gerçekten fark etmediğimiz yokluğu atlamamıza sebep olur. Ramazan ayında abartılı iftar sofralarını görünce üzülürüm.
Dikkatimi çeken diğer bir konuysa, oruç tutmayanların sıklıkla iftar sofralarında oruç tutanlardan çok daha iştahla yemek yemeleri. Ramazan ayında sadece yemek konuşulması, hatta bu ayın diyet yapıp kilo vermek için fırsat görülmesini de doğru bulmam. Ramazan, kilo verme ayı değil, diğer yandan gerekleri yerine getirilmez yani sahura kalkılmadan oruç tutulursa kilo alma riski bile var.
Ramazan’da neden kilo alınıyor?
Ramazan ayındaki en büyük şikayetlerden biri, kilo almak. Oruçluyken gün boyu bir şey tüketmediğimiz için iftara doğru kan şekerimiz düşer. Bu yüzden iftarda kısa zamanda yemek yeme ihtiyacı ve kan şekerimizi yükseltme arzusu içinde oluruz. Bu yüzden iftarda ihtiyacımız üzerinde yemek tüketmek, özellikle de şekere aşırı yüklenmek ve sonrasında da hareketsiz kalmak, kilo almanın başlıca sebepleri. Uzun süreli açlığın metabolik hızı yavaşlattığını da düşünürsek özellikle sahurda dengeli beslenmeyenlerin kilo alma olasılığının çok daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. İftar saati geç olduğu için çokça yememeye de dikkat edilmesi gerekir.
Tatlı isteği
İftarda lezzetli tatlıları sofranızdan eksik etmek istemiyor olabilirsiniz. Bu konuda yalnız değilsiniz. Nedeni de çok basit, bütün gün mideniz boş olduğu için kan şekeriniz düşer ve vücut hızla ağır, şekerli yiyecekleri tüketme eğilimine girer. Bütün gün oruçlu olmanın verdiği iştah artışı da durumu körükler. Ancak normal beslenme düzeninde bile dikkat etmemiz gereken şeker tüketimine, Ramazan’da daha da hassasiyet göstermemizde fayda var. Ağır şekerli tatlılar yerine daha hafif seçeneklere yönelmeyi deneyebilirsiniz.
İftarda sağlıklı seçimler
Oruç açarken hurma, kuru kayısı, peynir, domates, salatalık, zeytin, bal gibi kahvaltılıklar iyi birer alternatif. Mercimek, tarhana, sebze çorbası ve soğuk çorba, tercih edilebilir. Orucu açtıktan sonra mümkünse yarım saat bekleyin. Devamında az yağlı et yemekleri, baklagiller, her türden mevsim sebzeleri, zeytinyağlılar, salata, yoğurt, cacık, komposto gibi gıdalara yönelin. Tatlı tercihi içinse iftardan bir saat sonra seçim yapılmalı.
Sahurda doğru seçim yapın
Sahurda yapılan seçimlerde gün boyu sizi enerjik ve tok tutacak besinler olmalı. Aynı zamanda bunlar, kan şekerini hızlı yükseltmemeli ve susuzluğu dengeleyebilmeli. Sadece su içerek niyetlenmek ya da ağır yemekler yemek, son derece zararlı. Gece yenilen ağır yemeklerin metabolizma hızı düştüğü için yağa dönüşme ve karın-kalça bölgenizin yağlanma riski yüksek.
Sahurda yapılacak kahvaltı, en ideali. İftarda olduğu gibi sahurda da ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçının. Peynir, yumurta, süt ve lifli gıdalar, ideal sahur sofrası için yeterli. Susuzluğu artıracağı için sahurda zeytin yerine 4-5 ceviz veya 10-15 badem, fındık gibi seçimler yapın. 1-2 tatlı kaşığı zeytinyağı daha da iyi bir tercih. Ana yemek tercih edilirse; kıymalı veya tavuklu sebze yemekleri, baklagiller, bulgur, kepekli makarna, mercimek ve bulgur eklenmiş tahıllı çorbalar uygun olur.
Sıvı desteği için; az şekerli komposto ve limonata, ayran, bitki çayları ve bol su seçilmeli.