Diyet yapmak isteyen birçok insanın başarıya ulaşamamasının en önemli nedenlerinden biri de, başarı konusundaki yanlış anlamalar…
En pahalıya patlayan yanlış anlama da; verilen kilo miktarı ya da süresinin ‘başarı’ olarak algılanmasıdır. Verilen kiloların geri alınmaması veya kilonun korunması değil. Ama sizin de bildiğiniz gibi, hızlı verilen kilo, hızlı geri alınabilir. Her gün duyuyoruz; “Bir ayda sekiz kilo verdim. Çok mutluyum…” Ancak hepimiz biliyoruz ki böyle konuşan birçok kişi bir süre sonra bu kiloları, hatta daha fazlasını geri alıyor.
Öncelikle, diyette başarılı olmaktan ne kastediyoruz? Diyette başarı, yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı verilen kilonun miktarı veya kilo verme süresi ile ölçülmez. Diyette gerçek başarı, verilen kilonun geri alınmaması, kilonun korunması ile ölçülür. Bu da diyetini ya da diyetisyenini değiştirerek değil, bakış açını ve alışkanlıklarını değiştirerek gerçekleşir.
Yeni davranışlarla sağlıklı ve dengeli beslenme tarzını içselleştirmeniz ve yeni bir yaşam tarzı benimsemeniz, bir başka deyişle değişmeniz sizi diyette başarıya ulaştıracaktır. Değişim, her başarıda olduğu gibi, diyette de başarının yollarından biri değil, tek yoludur. Bu konuda ‘Afiyetle Diyet’ kitabım sizin için çok iyi bir rehber olacaktır. Klinikteki tüm danışanlarım çok faydalanıyor.
Diyet hakkında yanlış anlamalar
Diyet kelimesini birçok insan Fransızca’da olduğu gibi ‘zayıflamak, perhiz yapmak’ olarak algılasa da, aslında diyet Yunanca’da ‘yaşam tarzı’ anlamına gelen ‘diyeta’ kelimesinden alınmış. Fazla kilo ve obezite olması durumunda, hastalık ve ölüm riskini azaltan ‘yeni bir yaşam tarzı’ anlamına gelmektedir.
Diyetle ilgili bir başka yanlış anlama da, diyet yapmanın birçok yiyecekten mahrum olmak, bazı yiyeceklerin yasaklanması demek olduğunu düşünmektir. Kişisel özellikler, bazı hastalık durumları göz önünde bulundurulduğunda bazı yiyecekler bir süreliğine ya da tamamen beslenme düzeninden çıkarılabilir.
Burada önemli nokta, o besinlerin yerine geçebilecek en iyi alternatifleri bilmek ve beslenme planına eklemektir. O yüzden ‘Afiyetle Diyet’ diyorum ve bu felsefeyi anlatıyorum. Sağlıklı bir birey için her zaman üzerinde durduğum gibi diyette yasak yoktur. Önemli olan miktar ve porsiyon kontrolüdür. Hedefe ulaşıldıktan sonra da, bir sonraki amaç verilen kiloları muhafaza etmek olduğu için, yine diyetisyen rehberliğinde ölçü artırılır. Bu kadar süre yeni bir alışkanlık uygulanırsa zaten büyük bir olasılıkla yeni beslenme alışkanlıkları içselleşmeye başlamış olur.
Adını ister diyet ister ölçülü ve sağlıklı beslenme koyalım, isterse ‘Afiyetle Diyet’ o bize hediye edilen hayatı daha keyifli hale getirmek isteriz. Bir başka deyişle, durumumuzu kabullenmemiz ya da bugünkü durumumuzdan tatmin olmamız önem kazanır. Bu tatmin, ‘farkındalık’ için daha aktif olma ‘işlemi’ ile ve daha kaliteli bir yaşama doğru ‘seçimler’ yapmakla gerçekleşir.
Bu konuda hatırlamamız gerekenler, “İşlem; gelişim her zaman mümkündür, farkındalık; nasıl gelişeceğimiz konusunda sürekli bilgi araştırmalıyız, ‘seçenekler’; birçok alternatifi dikkate alarak, bize en iyi geleni seçeriz” demektir.
Başarı, her bir bireyin kendi başarı koleksiyonu ile doğru orantılıdır. Ve bu başarıya tabii ki sadece sağlık değil, birçok boyutta sahip olmak isteriz. Diğer boyutlar, sosyal, mesleki, spiritüel, fiziksel, entelektüel, duygusal, çevresel, finansal, zihinsel ve tıbbı boyutlardır.
Bir diyet programını
takip ederek, sağlıklı beslenmek, duygusal olarak kendimizi iyi hissetmenin bir parçasıdır.