Kilo vermek istiyorsunuz ama her defasında denemenize rağmen bir türlü başarıya ulaşamıyor musunuz? Durum böyleyse iç dünyanızdaki kalıpları kırmayı ve bakış açınızı değiştirmeyi deneyin. Dolapta asılı duran ve artık giyemediğiniz kıyafetleriniz, kilolu hissettiğiniz için kaçındığınız etkinlikler, eski fotoğraflar ve ortaya çıkan sağlık problemleri... Tüm bunlar kilo vermeniz için size sinyaller veriyor ama siz o enerjiyi kendinizde bulamıyor ve kendinizi kötü ve değersiz hissetmeye devam ediyorsunuz.
Kilo verme amacınız güçlü değil ve bilinçaltınız yeni yeme biçimine hazır değilse, attığınız bütün adımların başarısızlıkla sonuçlanması normaldir ve kısa süre sonra diyeti bırakmanızla sonuçlanır. Cesaretinizi kıran ve pes etmenize sebep olan kendinize söylediğiniz sözleri tanımlamanız gerekir. Kilo vermeyi isteme nedenlerinizi bir kağıda yazdığınızda onlarca sebep bulabilirsiniz, ama asıl neden bir tanedir. O gerçek nedeni bulmayı çalışın. Kilo vermek için asıl nedeninizi bulduktan sonra sıra hedefi belirlemekte. Hedefinizi çok zor veya ulaşılamaz seçmeyin, çünkü bu durum vazgeçmeyi tetikler. Kendinize aşamalı aşamalı küçük hedefler koyun.
Vazgeçmeniz gereken düşünce kalıpları:
“Zayıf olmak zorundayım”
Herkes zayıf olmak zorunda değil, kendinizi mecbur hissetmek uzun dönemli sağlıklı beslenme yaklaşımını zayıflatarak, çaresiz bir bakış açısını yansıtır. Ayrıca, mükemmeliyetçilik de bu düşünce tarzının içine işler, “Sadece zayıf değil, ayrıca mükemmel olmak zorundayım” mesajı sizi zorlar ve bir süre sonra yeme davranışı bozukluklarına yol açabilir. Amacınız sağlıklı kiloda olmak olmalı. Bir beslenme uzmanıyla görüşüp, ideal kilonuzu öğrenmek için destek alabilirsiniz.
“Doyana kadar yemeliyim”
Eskiden insanlar, yemek kaynaklarının kıt olduğu bir çevrede yaşardı. Atalarımız vahşi hayvanları yakalayıp, onları yemek zorundaydı. Ancak aynı şey bizim için geçerli değil, yiyecekler bir yere kaçmıyor. Tıka basa yemek veya tabağındakini bitirmek gibi kalıplaşmış düşüncelerden uzaklaşmaya çalışın. Fizyolojik açlığınızın tamamlandığı nokta için midenizi kontrolsüzce doldurmanıza gerek yok.
“Hızlı bir şekilde zayıflamalıyım”
Bu düşünce tarzı, uzun dönemli amacınıza yönelik sorumluluğunuzu baltalıyor. Hızlı çözümlerden kalıcı yarar sağlamak çok zordur, vazgeçin.
Diyet bir yarış değildir, keyifli ve uzun soluklu bir maraton gibi düşünün. Küçük molalar ve ödüller olabilir. Unutmayın sizi mutsuz eden hiçbir şey, sağlığınıza fayda yaratmaz.
“Yemek beni mutlu ediyor”
Yalnızlık, depresyon ve kaygı gibi duygulardan kaçınmak için birçok insan yemeği koltuk değneği gibi kullanabiliyor.
Yağlı, şekerli besinler anlık rahatlık sağlar ve diğer olaylardan uzaklaşmanıza destek olur. Ancak sorunun üzerini kapamak yerine anlamak ve çözüme yönelik adımlar atmak gerekir. Kendinizi gözden geçirin ve ihtiyacınız varsa terapistten destek alın.
“Ya hep ya hiç”
Hata yapmak, diyeti bozmak ve aşırı kilolu olmak hayal edilebilecek en kötü şey gibi görünebilir ama böyle düşünmeyin. Bu duygu sizi kontrolsüz ve umutsuz hale getirebiliyor. Farklı konulardaki başarılarınızı hatırlayın ve güveninizi tazeleyin. Battı balık yan gitmez! ‘Şimdi neyi daha iyi yapabilirim’ diye
düşünün.
Motive olun!
Kendinizi motive edebilmek için, eski fotoğraflarınıza bakın, en kilolu veya en zayıf olduğunuz zamanlarda fotoğraflarınız varsa, onu her zaman
görebileceğiniz ve fit olma isteğinizi hatırlatacak bir yere koyun. İçine girmek istediğiniz kıyafetlerinizi ara ara deneyin ve gelişmeyi takip edin.
Evin belirli yerlerine sizi motive edecek notlar yazın. Özellikle buzdolabının veya kilerin üzerindeki notlar, kaçamak yapma ihtimalinizi azaltabilir.