Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Tatilde alınan kiloyu vermek için telaşa kapılıp kendinize zarar getirecek yöntemleri denemeyin. Yaz tatili dahil 2-3 ayda aldığınız kiloları, 3-4 haftada vermeye odaklanmayın

Ramazan ve Kurban Bayramı derken tatiller uzadı. Bu dönemlerde kilo alma ihtimali, her zamankinden daha yüksek.
Biraz üst üste gelen bu özel günler, pek çok danışanımın ortak mazeretiydi. Ama şimdi yeni bir hafta başlıyor belki de bu satırları okurken siz de “Evet artık yeter, diyete başlıyorum” diyorsunuzdur. Aman dikkat! Kilo verme arzusunun motivasyonu ilk haftalarda yüksek olur. Bu çok güzel ve genelde beklediğimiz bir durum ancak ilerleyen haftalarda özellikle de yaşam biçiminize çok uymayan sıkı bir diyet yapıyorsanız zorlanmaya başlayacaksınız. Diyetinizi sabote ettiğiniz andaysa suçluluk duygusu devreye girecek ve “Battı balık yan gider” diyeceksiniz. Bu döngüyü belki de daha önce defalarca deneyimlediniz ama şimdi aynı tuzağa düşmeye gerek yok.

‘Vazgeçme’ ihtimaline dikkat
Kilo verme hedefinizi doğru belirlemeniz gerekir. Aç kalacağınız standart bir liste ve eve bağımlı bir program sizi sosyallikten uzaklaştırdığı anda ‘vazgeçme’ ihtimaliniz artar. Hızlı kilo verme diyetlerinden uzak durun ve haftada 1 kg. verecek şekilde, içinde her besinden bulunan az ve sık yemek yeme esasına dayanan, beraberinde egzersiz olan, bir diyetisyen tarafından planlanmış programlar seçin.

Karbonhidratlardan korkmayın
Ekmek ve karbonhidratı tamamen kesin, tek besin diyetleri, mucize ve sihir vaat eden programlardan uzak durun. Karbonhidratsız diyet yapmanın zararlarından pek çok defa bahsettim ama bir kez daha altını çizmek isterim ki unutkanlık, halsizlik, kas kaybı, verilen kilonun çok daha fazla geri alınıyor olması sonuçlardan bazıları. Karbonhidratlardan korkmayın ama şeker ve şekerli gıdalar yerine kepekli ürünleri, meyveyi, tahılları, bakliyatları tercih etmeniz daha doğru olur. Ilımlı karbonhidrat alımı şişmanlığı önler.
Kendinizi aç bırakarak cezalandırmayı düşünmeyin. Hemen bu düşünceden uzaklaşın. Kilo vermek için aç kalmak en ilkel ve en zararlı davranış olur.

Tuzaklara kapılmayın
Günlük beslenmenize ara öğünler ilave ederek metabolizmanın çalışmasına katkıda bulunabilirsiniz. Günlük yağ tüketiminizi gözden geçirin, çok masum görünen bir salata, yeşillikler ve domatesle çok düşük kalorilidir. Ancak üzerine gelen her 1 yemek kaşığı yağla 105 kalori alıyorsunuz, dikkat... Son dönemlerde kilo kaybı konusunda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, kalorileri azaltmak yerine, yağı sıkı şekilde sınırlandırmak çok daha etkili. Vücudunuza girdikten sonra kaloriler eşit olmaz. Yağ kalorileri diğer kalorilere göre daha kolay depo edilir, bu, kıtlığa karşı vücudun kendisini koruması için genetik adaptasyondan dolayı.

Hareket etmeyi unutmayın
Fiziksel aktivite, vücudunuzun birçok sistemi için önemli. Özellikle kadınlarda osteoporoz riskini azaltır. Kaslarınızı egzersizle korumanız ve artırmanız, ilerleyen yaşlarda kas kaybına dayalı metabolizma yavaşlamasını ve su kaybını azaltır. Fazla yağ kitlesinin vücuttan uzaklaşmasını sağlar. Ayrıca size mutluluk verecek endorfin hormonu da salınır.
Hedefinizi yeni bir beslenme biçimi gibi konumlandırın. Olayı, kampa girmek gibi düşünürseniz, kısa süre sonra eski alışkanlıklarınıza döner, verdiğini kiloları geri alırsınız. Bedeninizi ve ruhunuzu doyurup, keyifle beslenerek ömür boyu koruyabileceğiniz gerçekçi bir kiloda olmak için, size en uygun beslenme modelini keşfetmeyi hedefleyin. Öz değerinize sahip çıkın ve kendiniz için en iyisini, en güvenlisini, en konforlu ve en sağlıklısını seçmeye özen gösterin. Hepimiz ‘iyi bir yaşam’ı hak ediyoruz.