MAGNEZYUMUN 7 FAYDASI
Magnezyum; dünya genelinde deniz, bitki, hayvan ve insanlarda bulunan bir mineraldir. Vücudunuzdaki magnezyumun yaklaşık yüzde 60’ı kemikteyken, geri kalan kaslar, yumuşak dokular ve kan dahil olmak üzere, vücut sıvılarındadır. Aslında, vücuttaki bütün hücrelerde vardır ve önemli görevler oynar. İnsanda en bol bulunan minerallerden biridir. Gelin, 7 önemli faydasına birlikte bakalım.
1-Biyokimyasal tepkimelerde rol oynar
Magnezyumun ana görevlerinden biri, enzimler tarafından sürekli olarak gerçekleştirilen biyokimyasal tepkimelerde ‘yardımcı faktör’ veya ‘yardımcı molekül’ görevi yapmasıdır. Enerji oluşumunda, proteinlerin yapımında, kas hareketlerinde ve sinir sisteminde görevleri vardır.
Magnezyumun beyin fonksiyonlarında görev aldığını biliyoruz. Bunun yanı sıra psikolojik alanda da kritik rol oynar. Düşük magnezyum seviyelerinin depresyon riskinde artışla bağlantılı olabileceği düşünülüyor. 8 bin 800’den fazla kişinin incelendiği bir analizde, magnezyum alımı düşük, 65 yaşın altındaki kişilerin depresyon riskinin yüzde 22 daha fazla olduğu ortaya çıktı. Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da, normal seviyeleri desteklemenin ruh haline iyi gelebileceği unutulmamalı.
3-Migreni önlemeye yardımcı olabilir
Migren ağrıları, günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayıcı derecede yoğun olabilir. Hatta bazı bireylerde mide bulantısı, kusma, ışık ve gürültüye aşırı duyarlılıkla birlikte görülebilir. Bazı çalışmalar, magnezyumun ve magnezyumdan zengin besinlerin migreni önleyebileceğini, hatta tedaviye yardımcı olabileceğini gösteriyor.
4-Performansı artırabilir
Magnezyum, egzersiz performansında da rol oynar. Araştırmalara göre, egzersiz sırasında aktiviteye bağlı olarak aslında dinleniyor durumda olduğunuzdan, yüzde 10-20 oranında daha fazla magnezyuma ihtiyacınız olabilir. Magnezyum, kaslarınıza kan şekeri olan glukozun taşınmasına yardım eder. Ayrıca egzersiz sırasında kaslarda birikerek, ağrıya yol açan laktik asitin atılmasını da destekler. Bazı uzmanlar, magnezyum takviyesinin egzersiz performansını artırdığını söylese de, net konuşabilmek için daha çok insan üzerinde yapılan, kanıta dayalı verilere ihtiyaç var.
5-Tip 2 diyabete karşı koruyucu
Son yıllarda yapılan çalışmalar, magnezyum ve Tip 2 diyabet ilişkisine dikkat çekiyor. Örneğin 2011 yılında ‘Diabetes Care’de yayımlanan bir çalışma, düşük magnezyum alımı olan kişilerin diyabet geliştirme riski taşıdıklarını ileri sürdü. Bir başka araştırmada, her gün yüksek miktarda magnezyum alan diyabet hastalarının, kan şekeri ve Hemoglobin A1c düzeylerinde almayanlara göre daha anlamlı iyileşmeler olduğu bulundu.
6- Vücuttaki inflamasyonu azaltır
İnflamasyon, adını sık duyduğumuz bir terim. Aslında vücut içinde bir yangısal durumdur ve düşük seviyelerde olması koruyucudur ama sürekli hale gelmesi birçok soruna yol açabilir. Düşük magnezyum alımı, yaşlanma, obezite ve kronik hastalıkların temelinde yatan sebeplerden biri olan inflamasyonla da bağlantılıdır. Çalışmalar, magnezyumun inflamasyonla savaşmaya yardımcı olduğuna ve vücutta inflamasyonun göstergesi olan CRP seviyelerini azalttığına işaret ediyor. Bitter çikolata ve yağlı balık tüketimi, inflamasyonun azalmasını destekleyebilir.
7-Âdet öncesi semptomları azaltabilir
PMS dediğimiz, genç kızlar arasında sık görülen âdet öncesi semptomlar, günlük hayatı olumsuz etkileyebilir. Ödem, karın krampları, yorgunluk ve sinirlilik hali birçok kadının yaşadığı belirtilerden bazıları. Çalışmalar, magnezyumun kadınlarda âdet öncesi dönemde ruh halini iyileştirdiğini ve ödem sorununa yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Hangi besinlerden alabiliriz?
Sağlıklı bir beslenme programıyla magnezyum ihtiyacı karşılanabilir. Somon, uskumru gibi yağlı balıklar, kaju, kabak çekirdeği, badem gibi yağlı tohumlar, tam tahıllılar, muz, avokado, bitter çikolata, bezelye, kereviz, brokoli, ıspanak, pazı gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, magnezyum kaynakları arasındadır.