Yarın 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Hastalıkla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla bu tarihte çeşitli bilgilendirme etkinlikleri düzenleniyor. Gelin biz de hastalığa yakından bakalım
Diyabet, her an hayatımıza dahil olabilecek türden bir hastalık. Pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği hormonun etkili şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir sorun. 1921 yılında insülini bularak diyabet hastası milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig’in doğum yıldönümü anısına, her yıl 14 Kasım’da Dünya Diyabet Günü düzenlenerek, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor.
Araştırmalar, son 10 yılda diyabet hastalarının sayısında iki kat artış yaşandığını gösteriyor. Diyabet Vakfı, diyabetin ölüm nedenleri arasında altıncı olduğunu bildiriyor. Diyabetteki artışın nedeninin obeziteyle ilgisi bilimsel olarak kanıtlandı. Yani, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik diyabetin sebebi olabilir. Dünyada da rakamlar iç açıcı değil, 2030 yılında hasta sayısının 438 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Kişiye özel beslenme programı olmalı
Diyabette önemli iki nokta var: Sağlıklı beslenme ve hareket. Her bireyin metabolik hızı ve yaşam biçimi farklı olduğu gibi diyabetli bireylerin diyetleri de yaşam şekillerine göre farklılık gösteriyor. Bu yüzden beslenme planı endokrinoloji hekimi takibinde, beslenme uzmanı tarafından hazırlanan kişiye özel bir program olmalı. Tip 2 diyabetliler için hazırlanmış iyi bir beslenme planı, kan şekeri seviyelerinin normal düzeylerde tutulması için önemli.
Beslenme planı hazırlanırken;
- Diyabetli kişinin ideal vücut ağırlığını korumak en önemli nokta, fazla kilo istenilmeyen bir durum.
- En az 5 öğün olacak şekilde beslenilmeli, ana ve ara öğünler dengeli planlanmalı.
- Protein, karbonhidrat ve yağ gereksinimlerini ihtiyacı karşılayacak düzeyde alınmalı.
- Şeker ve şekerli yiyeceklerle rafine karbonhidratlar diyette bulunmamalı.
- Hareketli bir yaşam ve düzenli şeker takibi önemli.
Lifli yiyecekler tüketin
Lif yani posa, vücutta bir süpürge görevindedir. Tüketilen posa, yemek sonrası yükselebilecek kan şekerini kontrol etmeye yardımcı olabileceği gibi kolesterolün düşmesinde de etkili. Kişiyi tok tuttuğu için fazla yemenizi engelliyor, iştahı kontrol ediyor. Meyveler, sebzeler ve kuru baklagiller, lif bakımından zengin. Günde 25-30 gr. posa tüketilmesi gerekiyor.
Zeytin ya da fındık yağı tercih edin
Doymuş yağları azaltıp zeytin ya da fındık gibi yağları tüketmek daha doğru. Yemek pişirirken 1 kg. sebze yemeğine 2 çorba kaşığı yeterli. Salatanın porsiyonuna 1 tatlı kaşığı ilave edilebilir. Hergün 3 ceviz veya 10 badem ya da 10 fındık, içerdiği faydalı yağlar sebebiyle tüketilebilir.
Daha fazla balık yiyin
İmkanınız varsa haftada 2-3 kere balık tüketmeyi öneriyorum. Ancak kızartmaktan bahsetmiyorum, buharda ya da ızgarada pişirdiğinizde ekstra yağ almazsınız.
MAKARNA SEViYORSANIZ
Kepekli makarna ya da tam tahıllı erişte tercih edebilirsiniz. Beraberinde protein yani yoğurt veya peynir almakta fayda var, kıyma veya tavuk da olabilir. Karışık sebze ve karidesle servis edebilirsiniz.
ŞEKER VE MEYVE TÜKETiMiNE DiKKAT!
Şeker, diyabet hastaları için en tehlikeli besin olduğundan diyetten çıkarılmalı. Meyveden gelen şekerse çay şekerine göre kan şekerini daha az yükseltir. Bu nedenle yanında proteinli bir besinle meyve tüketilmesi ara öğünlerde tercih edilmeli. Kabuğuyla yenebilen meyvelerin soyulmadan tüketilmesi lif açısından iyi olur ve kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller.
SAĞLIK BESLENME HERKES İÇİN AYNI
Diyabeti olan ve olmayan bireylere önerilen sağlıklı beslenme şekli farklı değildir. Diyabet, bireyin temel besin öğelerine olan gereksinim düzeylerini etkilemez. Diyabeti olmayan bir kişinin de rafine şeker tüketimini kısıtlaması, doymuş yağ ve kolesterol bakımından zengin yiyecekleri belirli bir miktarda tüketmesi, az az ve sık sık yemek yemesi gerekir. Diyabetinizin olması, yaşamınız boyunca sevdiğiniz yiyeceklerden mahrum kalmak anlamına da gelmez. Fakat yediğiniz yiyecek çeşidine ve miktarına daha çok dikkat etmenizde fayda var. Vücudunuz için gerekli besinlerin zaman ve miktar olarak denge içinde alınması, hiperglisemi ve hipoglisemiyi önleyerek kan şekeri kontrolünü sağlar. Böylece kısa ve uzun dönemde gelişebilecek komplikasyonlar önlenir ya da geciktirilir.