Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Çalışmalar; beslenmenin, çoğu kanserde etkili olduğunu gösteriyor. Doğru beslenme ve günlük diyette sağlıklı seçimler yapmak, kanser hücreleriyle savaşmada, genel sağlık durumunu iyileştirmede yarar sağlıyor

Türkiye’de en sık görülen kanserler; erkeklerde akciğer, prostat, kalınbağırsak, rektum, mide ve pankreas. Kadınlardaysa; meme, akciğer, kalınbağırsak, rektum, serviks, over, mide ve pankreas. Deri kanseri sıklığı her iki cinste de yüksek olmakla birlikte, habis melanom dışındaki deri kanserleri tedaviye iyi cevap verdiklerinden ölüm oranları çok düşük. Henüz genlerimizde bulunan şifreleri değiştiremesek de, beslenmemizi düzenleyerek kanserden korunmaya çalışabiliriz. Araştırma sonuçlarına göre aşağıdaki besinler kanser savaşçısı olarak öneriliyor:

Balık: Balık tüketiminin, kanser riskini azalttığına dair birçok çalışma var. Yağlı balıklar somon, ton ve uskumru, yüksek oranda omega-3 içerir. Omega-3, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatır. Özellikle akciğer, meme, kolon ve prostattaki tümörlerde etki gösterir. Dünya Sağlık Örgütü, haftada en az 2-3 kez balık tüketimi öneriyor.

Yeşil yapraklı sebzeler: Günlük beslenmeye yeşil yapraklı sebzeleri eklemek, anti- oksidan öğeler karotenleri vücuda almayı sağlar. Bu öğeler, serbest radikalleri vücuttan uzaklaştırarak, kanser hücrelerinin gelişimini engeller, ayrıca bağışıklık sisteminin sağlıklı olmasına yardım ederek, diğer hastalıkların da oluşma riskini azaltır. Yeşil yapraklıların, akciğer ve meme kanseri riskini azaltıcı etki gösteren, folat içerikleri yüksek. En iyi etki için en koyularını seçmeye özen gösterin; özellikle marul, pazı, ıspanak ve roka tercihleriniz arasında bulunsun.

Kurubaklagiller ve tam tahıllar: Kurubaklagillerde bulunan fitokimyasallar, hücrelerdeki genetik hasarı önler. Bunlar, özellikle prostat ve kolan kanseri riskini azaltır. Tam tahıllarda bulunan posa, fitoöstrojenler ve anti-oksidan öğeler, kanser önleyici etki gösterir. Kurubaklagillerin ve tam tahılların içerdiği yüksek posa, bağırsaktaki kanser yapıcı maddeleri kendi bünyesine alarak vücuttan atılmasını sağlar.

Elma: Anti-oksidan bakımından mükemmel bir kaynak. İçeriğindeki quercetin, kateşin, phloridzin ve chlorogenic asit maddeleri güçlü anti-oksidanlar. Bu bileşenler akciğer, meme ve kolonda bulunan kanser hücrelerinin büyümesini durdurucu etki gösterir. Yine içeriğindeki çözünen ve çözünmeyen lifler, toksik maddelerin dışkıyla atılmasını sağlar.

Kırmızı meyveler: Genel olarak içerdikleri anti- oksidanlarla kansere karşı koruyucu özellik gösterir, bedenin toksinlerden arınma sistemini destekler. Çilek, yaban mersini, kiraz, vişne, böğürtlen, frambuaz gibi kırmızı meyveler, ellagic asit ve polifenoller içerir. Bu maddeler, tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlatır.

Bitter çikolata: Anti-oksidan, polifenol ve antosiyanin bakımından zengin. Bu öğeler, kanser hücrelerinin büyümesini engeller. Küçük bir parça bitter çikolatada, bir bardak kırmızı şarabın iki katı kadar polifenol var. Bir fincan sıcak çikolata, bir fincan siyah çayın beş katı kadar anti-oksidan aktivite meydana getirebilir.

Yeşil çay: İçeriğinde bulunan ‘epi-gallo-kateşin-3-gallat’ adlı anti-oksidan madde, kanser hücrelerini vücuttan uzaklaştırır. Özellikle meme kanseri riskini azaltmada etkisi var. Çin’de yaşları 20-74 arasında değişen yedi bin kadın üzerinde yapılan araştırmada, göğüs kanseri insidansları ve yeşil çay tüketimleri değerlendirildi. Yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla meme kanseri risklerinin daha düşük olduğu görüldü.

Sarımsak: Çalışmalar, sarımsağın özellikle kimyasal madde ve radyasyona bağlı oluşan kanser türlerine yakalanma riskini azaltmada etkili olabileceğini gösteriyor. Sarımsak, içeriğindeki anti-oksidan bileşenlerle meme, kolon ve akciğer kanseri risklerini de azaltıyor. En iyi etkileşim için; sarımsağı çiğ olarak ezip, biraz zeytinyağıyla karıştırıp tüketebilirsiniz.