Karbonhidratlar ve duygularımız üzerinde yapılan araştırmalar, karbonhidrat tüketiminin kişinin kendini iyi hissetmesini sağlayan serotonin hormonunu artırdığı için bireylerin fark etmeden bu yiyeceklere yöneldiklerini gösteriyor
Birçok insan kendini mutsuz hissettiğinde ‘karbonhidratları’ en iyi arkadaşları ilan ediyor. Ofiste kötü bir gün geçirdinizde veya eşinize kızgın olduğunuzda kendinizi kurabiye canavarına dönüşmüş olarak mı buluyorsunuz? Her gün akşam üzeri 16.00-17.00 gibi kraker veya şekerli yiyecekler almak için ofisteki otomatın karşısında mı beliriyorsunuz? Bu senaryolar size tanıdık geldiyse üzülmeyin, yanlız değilsiniz. Birçok insan kendini mutsuz, yorgun veya depresif hissettiğinde özellikle kurabiye, kek, şekerleme ya da dondurmaya yöneliyor.
Araştırmalar ne diyor?
Birçok çalışma sonucu, karbonhidrat aşermesinin genellikle 15.30-17.00 arasında gerçekleştiğini gösteriyor. Bu konuda diğer bir görüşse karbonhidrat isteğinin çok önce öğrenilen bir alışkanlık olduğunu söylüyor. Yani birey davranış biçimi olarak karbonhidratlı yiyecekleri seçiyor. Hatırlayın, anne-babanız, siz daha küçük bir çocukken ağladığınızda, bağırdığınızda ya da yaramazlık yaptığınızda elinize bir şekerleme veya çikolata verir miydi?
Karbonhidrat aşermesinin bir diğer nedeni, diyetler olabilir. Özellikle yüksek protein, düşük karbonhidrat diyeti uygulanıyorsa. Bir parça brokoliye aşermezsiniz ama bir dilim ekmeğe şiddetle aşerebilirsiniz, aslında bu normal bir durum çünkü vücudunuzun karbonhidrata ihtiyacı olduğunu gösterir. Siz dışarıdan karbonhidrat almayınca vücuttaki depolar tükenir ve kan şekeri düşer.
İlginç sonuçlar
* Yapılan bir çalışmada; karbonhidrat aşerenlerin diğer bireylere oranla günde 800 veya daha fazla kalori aldığı ve fazla kilolu ya da obez bireyler olduğu ortaya çıktı.
* Fazla kilolu ve karbonhidrat aşermesi olan kadınlar üzerindeki çalışmada, katılımcılara protein bakımından zengin bir içecek ve karbonhidrat açısından zengin bir içecek sunuldu. Kadınların kendilerini mutsuz hissetiklerinde karbonhidratlı içeceği seçtikleri ve kendilerini iyi hissettikleri görüldü.
* Karbonhidrat tüketmek kişiyi yaklaşık 20 dakika boyunca iyi hissettirir. Karbonhidratlar yendiğinde, serotonin artar ve anti-depresan etkisi ortaya çıkar. Ama bu durum geçici olduğundan yeniden tatlı atağı gelişebilir.
Aşerme normal mi, değil mi?
Aşerme isteğinizi gözden geçirin. Akşamüstü yaşanan karbonhidrat isteği beslenme hatasına bağlı olabilir ve depresyon gibi algılanmamalı. Ancak en sevdiğiniz pastaneden brownie alabilmek için yolunuzu değiştiriyorsanız veya 1-2 sokak ötedeki pastaneye hava soğuk ve karanlık olmasına rağmen üşenmeden yürüyorsanız, o anda sizi mutlu edecek tek şeyin tatlı olduğunu düşünüyorsanız bu, depresyonda olduğunuzun işaretidir.
Karbonhidrat isteğiniz ne zaman tepe noktasına ulaşıyor? Eğer karbonhidrat isteğiniz kontrolsüz şekilde devam ediyorsa, kendinizi mutsuz hissediyor ve hatta karbonhidrat yemek bile yardımcı olmuyorsa mutlaka bir hekim ve beslenme uzmanıyla görüşün. Çünkü yukarıda saydığımız psikolojik veya davranışsal sebepler dışında durum fizyolojik veya endokronolojik bir sorunun sonucu da olabilir. İnsülin veya şeker metabolizmasında bozukluk olma ihtimali, mutlaka değerlendirilmeli.
Nasıl başa çıkabiliriz?
* Karbonhidrat aşermesi, tipik olarak gün içinde artan şiddetlerde kendini gösterir, bunun için güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlayın ve protein bakımından zengin yiyecekler tüketmeye özen gösterin. Öğleden sonra, güneş ışıklarının azalmasıyla modunuz düşmeye başlayabilir. Bu durumda karbonhidrat ve proteinden oluşan bir ara öğün işinize yarar.
* Tam tahıl içeren kompleks karbonhidrat seçimleri yapmaya özen gösterin. Çikolata, pasta, tatlı yerine düşük yağlı krakerler ve bisküviler, yulaf, meyve tercih edin.
* Ana veya ara öğünlerinizde karbonhidratları tüketirken suçluluk duymayın. Eğer doğru karbonhidratları vücudunuza verirseniz, aşermenizi kontrol etmeniz kolaylaşır.
* Karbonhidratları içmek yerine yiyin. Örneğin sıcak çikolata içmek yerine tam tahıllı şekersiz kahvaltılık gevreklerle süt tüketin.