Kilo verememenizin sağlıkla ilgili çeşitli nedenleri olabilir. Ancak nedenlerinizin arasında mazeretleri sıkıştırmayın. Diyet yapmaya başlayanların birçoğu, beyaz yalanların arkasında sığınabiliyor
Diyete başladınız, çok kararlısınız. Pazartesi başlayıp salı bırakmayacaksınız. Size göre aslında her öneriye de uyuyorsunuz. Ancak diyetin üzerinden biraz zaman geçiyor bakıyorsunuz ki, kilonuzda pek fazla bir şey değişmemiş. “Su içsem yarıyor” diyorsunuz. Acaba gerçekten öyle mi?
Haydi gerçekçi olalım ve duruma daha yakından bakalım. Eğer düzenli diyet ve spor yaptığınızı düşünüyor, hâlâ kilo veremiyorsanız, bir yerlerde hata yapıyor olabilirsiniz. Hatta farkında olmadan bazı mazeretler veya beyaz yalanların arkasına sığınmış bile olabilir misiniz? Şimdi mazeretlere bir bakalım.
Mazeret-1 “Acıktığımda tıka basa yemiyorum, açlığımı bastırıyorum”
Araştırmalar, diyet yapanların atıştırmalarının çoğunlukla psikolojik olduğunu gösteriyor. Gerçekten aç olduğunuzda vücudunuz size fizyolojik sinyaller verir. Oysa yemek yemek isteyen kişilere “Açken ne hissediyorsun?” diye sorulduğunda alınan cevaplar şöyle, “Bunun gerçek bir açlık olmadığını biliyorum ama ne yapacağımı da bilmiyorum.” Gerçekten aç olduğunuzu anlamak, işin en zor kısmı. Ancak vücudunuzu dinlemeyi öğrenirseniz başarabilirsiniz. Çünkü vücudunuz gerçekten aç olup olmadığınızı size söyler. Bu durumdan emin olmak için farklı yöntemler geliştirebilirsiniz, mesela her gün yedikleriniz ve içtiklerinizin kaç kalori olduğunu yazabilirsiniz. İhtiyacınız olan kaloriden fazlasını alıp almadığınızı kontrol etmenin iyi yollarından biri bu. Hatta duygularınızı da not etmek, açlığınızın fizyolojik mi yoksa duygusal mı olduğunu belirlemede yardımcı olabilir.
Mazeret-2 “Tatilde dikkat etmek çok zor”
Bunu tatilden dönen pek çok danışanımla konuşurum, tatilde kilo vermeyi değil aynı kiloda kalmayı hedefleyin. Eğer açık büfe otellere gidiyorsanız, ilk savunma mazereti, “Ama ne yapayım görünce dayanamıyorum” olacaktır. Oysa yapmanız gereken, sevdiğiniz besinleri tek bir günde ve tıka basa yemek yerine, tatilin her gününe dengeli olarak bölmek ve az miktarda tüketmek. Tatilde beslenmenizde mükemmellik beklemiyorum, gerçekçi olmadığını biliyorum, bir tarafta kebaplar dururken eminim ki sebze-yemeye bayılmazsınız. Ancak önemli olan, dengede kalmak.
Mazeret-3 “Tüm gün aklıma yemek bile gelmiyor, aslında aç geziyorum”
Buradaki etkili kelimeler, ‘düzen’ ve ‘az’. Genelde insanlar günde
2-3 öğün yediklerini söylüyor. Buna uydukları için de çok mutlular. Ancak sorun, günlük ihtiyacınızın tamamını uyandığınız andan itibaren ‘düzenli’ şekilde ve ‘denge’yle ‘küçük miktarlarda’ vücuda vermek. Yemek yeme konusunda bedeninizi eğitebilirsiniz. İhtiyacınız olan kaloriyi günlük öğünlerinize bölerseniz hem aç hissetmezsiniz hem de ihtiyacınız olan enerjiyi sürekli alırsınız. Aç kalmak, kilo vermek için en ilkel ve sağlıksız yöntem.
Mazeret-4 “Çalıştığım için diyet yapamıyorum”
Çalışan kişiler, sürekli ofiste oldukları için diyet programına sadık kalamadıklarından yakınırken, çalışmayanlar diyetleri sırasında kendilerini meşgul edecek bir şeylerin olmamasından dert yanar. Aslında hem çalışan hem de çalışmayanlar için kolayca uyabilecekleri programları mevcut. Önemli olan, günlük temponuz ve programınıza göre size en uygun seçeneği bulmak. Hep söylüyorum, her bireyin parmak izi gibi metabolik hızı da farklı. Alışkanlıkları, duyguları, yaşanmışlıkları ve arzuları benzersiz. Bu yüzden herkese aynı şeyi öneren moda diyetler, çözümünüz olamaz.
YA MAZERET DEĞİLSE!
Diyet yapamamanızın ve kilo verememenizin nedeni, belki de mazeretler değildir. Arkasında sağlık sorunlarınız da olabilir. Insülin hormonundaki yükselmeler, gün içinde kan şekerinde düşme yaptığı için yorgunluk, baş dönmesi, bitkinlik, öfke, hırçınlık ve açlık hissi yaratabilir. Kilo veremeyen kişilerde depresyon, stres, uyku bozuklukları, mineral ve vitamin eksikliği ya da gıda alerjisi gibi altta yatan nedenleri de araştırmak gerekir. Bunun için mutlaka endokrinoloji uzmanı eşliğinde diyetisyenle görüşmek yararlı olur.