Daha mutlu ve sağlıklı bir hayat için ‘iyi yaşam’ kavramının her zaman üzerinde duruyorum. İyi yaşam, hem fiziksel hem de ruhsal olarak iyilik halidir. Global Wellness Day, iyi yaşam için adanan bir gün ve her sene belirli günlerde iyi yaşam olgusunu insanlara aşılamayı hedefliyor. Ben de bu projenin Türkiye elçişiyim.
İyi yaşam, çocukluktan başlıyor ve o yıllarda edindiğimiz alışkanlıklar ömür boyu bizlerle kalıyor. Atalarımız, “Ağaç yaşken eğilir” derken, çok doğru söylemişler. Günümüzde obezite ve ona bağlı gelişen hastalıklar, yetişkinler kadar çocukları da etkiliyor. Çocukluk çağı obezitesi, ilerleyen dönemlerde obez olma riskini arttırıyor. Obezitenin tek suçlusu elbette genler değil, hazır gıda tüketiminin artması, fiziksel aktivite yetersizliği, yanlış beslenme alışkanlıkları, kent yaşamının getirdiği zorluklar ve sosyal sorunlar gibi birçok faktör rol oynuyor. 2-5 yaş arasında kazandırılan alışkanlıkların ömür boyu sürecek davranışların temelini oluşturduğu düşünülürse, özellikle çocukluk çağı obezitesinin engellenmesinde biz ailelere çok büyük görevler düşüyor.
Konuşmaya dair notlar
Global Wellness Day’in kurucusu sevgili arkadaşım Belgin Aksoy, Miami, Palm Beach’te düzenlenen 11’inci Global İyi Yaşam Zirvesi’nde GWD Kids/GWD Çocuk projesini anlattı. Sevgili Belgin, Global Wellness Summit’teki konuşmasına, “İki yaşında bir çocuk, dünyadaki suç oranını değiştirebilir mi?” diye sorarak başladı. Bu ilgi çekici konuşmanın bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim: “Hepimiz bu evren üzerinde yaşayan canlı varlıklar olarak çok da iyi durumda olmadığımızın farkındayız. Rakamlar, asla yalan söylemez. İstatistikler elimizin altında. Bir dakika düşünün: Eğer şanslıysak, doğduğumuzda bizi sevgiyle kucaklayan bir aileye sahip oluyoruz. 2-3 yaşlarında anaokuluna, 5-6 yaşlarında ilkokula gönderiliyor ve bunların bizi geleceğe hazırlayacağını umuyoruz.
İlkokulda, lisede, üniversitede çalışıyoruz ve daha sonra kariyerimizdeki ideal pozisyona ulaşmak için devam ediyoruz. Yönetici, CEO oluyoruz, evleniyoruz ve evrenin kısır döngüsü içinde bebek yapmaya karar veriyor, kendimiz gibi yeni hayalperestler yetiştiriyoruz.
Ve daha sonra kendimize soruyoruz: Şimdi sırada ne var? Hayatım boyunca koşturdum ama gerçekten bu noktaya gelmek istedim mi ya da beni bu noktaya toplum baskısı mı getirdi? Mutlu olmam gerekir, peki sorun ne? Size sorunun ne olduğunu söyleyeyim; kimse bize nasıl yaşamamız gerektiğini öğretmiyor. Kimse nasıl nefes almamız gerektiğini, kendimizi kabul edip, sevmeden başkalarını sevemeyeceğimizi, stresle nasıl başa çıkabileceğimizi ve ilişkilerimizi nasıl yürüteceğimizi öğretmiyor.
Hayat güzel, onu bir masal alemi mi yoksa bir korku alemi mi yapacağımız bizim elimizde. Hepimiz hatalar yapıp, yanlış kararlar alabiliyoruz. İki yaşından itibaren doğru nefes almayı ya da farkındalık kavramını öğrendiğinizi düşünün. Bugün hayatınızda neler farklı olurdu?
Şimdi hayal edin, bugünden itibaren dünyadaki tüm çocukların gittikleri anaokullarında her sabah beş dakika sürecek bir iyi yaşam dersi olsa, ilkokullarda haftada bir kez 60 dakikalık iyi yaşam dersi verilse... Dünya ne kadar farklı olurdu? Depresyon ve obezite gibi istatistikler ne kadar değişirdi?
Depresyon dünyadaki en büyük sağlık tehdidi olmazdı, obezite bu kadar artmazdı, suç oranı dahi bu kadar yüksek olmazdı. Çünkü tamamıyla nevrotik bir sorunu olmadığı sürece hiçbir tetikçi, o son bir nefesi almayı aklına getirseydi, belki de o tetiği hiç çekmez ve bir insanı öldürmezdi.”
Global Wellness Day, pek çok insanın hayatını değiştirdi. 2018-2019 yıllarında hayata geçecek olan GWD Çocuk projesinin çok büyük etkilerinin olabileceğini inanıyorum. Bu projeyle hepimiz çocuklara bir şans vererek, onları mutlu bireyler yapmayı amaçlıyor olacağız.