Modern yaşamın hayatımızı bu denli kolaylaştırması ve teknolojinin istediğimiz her şeyi ayaklarımızın altına sermesi, aslında bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Elbette ki listenin başında çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olan obezite yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, obezitenin ve fazla kilolu olmanın temel nedeni, tüketilen kalorilerle harcananlar arasındaki enerji dengesizliği... Buna ek olarak yağ içeriği ve enerji yoğunluğu yüksek gıdaların tüketilmesi ve hareketsiz yaşam da, obezite görülme sıklığını artıran faktörler arasında yer alıyor. Yediklerimiz kadar içtiklerimiz de suçlu olabiliyor. Üzülerek söylemeliyim ki obezitenin varlığı, diyabet ve kanser gibi çeşitli hastalıklara zemin hazırlıyor.
Kanserle ilişkisi...Yapılan araştırmalar, şeker içeriği yüksek içeceklerin, bazı kanserlerin görülme riskini artırdığını söylüyor. 2018 yılında yayımlanan sistematik çalışma sonuçlarına göre, eklenti şekerlerle ilgili beş çalışmanın ikisinde, daha yüksek eklenti şeker alımının kanser riskini yüzde 6 bin 95 oranında artırdığı bulunmuş. Şekerli yiyecek ve içeceklerle ilgili 15 araştırmanın sekizinde, yüksek şekerli içecek tüketimiyle kanser riski arasında yüzde 23 bin 200 daha yüksek bir ilişki gözlenmiştir. Görülen o ki, eklenti şekeri ve şeker içeriği yüksek içeceklerin tüketimini ne kadar artırırsak, kanser riski de
bir o kadar artıyor.
İngiliz Tıp Dergisi’nde (British Medical Journal) bu yıl yayınlanan 101 bin 257 bireyin dahil edildiği başka bir çalışmayı paylaşmak istiyorum sizlerle... Çalışmada şekerle tatlandırılmış, yapay tatlandırıcı içeren içeceklerle, kanser riski arasındaki ilişkiye bakılmış ve şu sonuçlar bulunmuş:
Şekerli içeceklerin tüketimi, genel kanser ve meme kanseri riskiyle önemli ölçüde ilişkili.
Fakat, yapay olarak tatlandırılmış içeceklerin tüketimiyle, kanser riski arasında bir ilişki bulunmamış.
Ne kadar tüketmeliyiz?Dünya Sağlık Örgütü, şeker konusunda sınırlama getiriyor, yaşam boyunca şekerin düşük miktarda tüketilmesini önerirken, hem yetişkinler hem de çocuklar için serbest şeker tüketiminin, toplam enerji alımının yüzde 10’unun altına düşürülmesini öneriyor.
Tüketilen paketli bir gıdanın içeriğinde bulunan şeker, çoğu zaman sınırın aşılmasına sebep olabiliyor. Bu noktada eklenti şeker içeriği yüksek içeceklerin tüketiminin sınırlandırılması, ileriki yaşlarda hastalık görülme oranını da etkiliyor.
Bu yüzden ben de bugün sizlerle güvenle tüketebileceğiniz, içerken serinleyeceğiniz, hem pratik hem de lezzetli iki limonata tarifimi paylaşacağım.
Ballı limonata
Malzemeler: 4 adet limon, 3-4 yemek kaşığı bal, 1 tutam nane yaprağı, 1 litre su, Buz
Yapılışı: Bir adet limonun kabuğu rendelenir. Kalan üç limonun kabukları ve beyaz kısımları bıçak yardımıyla alınır. Çekirdekleri alınmış limonlar, ince ince doğranır. Hepsi robotun içine alınır. Balı, nane yaprakları, limon kabuğu ve su, robota eklenir. Hazır olan limonata sürahiye alınır ve buz eklenerek servis edilir. Dilerseniz içine ince doğranmış salatalık dilimleri ve frambuaz da ekleyebilirsiniz. Afiyet ve sevgiyle...
Kavunlu limonata
Malzemeler: 1 büyük dilim kavun, 1 limon suyu ve rendesi
Yapılışı: Çekirdekleri alınmış kavun, limon suyu ve rendesi robottan geçirilir. Yoğunluğuna göre dilerseniz biraz su da ekleye-bilirsiniz. Hazır olan limonata sürahiye alınır ve üzerine buz eklenerek servis edilir. Afiyet ve sevgiyle...