GENÇLER KENDİLERİNİ NASIL GÖRÜYOR?
Şimdi bir düşünün...
Vücudunuz hakkındaki düşünceleriniz neler? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? “Biraz daha zayıflasam kendimi daha iyi hissedeceğim”, “Burnumu mu yaptırsam, yoksa dişlerimi mi?” diyenlerden misiniz? Her gün vücudunuzda değiştirecek bir şeyler buluyor, hatta bu düşüncelerden dolayı belki de mutsuz ve keyifsiz hissediyorsunuz. Bunlar size de tanıdık geldi mi? Cevabınız “Evet”se, yalnız değilsiniz. Özellikle ergen bireylerde gözlemlenen modern çağın genel sorunları bu saydıklarım ve daha fazlası... Okul ve sınav stresi yetmezmiş gibi, bu yaşlarda beden imajı da ağır yük olabiliyor gençlerimiz için... Hızlı bir şekilde büyümenin gerçekleştiği bu dönemde bedenlerinde birçok değişim yaşanıyor ve bu durum, beden imajlarının da değişmesine sebep oluyor. Bu çok normal. Önemli olan bu süreçler gerçekleşirken çocuklarımızın ruh ve beden sağlığını korumak. Peki bu pozitif beden algısına sahip olmak için ebeveynlere neler düşüyor?
Ailece olmak
Öncelikle ‘Beden algısı nedir?’, o konuya açıklık getirelim. Beden algısı temelde bedenimiz hakkında oluşturduğumuz imajdır. Yaşamımıza yön verir, duygusal tutumlarımızı, inançlarımızı içerir ve aynı zamanda iletişimimizi belirler. Kısacası aynaya baktığınızda, kendimizi nasıl gördüğümüz, beden algımızdır. Yetişkinleri etkiler ama daha çok büyüme çağındaki ergenleri ve onların gelişimini etkiler. Bunların yanında, beden memnuniyetini ve memnuniyetsizliğini de beraberinde getirebilir.
Bu duruma sebep olan etkenlerden biri de sizsiniz sevgili ebeveynler. Anne-babalar bu dönemde, çocuklarını çok fazla eleştirebiliyor, diğerleriyle kıyaslayabiliyor, bedenleriyle ilgili karar veriyor ya da çocuğu küçük düşürücü ifadeler kullanabiliyor. Kendi bireyselliğini yaşamak istedikleri ve kendilerine ait bedensel, fiziksel ve duygusal alanlarını somut bir şekilde hissettikleri bu dönemde, başkalarıyla kıyaslanmak ya da eleştirilmek, emin olun en son istedikleri şeydir.
Bu süreçte ebeveynlere çok iş düşüyor. Missouri Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmada, 300’den fazla okulda, 12 binden fazla öğrenci çalışmaya dahil edilmiş. Sonuçta düzenli olarak ebeveynleriyle kahvaltı eden çocukların, olumlu bir beden imajına sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğu bulunmuş. Hep söylediğim gibi, beraber masaya oturmak, aile yemeklerini birlikte yemek ve mutfakta beraber zaman geçirmek önemli...
Bu saydıklarım yiyecekle pozitif ilişki kurulmasını sağlarken, aile bütünlüğü, çocukların yeme davranışı ve beden algısı üzerine olumlu etkilere sebep oluyor.
Pozitif beden algısı için öneriler…
1 Çocuğunuzun eşsiz bir varlık olduğunu unutmayın.
2 Görünüşünden çok daha fazlası olduğunu ona hatırlatmayı ihmal etmeyin.
3 Dergilerdeki, televizyondaki ve sosyal medyadaki insanlarla, hatta komşunuzun çocuğuyla ya da akranıyla karşılaştırmayın. Unutmayın, kimse mükemmel değildir.
4 Sağlıklı beslenmeyi ve fiziksel aktiviteyi günlük
aile hayatınızın bir parçası haline getirin.
5 Besinlerle sağlıklı bir ilişki kurun ve onları iyi ya da kötü diye etiketlemekten kaçının.
6 Çocuğunuzu diyet yapmaktan çok, sağlıklı beslenmeye teşvik edin.
7 Onlarla kaliteli zaman geçirmeye çalışın; bu yürüyüş olabilir, ailece kitap okuma alışkanlığı kazanabilir ya da beraber çeşitli etkinlikler düzenleyebilirsiniz.
8 Onlara birey olduklarını hissettirin, kendi kararlarını vermeleri konusunda onları destekleyin.
9 Farklılıklarının onlara stil ve kişilik kazandıracağını ifade edin.
10 Önce siz gülümseyin ki, onlar da gülsün.