Son yıllarda hızlı kilo vermeyi vaat eden diyetlerde artış var. Ancak hiçbir diyet, sağlıklı ve ölçülü beslenme ile hareket etmenin etkisini yaratmaz
Son dönemde popüler hale gelen ‘5:2 Diyeti’ aslında mucizevi bir etki değil, temelinde yine kalori oyunu ve açlık denemesi var.
5 gün boyunca istediğinizi yemek, kalan diğer iki günde de vücudunuzu açlığa terk etmek şeklinde özetlenebilir. Diyeti yapan kişiler için beş gün boyunca ‘normal’ miktarda kalori (2000-2400) tüketmeyi ve kalan iki gün için de-birbiri ardına gelmeyen günlerde-normal kalori miktarlarının yalnızca yüzde 25’ini yani toplamda kadınlar için 500, erkekler için ise 600 kalorinin tüketilmesini öneriyor.
HIZLI KİLO VERMEK İSTEYENLER İÇİN
Tüketilen yiyeceklerde çeşit sınırlaması yok ve kadınların bu diyetle haftada 1 kilo verebilecekleri, erkeklerin ise aynı şekilde 1 veya daha az kilo verebilecekleri iddia ediliyor.
1940’lı yıllarda potansiyel etkilerinin ortaya çıkarılması için üzerinde araştırmaların yapıldığı vücudu aç bırakma durumu, yıllardır var olan bir uygulama. Ancak, 2013 yılının başlarıyla birlikte zayıflama mucizesi gibi hızlı bir şekilde kilo vermeyi vaat eden bu diyet, popüler diyet kapsamında ama yeni bir uygulama değil.
Kişinin haftanın büyük çoğunluğunda rahat olup yine de kilo verebileceğinin iddia edilmesi yüzünden İngiltere’de oldukça tutulan bir diyet haline gelmiştir.
ZORLAYICI YANLARI DA ÇOK
Ancak hamile ve emziren kadınlar, sporcular, çocuklar, gençler ve bunun yanı sıra ilaç kullanan diyabet hastaları bu tarz bir beslenme içinde kesinlikle olmamalı.
Diyetin oldukça zorlayıcı 2 günlük, neredeyse açlık durumundaki döneminde; enerji düşüklüğü, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü ve baş dönmeleri, kan şekeri ve tansiyonda düzensizlikler yaşanabiliyor.
Özetle benim tavsiyem; Bedenen ve ruhen mutlu hissedip hayatın keyfini çıkarmak için ölçülü beslenin, hareketinizi artırın ve metabolizmanızı bozmayın.
TüPLE BESLENME iYi BiR ÇOZUM MU?
Tüple beslenme, hastanın yemeğini ağzıyla yiyemediği durumlarda tıbbi amaçlar için kullanılan bir terim. Örneğin; ağız, boğaz ve yemek borusu kanserleri veya yeme yutma problemi olan ameliyatlar ve travmalar gibi.
Kullanım amacı, bireylerin kilo vermesi olarak düşünülmemiştir. Amaç sadece tartı üzerinde zayıflamak olduğunda; kısa süreli sonuçlar, yüz güldürücü etkiye sahiptir ancak uzun vadede birey için sağlıksız sonuçlar doğurmaktadır.
BESLENME TÜPÜ KULLANIMI
Belenme tüpünü; sağlıklı bir şekilde yiyebilen, çiğneyip yutma kabiliyeti olan bireyin burnundan geçip yemek borusunun aşağısından inerek midesinin içine yerleştirilmiş bir beslenme borusu olarak hayal edebilirsiniz.
Günlük sadece 800 kalori alımını sağlayan beslenme çözeltisi, 10 gün boyunca yavaş yavaş damlatılmak üzere serbest bırakılıyor. Hastane koşullarında,tedavi amaçlı tüp takılı olan kişilere genellikle karbonhidrat, yağ ve proteini diğer besleyicilerle dengeleyen bir bileşen veriliyor.
Ancak zayıflama yöntemi olarak kullanılan bu tüp çözeltide, 800 kalorinin protein ve yağdan geldiği ama karbonhidrat sağlamadığı ileri sürülüyor.
BIRAKILINCA NE OLACAK?
Kilo vermek için beslenme tüpü kullananlar, uygulama tamamlandıktan hemen sonra kilo alma gibi bir durumla kendilerini riske atıyorlar çünkü sonrasında yeme alışkanlıklarına dönmeleri ile yeniden kilo alıyorlar. Tüple beslenme uygun şartlar sağlanmadığında, enfeksiyon ve gastrointestinal sorunlara yönelik de risklere neden olabilir.
Beslenme çözeltisi, bazı bireylerde diyare (ishal) veya kramplara sebep olabilir. Bir kez daha aynı cümleyi tekrar etmek gerekirse; hayatın keyfini çıkarmak için ölçülü beslenin, hareketinizi artırın ve metabolizmanızı bozmayın!