Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre obezite, dünya üzerindeki en ölümcül beş tehditten biri. Rakamlar son derece çarpıcı, tehlikenin ne kadar yakın ve güncel olduğunun da ispatı
Araştırmalar, 2015 yılında dünya nüfusunun 2.3 milyonunun aşırı kilolu, 700 milyonununsa obez olacağını gösteriyor. Giderek yayılan bu tehditi daha çok hisseden ülkeler artık yalnızca gelişmiş, zengin ülkeler değil. Yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde de benzer sonuçlar ortaya çıkıyor. Hemen her gün nasıl bir tehlike olduğundan, birçok hastalığa davetiye çıkardığından ve yaşam kalitesini nasıl düşürdüğünden bahsediyoruz ancak hâlâ bu ilerlemeye engel olunabilmiş değil.
13 yaşında kalp krizi riski
Bu hafta sonu yaklaşık bir saat süren bir belgesel beni bir kez daha derinden üzdü. BBC World, Hindistan’ın dünya üzerindeki en büyük obez nüfusa sahip ülkesi olma yolunda olduğunu ortaya koyuyor. “Hindistan’ın Süperboy Çocukları” başlıklı güncel belgesel, ülkede giderek büyüyen orta sınıfların ve onların çocuklarının yaşadığı obezite sorununu anlatıyor. Kaleb, 13 yaşında 100 kiloluk bir çocuk, bu yaşında obeziteye bağlı kalp krizi geçirmiş ve diyabeti var. Obezite sorununu çözmek için de ciddi bir tedavi sürecine giriyor. Bu da hem Kaleb’in hem de ailesinin zorlu bir dönemden geçmesine neden oluyor. 13 yaşında bir çocuğun obeziteye bağlı kalp krizi geçirmesi ve birçok sağlık sorunu yaşamasının yanında, hissettiği duygusal çöküntüyü düşününce gözleri yaşarmayan hiç kimse olamaz diye düşünüyorum.
Türkiye’de 5 çocuktan biri obez ya da aşırı kilolu
Peki Türkiye farklı mı? Ne yazık ki hayır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2012’de yaptığı araştırmaya göre, 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yüzde 17.2’si obez. Vücut kitle indeksi değerleri incelendiğinde; bireylerin yüzde 34.8’i fazla kilolu, yüzde 44.2’si normal kilolu, yüzde 3.9’uysa düşük kilolu. Yani ülkemizin yarıdan fazlası fazla kilolu veya obez.
Benzer bir durum çocuklar için de geçerli. Türkiye’de her beş çocuktan biri aşırı kilolu ya da obez. Çocuk ve gençler arasında yayılan obezite, beraberinde pek çok bağlantılı hastalığa da neden olmakta; kalp rahatsızlıkları, diyabet, tansiyon, karaciğer yağlanması, uyku apnesi, astım, bazı kanser türleri, solunum zorluğu, ileriki yaşlarda gebe kalamama, aşırı kıllanma, adet düzensizliği, depresyon bunlardan yalnızca en bilinenleri.
Ergenlik yaşı düştü
Aşırı kilo ve obeziteye bağlı o kadar çok sağlık sorunu oluşabilmekte ki, bir süre sonra hangi hastalık neden gelişiyor anlamakta zorluk çekiyorsunuz. Örneğin aşırı kilo ve obezite, kız çocuklarının yaşıtlarına göre daha erken yaşta âdet görmelerine, memelerinin daha erken gelişmesine yol açabiliyor. Yaşıtlarına göre ergenlik sürecine erken giren kızlar, psikolojik açıdan da diğerlerine kıyasla daha şiddetli bir dönem geçiriyor, sıklıkla depresyon ve stres yaşıyor. Öte yandan çocukken aşırı kilolu olan anneler gebeliklerinde diğerlerine göre daha çok kilo alabiliyor, psikolojik ve fiziksel açıdan kendilerini daha rahatsız hissediyor. Sağlıklı olmak ve ideal kilonuzu korumak için daha fazla beklemeyin lütfen, kendiniz ve aileniz için hemen harekete geçin.
Çocuklarınızın televizyon ya da bilgisayar karşısında geçirdiği vakti yönetmeniz gerekiyor. Üç saatten fazla TV karşısında olmak, kilo alma riskini yüzde 45 oranında artırıyor. Hareketsiz yaşam, hiç kuşku yok ki, kilo alımına sebep oluyor.
- Çocuklarınıza sağlıklı ara ve ana öğünler hazırlayın, bir oturuşta tüm yemeği bitirmesi için onları zorlamayın. Aileler, tabağını bitirmesi konusunda çocukları zorluyor, bu da ileride aşırı miktarda yemek yemeğe yol açıyor.
- Yüksek kalori, yüksek yağ alımı ve şekerli atıştırmalıklar yasaklanmamalı ancak sınırlandırılmalı.
- Çocuklar mutfağa girip yardım etmekten hoşlanır. Çocuklarınızdan ara ve ana öğünleri hazırlamak için yardım isteyebilirsiniz.
- Yeni besinleri denemeleri için cesaretlendirin. Çocuklarınızın en az sevdiği besinden başlayarak yemek yemesini sağlayın.
- Çocuklarınızı besinlerle ödüllendirmekten veya cezalandırmaktan kaçının.