Ergenlik, çocukluktan sonra hayatın en hızlı büyüme aşamasıdır! Bu dönemdeki hızlı büyümeye paralel olarak yağ hücrelerinin sayısında artış olursa, yetişkinlik döneminde kilolu ve obez olma riski daha yüksek olur. Ama ergenlik dönemi, kilolu çocukluktan kurtulmak için avantaja da dönüştürülebilir. Bu dönemde doğru beslenme ve egzersiz takibiyle tedbir alınırsa ileriye dönük yatırım yapılmış olur.
Yağ hücre sayısını durdurup vücut bileşimini daha doğru yapılandırma bu dönemde mümkün olabilir. Örneğin; kemik gelişimi için kalsiyuma, kaslar için proteine, enerji için yağlara ve bu olayları gerçekleştirebilmek için vitaminlere ve minerallere ihtiyaç duyarız. Bunun için de enerji ve besin ihtiyacımız artar.
1. Yumurta: Anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağıdır. A vitamini ve bazı B vitaminleri bakımından zengin bir yiyecek olan yumurtada, demir, fosfor, magnezyum, kükürt ve sodyum gibi mineraller bulunur. Yumurtanın sarısı, E vitamini içerir ve yağlı yapısıyla uzun süre tok tutar.
Amerikan Üniversitesi Dergisi’nde yayımlanan bir araştırma, kahvaltıda iki yumurta ve ekmek yiyen insanların sonraki 24 saat içinde 400’den daha az kalori aldığını gösterir.
2. Süt-Yoğurt: Protein, kalsiyum, fosfor, riboflavin ve B12 vitamini olmak üzere birçok vitamin ve mineral bakımından zengindir. İçeriğindeki yüksek kalsiyum, kemik ve diş sağlığını korur, hücrelerin çalışmasında önemlidir.
Özellikle bel çevresindeki yağlanmanın en büyük düşmanlarından biri olan yoğurt, içeriğindeki probiyotik bakterilerle bağırsaklara da dosttur, sindirim sistemini rahatlatır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda kalsiyum içeriğiyle vücuttaki fazla yağlarla savaşır. Süt ve yoğurt gibi proteini yüksek, aynı zamanda dengeli karbonhidrat içeren besinler, uzun süre tok tutar.
3. Peynir: Sabahları doğru besinlerle güne hazırlanmamız gerekir. Peynir, kahvaltı için iyi bir protein kaynağı, aynı zamanda kalsiyum, fosfor ve B12 açısından da zengindir.
Peynir, dengeli karbonhidrat ve proteinin özelliği sayesinde kahvaltılarda veya ara öğünlerde tok tutan iyi bir seçenektir. İçeriğindeki kalsiyum, kemik ve diş sağlığı için, fosfor ise doku tamirinde büyük önem taşır.
4. Balık: Çok iyi bir protein kaynağı olmanın yanı sıra omega 3 ve selenyum içeriğiyle de iyi bir antioksidan, kansere karşı koruyucu, kalp ve damar sağlığı için vazgeçilmez bir besindir.
Protein bakımından zengin besinler yediğimizde vücudumuz, tok hissetmemizi sağlayan hormonlar salgılar.
5. Tam tahıllı ekmekler: Ekmek denilince akla şişmanlığın gelmesi, aslında bu tahıllara yapılmış büyük bir haksızlıktır. Ekmek, doğru tercihlerle tüketilmesi gereken masum bir yiyecektir ve şişmanlatmaz. İçeriğindeki kompleks karbonhidratlar
sayesinde kan şekerini dengede tutar ve uzun süre tokluk sağlar.
Ama seçerken kepekli, tam çavdar veya tam buğday olduğundan emin olunmalı.
Tam buğday ekmeği, çiğneme süresi uzun olduğundan tok hissetmenizi sağlar. Vitamin, mineral ve posa bakımından da zengindir.
6. Yulaf: Bol miktarda lif ve sağlıklı karbonhidrat (şeker) içerdiğinden kahvaltıda tüketilmesi yağ yakılmasını kolaylaştırır sık acıkmayı engelleyerek kilo vermeyi sağlar.
Diğer tahıllara göre daha yüksek oranda çözünür posa içeren yulaf ayrıca demir, manganez, çinko, E vitamini, tiamin, niasin, riboflavin, folat ve diğer B grubu vitaminleri kaynaklarındandır.
Yulaf, magnezyum mineralinden de zengindir. Magnezyum, vücudun glukoz ve insülin salınımında görev alan 300’den fazla enzimin salınımı için gerekli,
önemli bir mineraldir.
7. Badem: ceviz, fındık: Kavrulmamış, ham haliyle tüketildiklerinde doyurucu özellikleri, içerdikleri faydalı yağ asitleri ve yüksek antioksidan özellikleri, insülin direncinin kırılmasına ve yağ yakılmasına yardımcı olurlar. Enerji ve besin ögesi değerleri oldukça yüksek olan badem; karbonhidrat, protein, doymamış yağ, lif, fosfor, kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, çinko, A, B, C ve E vitaminlerini içerir.
Omega 3 açısından zengin olan ceviz ise kalp sağlığında ve stresi önlemede etkilidir.