GRİP SAVAŞÇISI SARIMSAK

Sarımsak, yüzyıllardır hem yemeklerimizi lezzetlendirmek hem de şifa için kullanılıyor. Hepimiz duymuşuzdur, yerine kullanılan ‘doğal antibiyotik’ kelimesini. Sarımsak; içindeki antioksidanlar ve besin bileşenleri sayesinde sağlığımıza çeşitli faydalar sağlıyor. Bunların içinde kalp hastalıkları riskini azaltması, ruh sağlığını ve bağışıklık sistemini güçlendirmesini sayabiliriz.

Bugün sarımsak ve grip ilişkisi üzerinde duracağım. Son günlerde etrafınızdaki birçok kişi, hatta siz bile griple başa çıkmaya çalışıyor olabilirsiniz. Çalışmalar, sarımsağın hasta olma riskini azaltması kadar, hastalığın süresini kısalttığını da gösteriyor. Sarımsağın özellikle yaygın soğuk algınlığı ve gribe karşı nasıl koruma sağladığını açıklayacağım.

Çiğ tüketin

Bağışıklık sisteminin kompleks bir yapıya sahip olduğunu ve onu güçlendirmek için tek bir mucizevi besin bulunmadığını artık hepimiz biliyoruz. Ama bazı besinlerin içindeki faydalı bileşenlerle bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olduğu da bir gerçek. Sarımsakta da bağışıklık sisteminin mikroplarla savaşmasına yardım eden bazı bileşikler var. Dövüldüğünde veya kıyıldığında, ana etken maddesi olan sülfürlü bileşikler ortaya çıkıyor. Bu bileşiklerden sarımsağa özgü koku ve tadı veren ‘allicin’ adlı madde, antimikrobiyal özelliğiyle dikkat çekiyor.

Araştırmalar, soğuk algınlığı veya gribe yol açan virüslerle karşılaştıklarında, bu bileşiklerin vücudun hastalıkla mücadele gücünü artırdığını gösteriyor. Kısacası, bağışıklık sistemini güçlendiren allicin’in üremesi için sarımsağı dövebilir, çiğneyebilir veya kıyabilirsiniz.

Eğer sık sık soğuk algınlığı veya grip geçiriyorsanız, istikrarlı olarak sarımsak yemek, grip semptomlarınızı hafifletebilir ya da hastalanmanızı engellemeye yardımcı olabilir. Sarımsağın grip savaşçısı özelliğinden maksimum faydalanmanın yolu, çiğ tüketmekten geçiyor. Eğer tadını sevmiyorsanız, birkaç dövülmüş sarımsağı hap gibi yutmayıdeneyebilirsiniz.

Ülkemizde sarımsağı yoğurda karıştırarak tüketmek çok yaygın. Diğer bir sarımsak tüketme yolu da çorbanın içine birkaç diş atmak. Sarımsak pişmiş olsa bile mikrop öldürücü özelliğini koruyor. Sarımsağı seviyorsanız ama nasıl tüketeceğinizi bilmiyorsanız sizin için iki farklı tarif paylaşmak istiyorum. Sarımsak çok ayırt edici ve baskın tada sahiptir. Tüketmekte zorlananlar bu tarifler dolayısıyla kolaylıkla yiyebilir.

Zencefilli bal kabağı çorbası

Bu soğuk havalarda içiniz ısıtırken, vitamin ve mineralleriyle de bağışıklık sisteminizi destekleyebilirsiniz. Yanında bol yeşillikli bir salata ve yoğurtla ana öğün olarak da tercih edebilirsiniz.

Malzemeler

2 parça taze zencefil

3-4 adet havuç n 3 dal kereviz sapı ve bir adet kereviz

3 diş sarımsak

2 adet soğan

1 kase et ya da tavuk suyu

1 yemek kaşığı zeytinyağı

150 gram balkabağı

Az tuz, kimyon ve karabiber

Yapılışı

Soğanları küp şeklinde doğrayın, bıçak yardımıyla hafifçe ezilen sarımsakları pembeleşinceye kadar pişirin. Daha sonra doğranmış balkabağı, kereviz ve kereviz sapıyla baharatları ilave edip, soteleyin. 1-2 bardak su ekleyip, sebzeler pişince mikserden geçirin.

Sarımsaklı avokado dip sos

Dilerseniz ara öğünde sebzelerinizi batırıp, tüketebilir ya da kahvaltıda ekmeğinizin üzerine sürebilirsiniz.

Malzemeler

3 yemek kaşığı labne

Yarım avokado n Yarım demet dereotu n 7-8 adet ceviz n 2 diş sarımsak n 1 çorba kaşığı limon

Tuz ve karabiber

Yapılışı

Bütün malzemeleri mikserden geçirin. Üzerini ceviz veya dereotuyla süsleyebilirsiniz.