Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Dünya üzerinde neredeyse her yaşta kanser vakalarının arttığını biliyor musunuz? Peki bu artışın sebebi neler ve beslenme ile nasıl bir ilişkisi var hadi bugün biraz bu konuda konuşalım. Kanser oluşumunun birçok sebebi var. Genetik faktörler kadar yetersiz ve dengesiz beslenme de kanser oluşumunda oldukça etkili. Öyle ki araştırmalar, beslenmenin birçok kanser türü üzerinde yüzde 10 ile yüzde 70 arasında etkisi olduğunu bildiriyor. Genetik faktörleri değişmek çok mümkün olmasa da beslenme ve bazı yaşam tarzı alışkanlıkları ile kanserden korunmanız mümkün.

Haberin Devamı

Yaşla artar mı?

Sizce yaşla birlikte kanser riski artıyor olabilir mi? Genel olarak böyle bir algı var ancak yapılan çalışmalar bunun doğru olmadığı yönünde. Nature Reviews Clinical Oncology dergisinde yayınlanan bir araştırmanın sonuçları , özellikle 50 yaş altındaki bireylerde göğüs, kolon, yemek borusu, böbrek, karaciğer ve pankreas kanserleri de dahil olmak üzere erken başlangıçlı kanserlerin dünya çapında çarpıcı bir şekilde arttığını belirtiyor. Nasıl olsa yaşım genç, bana bir şey olmaz demeyin. Yeterli ve dengeli beslenerek , meyve ve sebzelerin faydasından yararlanarak , düzenli egzersiz yaparak önleminizi almanızda fayda var.

KANSERE GENEL BAKIŞ

Bağırsaklarımızla ilişkisi

Vücudumuzda 40-100 trilyon bakteri yaşadığı düşünülüyor. Bu bakteriler aynı zamanda bağırsaklarımızda galaksiyi yani bağırsak mikrobiyotamızı oluşturuyor. Bazıları vücudumuza fayda sağlarken bazıları olumsuz yönde etkileyebiliyor. Cancer Epidemiology Biomarkers&Prevention’da yayınlanan 700 birey üzerinde yürütülen yeni bir çalışma, bağırsaktaki bazı bakterilerin prostat kanseri ile ilişkili olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, daha çok çalışma yapılmasının gerekli olduğunu söylüyorlar ancak bu çalışmanın ölümcül prostat kanserinin teşhisi ve önlenmesi için klinik etkileri olabileceğini de öngörüyorlar. 15 Eylül Dünya Prostat Kanseri Farkındalık günüydü. Bende prostat kanseri ile ilgili yeni bir araştırmayı paylaşmak istedim. Bağırsak sağlığınız için bağırsak dostu probiyotik ve prebiyotikleri beslenme planınıza eklemenizde fayda var.

Haberin Devamı

ANTİOKSİDANLARA YER AÇIN!

Günlük ne kadar sebze ve meyve tüketiyorsunuz ? Yeterince tükettiğinizi düşünüyor musunuz? Eğer cevabınız hayır ise günlük en az 5 porsiyon sebze ve meyveyi beslenmenize dahil etmenizi öneririm. Neden mi? Çünkü International Journal of Epidemiology dergisinde yayınlanan bir çalışmanın bulguları, günlük yeterli sebze ve meyve tüketiminin kalp krizi, felç, erken ölüm ve kanser riskini azalttığını gösteriyor. Antioksidanların vücudumuz için sayısız faydası var. Hücre hasarını önleyerek kanser gelişimini engelleyemeye yardımcı olan antioksidanların başlıca kaynakları sebze ve meyvelerdir. Size tavsiyem bu antioksidan içeren sebze ve meyvelere sofranızda yer açın, hem sofralarınız renklensin, hem hastalıklar önlensin.

İlaç tedavisinde beslenmenin rolü

Kanser tedavisi için yaygın olarak kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi müdahaleler uygulanıyor. Beslenmenin de kanser oluşumunu önlemede ve tedavisinde etkisi olduğundan bahsetmiştim. Elbette ki kanseri önlemek için belirli bir diyetten bahsetmek mümkün değil ancak beslenmenizde denge ve düzeni sağladığınızda aslında kendinizi tüm hastalıklara karşı koruma altına alabiliyorsunuz. Peki sizce beslenme düzenimizdeki değişimler ile kemoterapi ilaçlarının etkisini arttırmak mümkün mü? Bu konuda genel bir literatürden bahsetmek mümkün olmasa da yapılan güncel bir çalışmadan bahsetmek istiyorum. Med dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmanın sonuçları, düşük karbonhidrat ve yüksek oranda sağlıklı yağ içeren ketojenik diyetin, kanser hücrelerinin etkisini azaltarak pankreas kanserinde kullanılan kemoterapi ilaçlarının etkisini arttırdığını göstermiş. Bu tarzda diyetlerin mutlaka hekiminiz ve beslenme uzmanınız kontrolünde yapılması gerektiğinin de altını çizelim.