Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Ekmekte yapılan düzenlemeler, 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girdi ve artık sofralarımızda tuzu azaltılmış, kepek oranı artırılmış ekmekler yer alacak

HOŞGELDiN EKMEK

Düzenleme, obeziteyle mücadeleye destek verecek güçlü bir adım. Tuz oranının azaltılmasıyla başta hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları, kemik erimesi/osteoporoz, mide kanseri, astım, obezite, ödem riskleri azalacak.

Aslında masum
Ekmek, çocukluktan yetişkinliğe kadar her dönemde bireylerin günlük beslenmesinde yer alan önemli bir besin. Bu nedenle sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde en çok üretilen ve tüketilen gıda. Diyet yapanların, ilk terk ettiği yiyecek olan ekmek, aslında doğru şekilde tüketildiğinde çok masum. ‘Ekmek yemeyen kasını yer’ konulu anlatımlarıma, internet sayfamdan ulaşabilirsiniz.

Haberin Devamı


Yağ oranının düşük olması ve tok tutması nedeniyle ekmek diyetlerde rahatlıkla tüketilebilir; ancak tam tahıl veya kepekli olması, ihtiyaçtan fazla yenmemesi kaydıyla. Kepek oranının artırılmasıyla lif oranı yükseltildi. Yeterli lif alımı, kolesterolün düşürülmesinde etkili, aynı zamanda kan şekeri kontrolü, kalp damar hastalıklarının önlenmesi, sindirim ve bağırsak fonksiyonlarının düzenli çalışmasına da yardımcı.


Ekmek; buğday, mısır, arpa, çavdar gibi çeşitli tahıllardan elde edilen unun hamur haline getirilip mayalanması ve pişirilmesiyle elde edilir. Karbonhidrat bakımından zengin bir besin ve vücuda enerji sağlamada kullanılır. Vücut açısından son derece önemli B1, B6 ve niasin kaynağıdır.

EKMEK ÇEŞiTLERiNE GÖZ ATALIM

Kepek ekmeği: Una en az yüzde 10, en fazla yüzde 30 oranında kepek ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşidi. Dış kepeği ayrılmış, ancak embriyo ve iç kepeği ayrılmamış undan elde edilen mayalı ekmek, beyaz ekmeğe göre daha besleyici. Önemli bir B1 vitamini kaynağı. Kepek ekmeğini diyabet ve spastik kolon hastaları tercih edebilir.

Tam buğday ekmeği: Unda en az yüzde 60 oranında tam buğday olup sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmede yardımcıdır. E ve B grubu vitaminleri bakımından diğer ekmeklerden daha zengin. Kalsiyum, demir ve çinko gibi pek çok elzem mineral içerir. Buğday tanesinin tamamını barındıran tam buğday ekmeği, yüksek lif içeriğiyle tokluk hissi verir. Şeker hastalığını kontrol altında tutmaya, kan basıncının ve kolesterolün yükselmesini önlemeye, bağırsakları rahatlatıp kabızlığı gidermeye, kalınbağırsak kanseri riskini azaltmaya, bedenin bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Anti-oksidan değeri yüksektir. Kalp-damar hastalıkları, kanser, katarakt, romatizma ve bazı alerjilerin oluşumunu yavaşlatır.

Mısır (darı) ekmeği: Buğday ununa en az yüzde 20 mısır unu ve/veya mısır irmiği ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir. Çölyak adı verilen gluten enteropatisi hastalığında kişi, hastalık sebebiyle buğday, arpa ve çavdar unlarından elde edilen hiçbir ürünü tüketemez. Bu hastalıkta tüketebilecek tek ekmek mısır ekmeği.

Çavdar ekmeği: Buğday ununa en az yüzde 30 oranında çavdar unu, kırması, kırığı ve ezmesi veya bunların karışımı ilave edilip üretilir. Çavdar, tahıllar içerisinde en koyu renkli, en çok çözünür lifi içerir. Düşük tansiyonlularda ve kalsiyum ihtiyacı fazla olan kişilerde kullanılabilir. İyi bir niasin kaynağı olması sebebiyle de diyabet, hipertroidizm ve sporcularda tercih edilebilir. Düşük glisemik indekse sahip olduğu için kan şekeri seviyesini düzenler, insülin direnci ve diyabet riskini azaltır.

Yulaflı ekmek: Buğday ununa en az yüzde 15 oranında yulaf unu, kırması, kırığı ve ezmesi veya bunların karışımı ilave edilip üretilir. Demir, manganez, çinko, E vitamini, tiamin, niasin, riboflavin, folat ve diğer B grubu vitaminlerinin iyi kaynakları arasında. Yulaf kepeğinin kendi yapısında bulunan betaglukanın kolesterolü düşürücü, kan şekerini azaltıcı, kan basıncını, mide ve bağırsak çalışmasını düzenleyici etkisi bulunur.