Yazın salatalarda ve cacıklarda bol bol kullandığımız hatta ıspanak gibi yemeğini yaptığımız semizotu, hem düşük kalorili hem de besleyici olmasıyla sofralarımızdaki yerini sağlamlaştırıyor. Tabii ki börek yapılan halini de unutmuş değilim; ben semizotuna her türlü aşığım.
Semizotu, kökeni Orta Doğu ve Hindistan olmakla beraber, Avrupa ve Asya’nın birçok bölgesinde yaygın olarak yetiştirilebilen bir sebzedir. Otsu yapraklı bu sebze Portulacaceae ailesine aittir ve bilimsel adı ‘Portulacaoleracea’ olarak bilinir. Bu isimleri okuduktan sonra bir daha hatırlayamayacağınıza eminim...
Annem, semizotu için “Arsız” der, yani her yerde çok kolay yetişir. Bunu akılda tutmak daha kolay. Böyle olması benim çok hoşuma gider çünkü memlekete gidince en sevdiğim yemeklerden birisi, bahçeden semizotu toplayıp bol domates, salatalık ve taze sarımsakla salata yapmak.
Omega 3 zengini
Semizotunun iyi bir omega 3 kaynağı olduğunu çoğunuzun duyduğunuzu tahmin edebiliyorum. Taze yaprakları diğer yeşil yapraklı sebzelere oranla daha yüksek oranda omega 3 yağ asidi içerir. Hayvansal kaynaklı ürün tüketmeyen vejetaryenlar ve yaz aylarında taze balık tüketimi azalanlar için iyi bir alternatiftir.
100 gram taze semizotu yaprağı yaklaşık 350 mg. alfa - linoleik asit içerir. Yapılan çalışmalar, omega 3’den zengin besinlerin koroner kalp hastalıkları ve inme; çocuklardaysa otizm ve dikkat eksikliği gibi gelişimsel hastalıkları önleyebileceğini gösteriyor.
A vitamini içerir
Yeşil yapraklı sebzeler içinde en yüksek A vitamini içeriğine sahip olanlardan biri olan semizotu, 100 gramında yaklaşık 1320 IU A vitamini içerir. Bu değer günlük ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 44’ünü karşılar.
A vitamini, göz sağlığı için önemli olan güçlü bir antioksidandır. Aynı zamanda sağlıklı bir mukoza ve cilt için gereklidir. Yapılan çalışmalar A vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketiminin akciğer ve ağız boşluğu kanserlerine karşı koruyucu etki gösterebileceğini söylüyor.
Antioksidan kaynağı
E vitamini, provitamin, A ve C vitamini içeren semizotu iyi bir antioksidan kaynağıdır. Örneğin sadece 100 gram semizotu bile günlük C vitamini ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 35’ini karşılayabilir. Bildiğimiz gibi antioksidanlar serbest radikaller ve metabolizmanın zararlı ürünlerine karşı savaşır ve kanser / yaşa bağlı hastalıkların oluşumunu engelleyebilir. Ayrıca diyetinizde semizotu gibi antioksidan içeren yeşil sebzelere bolca yer vererek kırışıklık oluşumunu önleyebilir ve daha güzel bir cilde sahip olabilirsiniz.
Mineral desteği
Semizotu, A, C, E ve B grubu vitaminlerinin yanı sıra demir, magnezyum, kalsiyum, potasyum ve manganez gibi mwwineralleri de içerir. Bu mineraller kas, kemik ve diş sağlığını koruma ve geliştirmede etkilere sahiptir. Yüksek potasyum içeriğiyle kan basıncında denge sağlar. 100 gram semizotu 65 mg. kalsiyum ve 1.88 mg. demir içerir.
En sevdiğim semizotu salatası
Malzemeler:
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 yemek kaşığı taze limon suyu
- Çeyrek ince doğranmış soğan
- 1 orta boy domates
- Büyükçe bir kase semizotu dal ve yaprakları
- Yarım demet maydanoz
- 3 yemek kaşığı haşlanmış kinoa veya bulgur
- 1 tutam tuz
Yapılışı: Semizotu ve maydanoz iyice yıkayıp doğranır. Domatesler yıkanıp ikiye bölünür. Kinoa veya bulgur haşlanır. Doğranmış soğan, zeytinyağı, limon suyu ve tuzla beraber karıştırılır. Daha sonra üzerine haşlanmış kinoa veya bulgur yıkanmış semizotu ve maydanoz eklenir ve karıştırılır. Son olarak üzerine domatesler eklenir ve servis yapılır. Afiyet ve sevgiyle…