Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Bugün, bir okurumdam gelen epostaya yanıt vereceğim. Sağlıklı bir hayatı varken, yaşadığı üzüntü ve stres nedeniyle hırsını yemeklerden alan bir okur bu...

KENDiMi TANIYAMIYORUM

“Sekiz ay öncesine kadar haftada dört gün spor yapıyordum. 32 yaşındayım, boyum 165 cm. Dört yıldır 54-56 kg. arasında olan bir vücudum vardı. Mutluydum, işime severek giderdim, beslenmeme dikkat ederdim. Tek kötü alışkanlığım, sigaraydı. Tüm bunlar annemin meme kanseri olduğunu öğrenmemle bambaşka hale geldi. Annemi kaybetmekten çok korktum. Spora harcadığım zamanı ondan çalıyordum, sporu bıraktım ve beni de saran kanser korkusu nedeniyle sigarayı kestim. Annem şu anda çok iyi ama ben 70 kg. oldum. Her gören ‘Sana ne olmuş?’ diyor. Böyle olunca ortadan yok olmak, eve kapanmak ve dışarı çıkmamak istiyorum. En büyük dostum, tatlılar ve cipsler. Gece uyanıp kaşık kaşık reçel yiyiyorum, kendime engel olamıyorum. Annem kendini unuttu, bana üzülüyor. Bu durumdan nasıl kurtulacağım bilemiyorum, kilom arttıkça kendime güvenim azalıyor. Sanki hiçbir şeyi başaramayacakmışım gibi geliyor. Lütfen bana yardımcı olun. Çok teşekkürler.” T.Ö/Bursa

Haberin Devamı

Sevgili T.Ö, sizden ricam lütfen panik olmayın. Size yardımcı olabileceğimi düşünüyorum. Ancak sadece duygularınızın beslenmeyle ilişkisinden bahsedebilirim. Sizin mutlaka bir psikologla veya psikiyatristle görüşmenizi tavsiye ederim.

Kaybetmekten korkmak
Annenizi kaybetmekten korkmanız çok doğal ancak bu duygunuzun kontrolsüz hale gelmesi kilo almayı başlatabiliyor. Psikologlara göre bilinçaltı, kilo kaybını bile bazen bir ‘kayıp’ olarak etiketlediğinden bunu yapabiliyor. Bu yüzden kendinizi daha güçlü hissetmek için daha fazla yeme davranışı başlamış olabilir.

Suçluluk hissetmek
Annenize ayırdığınız tüm zamanınız, kendinizi hiçe saymanız yol açıyor. Böylece ‘yok olmak’ döngüsünü başlatmış oluyorsunuz, bu kendinize olan saygı ve sevginizi yok ediyor. Özel ilişkinizin bile bu yüzden bitmesi, sporu bırakmanız, mutlu olduğunuz şeyleri yapmaktan vazgeçmeniz sanki bir suçluyu cezalandırmak gibi. Sizin durumunuzda spor yapmayıp aşırı yemek yiyerek kilo almak bir anlamda ceza gibi görünüyor.

Haberin Devamı

Güvensizlik duygusu
Anlattıklarınıza bakılırsa sekiz ay öncesine kadar kendine güvenen, iş-özel-aile hayatı, sosyal yaşamı ve beslenmesi dengede olan biriymişsiniz. 32 yaşınıza kadar birçok sınavdan geçtiniz, okul bitirdiniz, hatta yürümeden önce defalarca düştünüz, emeklediniz ama sonra koşmaya başladınız. Lütfen başarılarınızı hatırlayın ve bunları bir kenara yazın.

Sigarayı aniden bırakmak
Sigarayı bırakan çoğu bireyin kilo aldığını biliyoruz. Kendinize bu konuda çok acımasız davranmayın, öncelikle yaşadığınız tüm bu olayları kabul edin ve değişmek için daha iyisini yapmak için kendinize söz verin. Sigara bırakanlar genelde atıştırmalıklarla el alışkanlıklarını tatmin etmeye çalışır. Sizin içinde bulunduğunuz durum, bu yeme modeline çok iyi bir zemin hazırlamış. Ama sigara bırakma sebebiyle gelen tüm kilolarınızı, bol su içerek ve yeniden spora başlayarak kolaylıkla vereceksiniz.

Haberin Devamı

Mutluluk kaynağı yemekler
Mutluluk hormonuna ihtiyacımız olduğu zamanlarda karbonhidratlı yiyecekler bize kendimizi iyi hissettirir. Üstelik bu öyle bir kısır döngüdür ki yedikçe yiyesiniz gelir yani ‘şeker şekeri çeker’. O yüzden insülin hormonunuzu hızla yükseltmeyecek ve kendinizi iyi hissetmenize destek olacak seçimlere bakalım:

* Kuru ve taze meyveler, şeker ihtiyacını karşılar.
* Bulgur, pirince göre daha uzun tok tutar.
* Tam buğday ekmeği, doygunluk açısından daha iyi bir seçim olur.
* Tam buğday unu ve kuru meyvelerle yağsız kek yapılabilir.
* Ceviz, iyi hissettirir.
* Egzersiz, endorfin hormonu ve seratonini destekleyerek mutluluğu artırır.
* Ara öğünlerde tarçın ve karanfilli çaylar iyi olabilir.
* Bol sebzeli çorbalar, sıvı hacmi sebebiyle midede şişkinlik yaratarak yeme duygunuza engel olur.