Bu satırları kilo almak isteyip alamayanlar için yazıyorum. Bu durumdaki bireylerin şikayetleri de çok önemli ve kendilerine göre öneri bulamamaktan yakınıyorlar
“Nasıl kilo veririm?” ve “Belimdeki, kalçamdaki fazlalıklar nasıl gider?” soruları diyetle ilgili en çok merak edilenler. İşyerinde ve öğle yemeklerinde hep aynı şeyler konuşulur; “Nasıl kilo vermiş?”, “Hangi diyeti uygulamış?”, “Spor yapmış mı?”, “Ne kadar sürede, ne kadar kilo vermiş?”
Aslında kilo almak veya vermek isteyenlerin sorunlarının benzer tarafları var. Kıyafete sığamamak, sosyal baskı, psikolojik bozukluk, çeşitli hastalıklara yakalanma gibi. Yıllar önce, ergenlik çağında olan ve aynı zamanda ziyarete gelen iki arkadaş danışanım vardı. Birinin sorunu, aşırı kilolu olmak, diğerininse zayıflıktı. Dertleri farklı görünse de aslında hedef aynıydı: Sağlıklı ve normal kiloda olmak.
Kimler zayıf?Beden Kitle İndeksi (BKI), 18.5 ve altında olan bireyleri zayıf kabul ediyoruz. Bazen özellikle de genç kadınlarda bu hayal edilen bir durum olsa da, aslında aşırı zayıflık pek istediğimiz bir durum değil. Çünkü her şeyin dengesinin bozulmasının zarar olduğunu düşünürsek aşırı zayıflık da sağlıksız.
Çok zayıf olmak, az besin tüketimine bağlıysa veya çok yenilmesine rağmen kilo alınamıyorsa farklı sorunların habercisi olabilir. Aldığınız kaloriden fazlasını harcıyorsanız, endokrin sistemiyle ilgili bir sorununuz varsa, bazı mineral eksiklikleriniz bulunuyorsa ya da dışkıda parazit mevcutsa kilo almanız zorlaşır. Herhangi bir sağlık sorunu için öncelikle endokrinoloji ve metabolizma uzmanına başvurulmalı, kilo alma programının metabolik anlamda herhangi bir engeli olup olmadığını öğrenmelisiniz. Doktor kontrolü ardından, bir beslenme ve diyet uzmanı programına başvurmalısınız.
Beslenme planı, bireysel ihtiyaçlara göre oluşturulmalı. Aşırı zayıf kişilerde görülebilecek rahatsızlıklar kansızlık, aşırı yorgunluk, kadınlarda adet düzensizlikleri, cilt ve saç sağlığında sorunlar ve depresyondur.
KURALLARA UYUNKilo almak, harcanan kaloriyi geri almaktır. Ama bu, her zaman atıştırabilirsiniz anlamına gelmiyor.
- Disiplin ve programlı yemek önemli.
- Her öğün tükettiğiniz yiyeceklerin karbonhidrat, protein ve yağ oranları dengeli olmalı, her besini yeterli ölçüde yemelisiniz.
- En az altı öğün beslenmek ve takip eden öğünler arasında 2-3 saati geçmemek önemli.
- Yağlı tohum tüketimi (fındık, fıstık, ceviz, badem), küçük hacim içerisinde çok fazla enerji bulundurması ve faydalı yağlar içermesi açısından büyük avantaj sağlar.
- Kas artışını sağlamak için düzenli egzersiz yapılmalı. Örneğin haftada 2-3 kez ağırlık kaldırabilirsiniz ama yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzmek size daha çok kilo verdirir.
- Su tüketimi önemli ama bunu yemeklerle beraber değil yemeklerden yarım saat önce veya sonra yapın.
l Her şeyden önemlisi sabredin, başarılı olacaksınız.
RAMAZAN SOFRALARININ VAZGEÇİLMEZİ: PİDERamazan deyince akla ilk gelen, pide oluyor. Uğrunda aç ve susuz uzun kuyruklar beklenen, sadece bu aya özel gıda... Ama hangi besin olursa olsun aşırı tüketim değil ölçü hedef alınmalı. Ramazan pidesinin avuç içi büyüklüğündeki bir parçası, bir dilim ekmeğe eşit. Pideler, ortalama 300-350 gr. Yani 10-12 dilime bölerek farklı bir hesap yaparsanız 25-30 gr. pidenin 65-70 kalori olduğunu söyleyebiliriz. Un tebliğinin değişmesiyle bu yıl pideler, daha az tuz ve daha fazla kepek içeriyor. Bu, sevindirici. Eğer formunuza özen gösteriyorsanız, pide yediğiniz öğünde pilav, börek veya makarnayı yememeye çalışın.