Kurban etinin tüketilmesi, paketlenmesi ve saklanması için uyulması gereken birtakım kurallar var
Bayramlar, hayatımıza kattığı güzelliklerle bizler için vazgeçilmeze dönüşür. Kurban Bayramı, bu mutluluğa özel bir mönü de ekler; kırmızı et ve yemekleri. Tabii kurban etinde dikkat gerektiren bazı öncelikler var. Bunlar; hijyen, saklama ve pişirme yöntemleriyle tüketilen etin miktarı.
Peki nelere dikkat etmeli?
Etler uzun süre saklanmak istenildiğinde birer pişirimlik parçalara ayrılarak yağlı kağıt veya buzdolabı poşetlerinde saklanabilir. Etler kıyma haline getirilirse saklama süresi kısalır, kıyma buzdolabında 1-2 gün parça etse 2-3 gün dayanır.
Hemen tüketilmeyecek etler, derin donduruculara konmalı veya kavurma yapılarak muhafaza edilmeli. Sakatat ve etler aynı kaplara konmamalı. Etler, soğuk depolarda -32 derecede dondurularak, -18 derecede uzun süre saklanabilir. Donmuş etler, soğuk yerde yani buzdolabında çözdürülür. Çözdürülen etlerin tekrar dondurulması tehlikeli.
Kırmızı et, son derece besleyici olmasının yanı sıra çok iyi bir protein ve mineral kaynağı. Ette yüksek miktarda kırmızı kan hücreleri için gerekli olan B12 vitamini ve yeni hücrelerin yapılanmasında görevli çinko bulunur. Kırmızı ette yüksek miktarda demir de var. Bu yüzden kansızlığa karşı özellikle kadınların, kırmızı et tüketimine özen göstermeleri gerekir. Ancak doymuş yağ oranı yüksek olduğu için dikkatli tüketilmeli. Kırmızı ette kolesterol dışında doymuş yağ miktarı da fazla olduğundan etin yağsız kısmını tercih etmek ve bayram boyunca haftada 2-3 öğün 150-200 gr. kırmızı et tüketmek sağlık açısından çok daha iyi olur.
Sakatat tüketimine dikkat edin
Karaciğer, dil, böbrek, yürek gibi sakatatlar, yüksek miktarda yağ ve kolesterol içerir. Özellikle Kurban Bayramı’nda tüketimi artan bu besinlerin kolesterol içeriğinin fazla olması sağlık açısından tehlikeli. Kalori ve yağ miktarlarını bilerek aşırıya kaçmamanızı öneririm.
Gıdaları iyi pişirin
Pişirme yöntemi en az etin kendisi kadar önemli. Haşlama ve buharda pişirme, en sağlıklı yöntemler. Izgara yaparken yüksek ateş kullanmamaya ve etin kömürleşmemesine dikkat edin. Pişirme sırasında etin yanında soğan, biber ve domates gibi sebzelerin olması, mevsim sebzelerinden hazırlanmış büyükçe bir salatanın, taze nane ve maydanozun da tüketilmesi çok yararlı. Ayrıca C vitamini ve diğer anti-oksidanlar bakımından zengin sebze, meyve veya bunların sularını tüketmeye özen gösterin.
İyi bir pişirme, besinlerdeki organizmaları öldürebilir. Pişirilen gıdaların her tarafının sıcaklığının en az 70 dereceye ulaşması gerekir. Gıdalar, oda sıcaklığına kadar soğudukları zaman üzerlerindeki mikropların sayısı hızla artmaya başlar. Uzun süre bekletilmeleri, mikropların çoğalma riskini artırır, güvenli olması açısından pişirilmiş gıdalar soğumadan tüketilmeli.
Eğer yiyeceklerinizi önceden hazırlamak veya artan yiyeceklerinizi saklamak isterseniz onları yeterince sıcak (yaklaşık 60 derece ve üzeri) ya da yeterince soğuk (yaklaşık 10 derece ve altı) tutabildiğinizden emin olun. Eğer pişirilmiş gıdaları 4-5 saatten fazla saklamayı düşünüyorsanız bu kural, hayati önem taşır.
Buzdolabını aşırı doldurmayın
Çok miktarda gıdanın buzdolabına yerleştirilmesi sorun olabilir çünkü tıka basa doldurulmuş buzdolabında saklanan pişirilmiş gıdaların iç kısımları kısa sürede soğutulamaz. Eğer bu kısımlar, uzun süre 10 derecenin üzerinde kalırsa içlerinde mikroplar gelişir, çabucak sayıları artar ve hastalık yapıcı seviyeye ulaşır.
KALORi MiKTARLAR
100 gr. -Kalori - Kalori Yağ (yüzde)
Karaciğer 140 30
Beyin 125 62
Böbrek 105 28
Dalak 104 26
Yürek 124 43
Dil 130 37
İşkembe 100 18
Pişirilmiş ve çiğ gıdalar temas etmemeli
Güvenli bir şekilde pişirilmiş gıdalar, çiğ gıdalarla çok az temasta bile bulunsa kontaminasyona neden olabilir.
Örneğin pişmemiş bir eti parçalamak için kullandığınız tahtayı veya bıçağı yıkamadan pişmiş bir gıda için kullanmayın.