Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Meme kanserinin, ülkemizde kadınlarda görülen her dört kanser türünden biri olduğunu biliyor muydunuz? Dünya çapında en sık görülen kanser türlerinden olan meme kanseri, kadınlarda kanserden kaynaklı ölümlerin en yaygın nedeni. Gelişmiş ülkelerde her sekiz kadından birinde hayatı boyunca bu kanser türünün gelişeceği öngörülüyor. Gelişmiş ülkelerde meme kanseri görülme sıklığının azaldığı görülürken ülkemizde son 20 yıla bakıldığında iki kattan daha fazla artış görüldüğünü hatırlatmakta fayda var. 40 yaş üzerindeki kadınlarda görülme sıklığı daha yüksek iken, 50-59 yaş aralığında bu oran en yüksek seviyeye ulaşıyor.

Haberin Devamı

Ekim ayı 2004 yılından beri Dünya Sağlık Örgütü tarafından meme kanserinde erken teşhisin öneminin vurgulanması ve farkındalığının oluşması için Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor. Ben de Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı‘nda sizlere güncel çalışmalardan bahsetmek istedim.

Diyabet ile ilişkili olabilir mi?

Obezite , fiziksel aktivite azlığı, adet görme yaşının erken yaşlara inmesi ve menopoza girme yaşının artması meme kanseri vakalarının başlıca sebepleri olarak gösteriliyor. Peki sizce meme kanseri diyabet ile ilişkilendirilebilir mi? Nature Cell Biology dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, meme kanseri ve tip 2 diyabetin farklı hastalıklar gibi görünseler de birbirlerinin gelişimini ve büyümesini destekleyebileceğini ve bununla ilgili bir mekanizma keşfedildiğini ortaya koyuyor. Konu ile ilgili yapılan diğer araştırmalar da iki hastalık arasında ilişki olduğunu belirtiyor. Örneğin, diyabetli kadınların meme kanserine yakalanma riskinin yüzde 20-27 oranında artabileceğini gösteren çalışmalar var. Yapılan nüfus araştırmaları da meme kanseri teşhisi konduktan iki yıl sonra diyabet riskinin artmaya başladığını ve teşhisten 10 yıl sonra, meme kanserinden kurtulanlarda riskin, meme kanseri olmayan aynı yaştaki kadınlara göre yüzde 20 daha yüksek olduğunu göstermiş. Nature Cell Biology dergisinde geçtiğimiz aylarda yayınlanan güncel bir çalışma ise meme kanserinin insülin üretimini baskıladığını ve bunun kan şekeri dengesini bozarak diyabete yol açabileceğini, tümör büyümesini destekleyebileceğini bildiriyor. Bu konu hakkında yapılan güncel çalışmaları takip etmeye ve sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

Haberin Devamı

Bir kez daha Akdeniz tipi beslenme

Meme kanseri vakalarının başlıca risk faktörlerinin çoğu hastalıkta olduğu gibi obezite olduğundan bahsedebilirim. İlk olarak fazla kilolarınız var ise sağlıklı bir şekilde bu kilolardan kurtulmak ilk hedefiniz olsun. Bu noktada hem sağlıklı kilo kaybı sağlamak hem de birçok hastalıktan korunmak için Akdeniz diyetinden faydalanabilirsiniz. American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir araştırmada Akdeniz diyetini benimseyen postmenopozal kadınların meme kanseri riskini azaltabileceği gözlemlenmiş. Diyete daha fazla uyum sağlayan menopozal kadınların meme kanseri riskini yüzde 22 oranında azaltabileceği belirtiliyor.

Nature dergisinde yayınlanan bir diğer araştırma, oruç tutmaya benzer bir beslenmenin hormon tedavisi ile birlikte meme kanseri tedavisine yardımcı olabileceğini bildiriyor. Buna ek olarak, aralıklı oruca benzer bir beslenme tipini benimseyen meme kanseri hastalarında kemoterapi tedavisinin etkinliğinin arttığı belirtilmiş. Fakat burada aralıklı orucu bir tedavi biçimi olarak görmeniz gerektiğinden bahsetmiyorum. Herkese uygun tek bir beslenme programı olmadığını, size en uygun programın ömür boyu devam ettirebileceğiniz, sürdürülebilir bir program olması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu nedenle her zaman metabolizmanızı zorlamak yerine vücudunuzu dinlemeyi seçin.

Haberin Devamı

Karbonhidratın türü ve miktarı önemli

Vücudumuzdaki hücrelerin çalışmalarını sürdürebilmeleri için besin öğelerini yani karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri yeterli ve dengeli miktarlarda tüketmemiz gerekiyor. Özellikle meme kanseri hastaları için tüketilen karbonhidratın türü ve miktarı önemli. Cancer Epidemiology Biomarkers&Prevention dergisinde yayınlanan bir araştırma, glisemik yük ve glisemik indeksi yüksek diyet ile beslenen meme kanseri hastalarında ölüm riskinin daha yüksek olduğunu belirtiyor. Yine aynı araştırma, yüksek lif içeren bir beslenme programının meme kanseri hastalarında ölüm riskini azaltabileceği belirtiyor. Kanser oluşumuna sebep olabilecek birçok faktör olduğunu fakat sağlıklı beslenmenin koruyucu kalkanınız olduğunu unutmayın. Sağlıklı kilonuzu korumak, fiziksel olarak aktif olmak, yeterli ve dengeli beslenmek tüm hastalıklarda olduğu gibi meme kanseri riskini azaltmada yardımcı olabilir. İşlenmiş etler, rafine şeker, fazla tuz, alkol ve sigara gibi etmenlerden uzaklaşmaya çalışarak sürdürülebilir bir Akdeniz tipi beslenmeyi uygulamaya çalışın. Beslenme planınızda antioksidan kaynağı sebze ve meyvelere yer vermeyi unutmayın…