Sağlıklı kilo vermenin tek geçerli yolu; daha az yemek, daha çok hareket etmek, hayatın keyfini kaçırmadan her besinden ölçülü tüketip kendinizi üzmemek
Bazen hepimizin en saf halimizle, çocukluğumuzdaki masal kitaplarının etkisiyle aslında hiç olmayacak şeylere inandığımızı görüyorum. Bunu farklı konularda ben de yapıyorum. Çoğu zaman hatalı kararımı anlayınca geriye dönüp bakıyorum ve “İnanmak istemişim, oysa bana sinyal verilmiş ben görmezden gelmişim” diyorum. İyi olmayacağını hissetseniz bazı ortaklıklardan dönmez, imza atarsınız veya içinizde soru işareti olmasına rağmen hayatınızdaki insana güvenmek istersiniz. Ya da size cazip gelen diyetin aslında sağlıklı olmadığını bir ses fısıldasa da duymak istemezsiniz. Çünkü masallardaki gibi mucize olsun, birden her şey yoluna girsin, sihirli değnekli iyilik perisi gelsin, her şeyi düzeltsin istersiniz. Başka insanlar benzer durumdan zarar görmüş olsa bile, “Bana aynı şeyi yapmaz” diye düşünürsünüz veya cazip gelen diyetle ilgili uyarılsanız da “Bana bir şey olmaz” dersiniz. Tabii bu durum siz mağdur olunca aklınızı başınıza getirir.
Bugün fazlaca duygusal başladım yazıya ama olsun biraz da dertleşmekte fayda var diye düşünüyorum. Neredeyse yedi yıldır bu sayfayı evim gibi görüyorum, benimle fikirlerinizi paylaşmak konusunda sizlerin de rahat olduğunuzu zaten gelen epostalardan alıyorum ve çok hoşuma gidiyor.
Son yıllarda pek çok farklı isimle, diyetler birbiriyle yarışıyor. Başarı kriteri olarak bakılan ilk parametre, ‘toplam giden kilo miktarı’. Oysa kilo vermek, başarı kriteri olarak tek başına hiçbir anlam ifade etmiyor, hatta bazı kilo kayıpları ömrünüzden günler, aylar belki yıllar çalıyor. Ama yukarıda bahsettiğim gibi mucizeler ve kolay çözümler hep insanı cezbediyor. Bu konudaki araştırmalar her gün yenileniyor ve sonuçlar yayınlanıyor ama bilimsel doğru çok değişmiyor. Sağlıklı kilo vermenin tek geçerli yolu daha az yemek, daha çok hareket etmek, hayatın keyfini kaçırmadan her besinden ölçülü tüketip kendinizi üzmemek. Tam da benim yıllardır anlatmaya çalıştığım ve bu sebeple de ölçüyü çağrıştırdığı için kullandığım ismiyle Mezura sistemi gibi. Haydi yeniden yakından bakalım...
Mezura sisteminde hedefimiz, besinleri tanımak ve tüketeceğimiz miktarları size anlatarak doğru, kaliteli seçimleri kendinizin yapabilmesini sağlamak. Çünkü hiçbir besin tek başına suçlu olmadığı gibi tek başına da mucize yaratmaz. Beslenmenin size uygun olmasına ve ölçüye odaklanmak daha mutlu eder. Hastalığı tedavi etmek için herhangi bir besinde kısıtlama yapılması ‘diyet’ anlamına gelir. Keyifli, uzun ve sağlıklı bir hayat için ölçülü beslenmeye ihtiyacınız var. Ölçülü beslenme, ‘yemek yeme düzeninde aşırıya kaçmayan, belirlenmiş miktarlarda tüketim yapma’ anlamına gelir.
AŞIRIYA KAÇMAMAK
* Sizi mutlu eder,
* Yasaklama yapmaz,
* Her ortamda uygulanabilir,
* Akılda kalıcı ve pratik öneriler sunar,
* Dengeli, yeterli ve sağlıklı beslenmeyi içinde barındırır,
* Hiçbir besini suçlamaz, hiçbir besinden mucize beklemez,
* En sağlıklı yiyecek bile fazla yenildiğinde zarar verebilir,
* Aşırı beslenme kadar yetersiz beslenme de hayati risk taşır. Ölçü her zaman önemlidir.
NASIL BAŞARABiLiRSiNiZ?
Herkes kendi için gerekli enerji ve besin öğesi ihtiyacını öğrenirse seçimlerinde özgür davranabilir. 5 temel besin grubu var. Her gün bu 5 besin grubundan ihtiyacınız olan ölçüde tüketmek enerji, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri yeterli almanız anlamına gelir. Ölçülü beslenerek sağlıklı vücut ağırlığında olmak ve bu ağırlığı korumak çok daha kolay. Bunun için aşağıda yer alan besin gruplarından her gün ne miktarda yemeniz gerektiğini öğrenerek beslenmenizdeki yasakları hayatınızdan çıkarabilirsiniz.
1’inci grup: Süt, yoğurt, peynir, ayran cacık, kefir
2’nci grup: Et, balık, tavuk, hindi ve diğer hayvan etleri
3’üncü grup: Tam buğday ekmeği, bulgur gibi iyi tahıllar
4’üncü grup: Sebze ve meyve
5’inci grup: Yağ ve yağlı tohumlar
Kurubaklagiller de bitkisel protein olarak haftalık beslenme planı içinde 1-2 gün yer almalı.