Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri. Yavaş seyirli bir tümör olmasına rağmen yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl yaklaşık 30 bin insan bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Prostat Kanseri Derneği’nin verilerine göre; erkeklerde kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı alan prostat kanseri, kanser ölümlerinin yüzde 10’undan da sorumlu. Dünyada her yıl daha çok kişiye prostat kanseri teşhisi konulacağı ve bu hastalığa bağlı 28 bin 170 kişide ölüm olacağı
tahmin ediliyor.
Erken tanı çok önemli
İyi haber; önceki yıllarda prostat kanserine bağlı ölümler artış gösterirken özellikle 1994’ten itibaren prostat kanserine bağlı ölümlerde kademeli olarak düşüş başladı. Bunun en önemli sebebi erken tanı olarak kabul edilmekte. Erken teşhis, birçok hastalıkta olduğu gibi burada da çok önemli. Fakat ‘tetikte beklemek’ bir şey yapmamak anlamına gelmiyor.
Beslenmeyle önlem
Gittikçe artan kanıtlar, diyetinizde ufak bir değişiklik yapmanın prostat kanserinin yayılmasını yavaşlatabileceğini, bu hastalığı önleyebileceğini ve en önemlisi hastalıktan koruyabileceğini göstermekte.
Aşağıdaki önerilerin birçoğu New York Winthrop Üniversitesi Hastanesi üroloji başkanı Dr. Aaron E. Katz tarafından bu yılın Beslenme ve Sağlık Dergisi’nde paylaşıldı.
Eğer prostat kanseri riskiniz varsa bu tavsiyelere kulak verin:
- Her gün taze sebze yiyin. Özellikle de kök ailesi sebzelerinden (Brokoli, karnabahar, karalahana, lahana ve turpgillerden diğer sebzeler, vitamin, mineral ve indol denilen özler yönünden çok zengin. Yüksek antioksidan içerikleriyle de kansere karşı korumaya yardımcı.) Günde 4 porsiyon sebze yiyen erkeklerin prostat kanseri olma riski, günde 2 porsiyondan az yiyen erkeklerin neredeyse yarısı kadar.
- Soya ile değiş tokuş yapın. Kırmızı et, prostatı tetikleyebilir. Önemli miktarda dana kıyması, işlenmiş et, ızgara ya da çok pişmiş et tüketen erkekler, prostat kanseri risk grubunda yer alıyor. Yüksek ateş, kanserojen bileşimler yaratıyor ve içeriğindeki doymuş yağlar da kanserin büyümesinde rol oynuyor.
- Yeşil çayı ihmal etmeyin. Bu içecekte bulunan bir antioksidan bileşim olan EGCG’nin prostat kanseri hücrelerini öldürdüğü, diğer bir bileşimin de kanserin büyümesine destek olan bir enzimi engellediği görüldü.
- Taze ve mevsiminde besinler tüketmeye özen gösterin.
- Günlük beslenmenize greyfurt ekleyin. (Ancak kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız önce beslenme uzmanıyla görüşmelisiniz.)
- Düzenli olarak bakliyat tüketin. Haftada 3 - 4 kez kurubaklagil tüketimine önem verin.
- Beslenmenize avokado ve pancar ekleyin.
- Sıklıkla domates ürünleri yiyin. Bu besin kansere karşı savaşta etkili bir antioksidan olan likopen için mükemmel bir kaynak.
- Tam tahıllı pirinç, makarna, ekmek ve kepekli kraker yiyin. (Haftada birkaç kez makarna gibi tam tahılları domates sosu, zeytinyağı, sarımsak, soğan, baharat ve tofuyla birlikte yiyin.)
- Gerekli yağlar, selenyum, çinko, E vitamini, besinsel lif ve fitosterol için düzenli olarak fındık, badem, ceviz gibi kabuklu yemiş ve tohum yiyin. Özellikle keten tohumunu tercih edin.
- Her gün baharat kullanın. Özellikle biberiye, zencefil, sarımsak, zerdeçal, fesleğen, adaçayı, kekik ve köri tercih edin.
- Taze zencefil, havuç, greyfurt ve pancarın taze olarak suyunu sıkıp günlük bir bardak için. Buna brokoli ve domates suyu da eklenebilir.
Süt ürünlerine dikkat!
Amerika Ulusal Sağlık ve Beslenme Enstitüsü tarafından 2 bin 814 erkek üzerinde yüksek kan kalsiyum seviyesiyle prostat kanseri arasındaki direkt bağlantıyı ortaya çıkarmak için inceleme yapılmış. Araştırma sonucunda kandaki kalsiyum seviyesi yüksek olanların daha fazla risk taşıdığı bildirilmiş. Eğer prostat kanseri riski taşıyorsanız hekiminizle görüşerek süt ürünlerini sınırlayabilirsiniz.