Bugünkü yazım, yaşamında birçok diyeti deneyip, başarılı olamayanlar için. Yani çeşit çeşit diyet programını deneyip, belirli bir süre sonra vazgeçen, verdiği kiloları belki de fazlasıyla geri alan kişiler için. Konunun uzmanı olmayanların önerilerini deneyip, bir zaman sonra kaybının kilo değil, para olduğunu fark edenler için. Kısacası her türlü diyeti ve egzersizi deneyip, kısa vadede kilo verse de uzun vadede kilosunu koruyamayanlar için...
Siz de bu kişilerden biriyseniz belki de sabrınız tükenmiştir ve artık başka bir diyeti denemek yerine, diyet yapmayı bırakmaya, uyguladığınız diyetlerin neden sonuç vermediğini araştırmaya karar vermiş olabilirsiniz.
Eğer diyet yapmayı bırakmaya karar verdiyseniz doğru yoldasınız. Araştırmalar, sürekli kilo verip almanın sağlığa çok zararlı olduğunu gösteriyor. Sağlıklı olmak için çok ince olmanız da gerekmiyor.
Biliyorum, birçok insan 8-10 kg. daha zayıf olmak, daha büyük bir ev, parlak saçlar, yeni bir araba, daha şık elbiseler istiyor. Şu soruyu kendinize sormanızı istiyorum: “Neden?”
Sizi başkalarının daha güzel bulması için mi? Sizi bu kadar çok seven varken, daha fazla sevenleriniz olması için mi? Siz zayıf olunca daha fazla arkadaşınız mı olacak?
İyi durumda olduğunuzun farkında mısınız? Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünün ne önemi var?
Kendinizi olduğunuz gibi
kabul edin. Bir noktanın altını çizmek istiyorum. Ben size, “Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin” derken, “Siz bu kadarsınız, buna razı olun” demek istemiyorum. “Diyet yapmaktan vazgeçebilirsiniz” diyorum. Ama olabileceğinizin en iyisi olmalısınız. Yaşamının sorumluluğunu alan her insan gibi siz de bunu kendinize borçlusunuz.
Daha iyisi için kendinizi dinlemekten başlayabilirsiniz. Kendinizi kabul ederken, kim olduğunuz ve kim olmak istediğinizi bilmeniz, yani farkındalık kazanmanız çok önemli. Bu da diyet ve kilo vermekle ilgili araştırmalarınızı yaparken gerçekleşir.
Her beden sağlıklıdır
Siz diyet ve kilo vermekle ilgili bilgilendikçe, vücudunuzla savaşmak yerine daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edineceksiniz.
Sizin kim olmanız gerektiğiyle ilgili başkalarının gerçekleri yerine, kendinizinkileri dinleyerek hareket edersiniz. Seçimlerinizi onlara dayanarak yaparsınız. Dış görünüşünüz yüzünden kendinizi güvensiz hissederek, karnınızı içinize çekerek yürümek yerine, duygularınıza ve neler hissettiğinize odaklanın.
Basit nefes egzersizleri, yoga ve meditasyon kendinizi dinlemenize, farkındalık kazanmanıza yardımcı olabilir.
Vücudunuzu dinledikçe açlık ve tokluk arasındaki farkı ve ne zaman yemeniz, ne
zaman durmanız gerektiğini daha iyi anlarsınız.
Böylece daha doğru seçimler yapabilirsiniz. İşlenmiş ürünler yerine sebze-meyve, et,
kuruyemiş ve tam tahıllı gıdaları tüketmeye başlarsınız.
Öğünleriniz için plan yapar, yiyeceklerinizi hazırlar, çevrenizde sağlıklı seçenekler bulundurursunuz. Bunlar olmazsa panik yaşamaz ve hemen bir çözüm bulursunuz. Belki yakındaki bir lahmacuncu veya tostçuya gider, sonrasında bunu nasıl telafi edeceğinizi de bilirsiniz.
Sağlıklı beslenmeyi önceliğiniz yaparsınız. Hayatınızın tek önceliği değil, ama en önemlilerinden biri…
Vücudunuzu dinlemeye başlamak aktivitenizi de artırır. Size keyif veren aktiviteleri seçersiniz. Bunlar, yoga, pilates, köpeğinizi gezdirmek, bahçede çalışmak, tenis, voleybol ve oynamak gibi herhangi bir sporu yapmak olabilir.
DİKKAT!
Buraya kadar diyet yapmamak için yapmanız gerekenleri yazdım. Diyet yapmıyorsanız şunları da yapmayın:
- Kalori saymayın. Size iyi gelen ve sınırlamanız gereken yiyeceklerin listesini yapın ve uygulayın.
- Yememeniz gereken bir şey yediğinizde pişmanlık duymayın. Battı balık yan gider diyerek kendinizi cezalandırmayın. Bundan sonra neleri daha iyi yapabileceğinizi düşünün.
- Öğün atlamayın.
- Diyetten bahsetmeyin.
- Devamlı tartılmayın.
- Hatırlayın, kilo kaybetmek, mutlulukla aynı şey değildir.