Birdenbire ortaya çıkan ve tanımlanamayan aşırı iştah, durduramadığınız ani tatlı krizleri, duygusal durumunuzla yakından ilgili. Bu durum, sağlıksız beslenmeye yol açan en büyük sabotaj
Her zaman aç olduğumuz için yemek yemeyiz...
İş yerinde kötü bir gün geçirmek, akşam bir paket cips yememizin sebebi olabilir.
Arkadaşımızla bir tartışma, buzdolabı önünde bizi reçel kavanozuyla trans haline geçirebilir. İstediğimiz gibi sonuçlanmayan bir futbol maçı gereğinden fazla bira içmemize yol açabilir.
TEK BİR OLAY YETER
Bu durum herkesin başına gelebilir... Sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahipken ve sık spor yapıyorken tek bir olay tüm düzeniniz bozabilir. Üstelik bu durum birdenbire başlayıp, sizi başka bir insan haline getirebilir.
Bunu tespit etmenin ve emin olmanın en güzel yollarından biri, yediklerinizi ve duygularınızı aynı anda yazmak.
FAZLA KİLO NEDENİ
Neredeyse kilo vermenin bütün aşamalarıyla baş ettiniz ve hayat tarzınızı oldukça değiştirdiniz. Sizi doğru yöne yönlendiren yaşantınızı geliştirmek için çok çalıştınız. Bu alışkanlıklarla başa çıkmaya devam ettikçe, duygusal yeme tuzaklarının arkasındaki sebeplerin bazılarını çözmeye hazır olmalısınız.
Duygusal yeme tetikleyicilerini ortadan kaldırabilirsiniz ve kaldırmalısınız da, böylece hayat tarzınızı ve kilo verme başarınızı, hiçbir şeyin sabotaj
etme şansı olmayacak.
SOMUT ADIMLAR
Duygusal yeme, genel bir problem. Aslında, kilo alımının yüzde 75’i duygusal ya da düşüncesiz yemeden kaynaklandığı tahmin edilir.
Sorunların bu türlerinin nedenini bulmak her zaman kolay değil ancak bunları ortaya çıkarmak için bazı gerçek ve somut adımlar atabilirsiniz.
1. PROBLEMi TANIYIN
Duygusal yemek yiyen biri olabilirsiniz ve belki bunun farkında bile değilsinizdir.
Kendinize birkaç soru sorun: “Aç olmamama rağmen gerçek olmayan sebeplerden dolayı sık sık yemek yiyor muyum?”, “Kendimi buzdolabının önünde buluyor muyum ve bunun sebebini bilmiyor muyum?”, “Hayatımda heyecanlı ve stresli dönemlerden geçerken kilo alıyor muyum?”
2. TETiKLEYiCi ZAMANLARI BELiRLEYiN
Tehlikeli zamanlar ve durumların farkında olun. İşten eve gelmek sizin için duygusal bir zaman mı? Akrabalara yapılan ziyaret, eski sevgiliyle konuşmak? Bu zamanlar sağlıksız yeme zamanlarıyla çakışıyor mu? Bunu çözmenin en iyi yolu, yemek yeme sebeplerinizi dikkatli bir şekilde izlemektir.
3. TETiKLEYiCiLERiN GÜCÜNE BAKIN
Duygusal yemenin kökeni, genelde daha büyük bir tablonun sorularında gizlidir. İşte, evde, evliliğinizde ya da başka bir şekilde stresli bir hayatınız mı var? Yakın zamanda özsaygınızı etkileyen bir başarısızlık oldu mu? Gündelik hayatınızda mutlu değil misiniz? Ölüm, boşanma, iflas ya da işten çıkarılma gibi travmatik bir deneyim yaşadınız mı?
4. TETiKLEYiCi NEDENi ÇÖZMEYE ÇALIŞIN
Bir günlük tutmaya başlayın. Günlüğünüze hayatınızı etkileyen konulardan herhangi birinin ya da her birinin, yiyecek seçimlerinizi ve motivasyonunuzu nasıl etkilediğini yazın.
İlk olarak, konuların duygusal yemeyi tetiklediği zamanları keşfedin ve bunu nasıl sonlandırabileceğinizi bulun.
Sonra konunun sizi yemeye yöneltmemesi için atacağınız adımları düşünün.
Bir seferde bir tanesine odaklanın ve kendinize karşı sabırlı, cömert olun. Bu, biraz zaman alabilir.
Duygusal yeme tetikleyicileri, kolay cevapları olmayan ancak görmezden gelmenin bir şeyleri daha kötü hale getirebileceği sorunlar.
Bu kolay olmayan, derin konularla ilgilenene kadar, diyet yaparken hız trenine binmeye devam edebilirsiniz fakat önemli olan, sağlıklı alışkanlıklarınızı hep canlı ve kalıcı tutmak. Bunu yapabilirsiniz!
5. YARDIM ALIN
Bu konuyu kendi başına çözebilenleri kutluyorum ancak bu her zaman çok kolay olmuyor. Bir terapist veya beslenme uzmanı sizi rahatlatacak, bu duygudan kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
Diyet yapmak yerine iyi yaşam ve ölçülü beslenme hedefi, bu tuzaklarla baş etmenizi kolaylaştırır. Kriz oluşmadan önlem almak ya da kriz halinde nasıl hareket edileceğini önceden planlamak, işinizi kolaylaştırır.
Danışanlarımın önceki deneyimlerini dinlemeyi çok kıymetli buluyorum. Yol haritası çıkarırken bu yöntem çok işimize yarıyor. Aksi halde, aynı tuzağa tekrar tekrar düşmek en büyük sabotaj!