Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Alışverişe çıkarken nelere dikkat ediyorsunuz? Biliyorsunuz ki doğru alışveriş için liste hazırlamak, ihtiyacınıza göre planlama yapmak atacağınız ilk adımlardan... Peki ya gıda okuryazarlığı ve gıda güvenliği? Etiket okumak sadece son tüketim tarihini kontrol etmek anlamına gelmiyor.

Gıdanın üzerindeki etiketler aslında size üretim yerinden içeriğine kadar pek çok bilgi sunuyor. Öyle ki etiket okuma alışkanlığınız geliştikçe aslında paketli gıdalardan daha sağlıklı alternatiflere yönelme eğiliminde oluyorsunuz.

Haberin Devamı

Gıda güvenliği ise hem gıda profesyonellerinin hem işletmelerin hem de tüketicilerin üzerinde durması gereken bir diğer önemli konu. Bu kavramı gıdalardaki fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan olası tüm tehlikelerin öngörülerek engellenmesi olarak tanımlayabilirim. Bu anlamda yeterli bilgiye sahip olmak, bilinçlenmek, mevcut mevzuatlara uygun hizmet sunmak ve gıda güvenliği konusundaki güncellemeleri yakından takip etmek kıymetli.

Sürdürülebilir beslenme

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2010 yılında sürdürülebilir beslenmeyi ‘Şimdiki ve gelecek nesiller için gıda güvenliğine ve sağlıklı yaşama katkıda bulunan, çevresel etkisi düşük diyetler’ olarak tanımlamıştı. Sürdürülebilir beslenme kriterleri arasında besleyicilik kadar güvenilirliğin de ön planda olduğunu hatırlatmak istiyorum. Güvenli gıdanın üretilmesi ise gıda güvenliği sisteminin doğru kurulmasıyla mümkün oluyor. Günümüzde diyet tedavileri ile birlikte gıda güvenliği yönetimi ve iyi gıda uygulamaları da oldukça arttığını görmek sevindirici. Sürdürülebilirlik, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir tüketime olan ilgi günden güne artıyor, markalar tüm odaklarını sürdürülebilir üretim ve tüketime çeviriyor. Kısacası sürdürülebilir beslenme kavramı, gıda güvenliği için sürdürülebilirliği sağlarken bireyin sağlığını korumanın bir yolu olarak kilit rol oynayabilir. Bu anlamda sürdürülebilirlik, gıda okuryazarlığı ve gıda güvenliğinin bir parçası olarak düşünülmeli.

İŞLENMIŞ GIDALAR

Market alışverişinizde paketli gıdalara ne kadar yer veriyorsunuz? Bazı yiyecekler daha uzun süre raf ömrü, daha az maliyet gibi bazı faktörler nedeniyle birtakım işlemlere tabi tutulabiliyor. İşlenmiş gıdaların sağlığınız üzerine oluşturduğu riskler üzerine yapılan bilimsel çalışmalar giderek artıyor, ben de bu konuda yapılan güncel çalışmaları yakından takip ediyorum. Paketlenmiş unlu mamuller ve atıştırmalıklar, gazlı içecekler, şekerli tahıllar, gıda katkı maddeleri içeren hazır yemekler işlenmiş gıdalar olarak karşımıza çıkıyor. Hazır soslar, meyveli yoğurtlar, salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş etler, hazır pizza ve hamur işleri gibi birçok gıdayı bu gruba örnek olarak gösterebilirim.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan yeni bir araştırmada, hazır ambalajlı çorbalar, soslar ve hazır yemekler gibi ultra işlenmiş gıdalar bilişsel gerilemeyle ilişkilendirilmiş. Sao Paulo Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bu gıdaları tüketmenin beynin yürütme işlevini, yani bilgiyi işleme ve karar verme becerisini kontrol eden bölümleri de dahil olmak üzere genel bilişsel gerilemeye katkıda bulunabileceğini belirtiyor. 2022 Alzheimer Derneği Uluslararası Konferansı’nda sunulan araştırmada Brezilyalı 10 bin birey 10 yıldan uzun süre boyunca gözlemlenmiş. Araştırma, en fazla miktarda aşırı işlenmiş gıda tüketen bireylerin, bu besinleri tüketmeyenlere göre yüzde 28 daha hızlı genel bilişsel gerileme oranına sahip olduğunu vurguluyor. Paketli bir gıdayı satın alırken içeriğinin katkı maddelerinden uzak ve doğal olmasına dikkat edin. Bir beslenme uzmanı olarak gıda okuryazarlığı, doğru pişirme yöntemleri, bilinçli alışveriş, artan yemeklerin kayba uğramadan değerlendirilmesi gibi konularda farkındalık yaratmak için çalışmaya devam edeceğim.

Haberin Devamı

Tabağınızdakini bilmelisiniz

Günümüzde tüketiciler satın aldıkları gıdanın üzerinde yer alan etiketteki bilgilerden çok daha fazlasını istiyor. İzlenebilirlik gıda güvenliği ve gıda kalitesinin korunması bakımından en önemli faktörlerden. Bu anlamda sizlerle uzun süredir paylaştığım bir hareketi yeniden hatırlatmak istiyorum. 2014 yılında başlattığı izlenebilirlik çalışmalarını bir adım öteye taşıyarak ‘Tabağında Ne Var?’ hareketi altında birleştiren Metro Türkiye gıda güvenliği ve gıda okuryazarlığı alanında çok kıymetli çalışmalar yapıyor, ben de bir beslenme uzmanı olarak yakından takip ediyorum. İzlenebilirlik konusunda sektöründe öncü olarak et, balık, bal ve meyve-sebze ürünlerinden sonra kendi markalı organik gıda ürünlerinde de yüzde 100 izlenebilirliği 49 farklı üründe sağlıyor. Etiket üzerinde yer alan QR kodu okutarak erişilen bu bilgiler sayesinde tüketici son ürün ve o ürünü oluşturan tüm hammaddelerin organik ürün sertifikasından ürünlerin hangi çiftçi, tarla, kümes veya üreticiler tarafından üretildiğine, ürünlerin analiz sonuçlarından üreticilerin gıda güvenliği belgeleri ve denetim sonuçlarına kadar ürünün tüm hikayesini görebiliyor. Hem gıda okuryazarlığını hem de gıda güvenliğini destekleyen bu tarz hareketlerin tüm alanlarda artmasını diliyorum.