Bu soruyu danışanlarımdan ve okuyucularımdan sıkça duyuyorum. Cevabı bulmak için hazır
çorba üretimini bizzat yerinde inceledim
Çorba, geleneksel mutfağımızda önemli yere sahip. Her yörenin kendine özgü çorbalarını düşündüğümüzde yüzlerce çorba tarifimiz olduğunu söylemek zor olmaz. Çorbayı sabah kahvaltısı, öğle veya akşam yemeği, sağlıklı bir ara öğün, hatta uzun gecelerin sonunda son öğün olarak da tüketebiliyoruz.
Ancak yoğun hayat koşulları ve mutfaktaki zamansızlık yüzünden çorba pişirmek yerine dışarıdan yemek söylüyor ya da evde köfte kızartmayı tercih ediyoruz. Oysa çorba içine eklenen besin maddeleriyle oldukça zengin, doyurucu ve ekonomik bir seçenek.
Yerinde inceleme
Danışanlarıma sıvı ve lif bakımından iyi bir kaynak olduğu için çorba önerdiğimde endişeli bir şekilde, “Ama hazır çorba olmaz değil mi?” diye soruyorlar. Bu sebeple danışanlarımın ve okurların zaman zaman sorduğu bu soruyu açıklığa kavuşturmak için Unilever’in davetini kabul ederek Almanya’nın Heilbronn kasabasındaki çorba merkezine gittim.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2003 yılında yayınladığı bir raporda kronik hastalıklar ve beslenme ilişkisi açısından dört önemli noktaya dikkat çekti. Bunlar; trans ve doymuş yağla sodyum ve şekerin azaltılması yönündeydi. Bu uyarı sonrası 2005-2008 arasında Unilever, ürünlerinden 30 bin ton trans yağ, 18 bin ton doymuş yağ, 3 bin 640 ton sodyum ve 37 bin ton şekeri azaltmış.
'Koruyucu sağlık hizmeti'
Gıda firmalarının toplum sağlığına etkisi kritik. ‘Koruyucu sağlık hizmeti’ adı altında satın aldığımız yiyecek içeceklerin hazırlanma koşulları önemli. Arka bahçelerimizde yetiştirdiğimiz sebzeyle yemek yapmak, kümesimizdeki tavuk ve onun yumurtası, kendi otlağımızdaki hayvan veya kontrol altına aldığımız denizden tuttuğumuz balık, kendi buğdayımızdan ekmek yapmak hayallerimizi süslemeye devam edecek.
‘Kolaylık’ çoğumuz için çok önemli, bu yüzden asıl ihtiyacımız hem pratik hem besin değerleri açısından yüksek fayda sağlayacak ürünler tüketmek. Evde çorba yapmaya zaman bulamayanların, dışarıdan yemek siparişiyle yaşayanların giderek arttığı hızlı şehir hayatında, dengeli ve bireye özel çözümler yaratmak bazen gerçekten zor.
Hazır çorba için kullanılan sebzelerin mevsiminde, en uygun koşulda kurutma işlemine alınması vitamin kaybını en aza indiriyor. Kurutma işlemiyle besinlerin suyu uzaklaştığında ve saklama esnasında havayla temas kesildiğinde uzun süreli, doğal saklama işlemi gerçekleşmiş oluyor. Hazır çorbanın yapıldığı kurutulmuş sebzeleri gördüğümde, “Sağlıklı atıştırmalık olarak sadece bu sebzeleri paketleseler ne güzel olur” diye düşündüm. Bu konuyu onlara da önerdim, bakalım belki de yaparlar... Böylece kuru sebzelerle tanışırız.