Meme kanseri ve beslenmeyle ilgili bazı konular, doğru olmayan bir şekilde ağızdan ağıza yayılıyor. İşte bilinen bazı yanlışlar ve bilimsel gerçekler
Türkiye Meme Vakfı (Meva) bilgilerine göre Türkiye’de, meme kanseri, yüzde 24’lük oranla, kadınlarda en sık rastlanan 10 kanser türü arasında ilk sırada...
Son yıllarda, meme kanseri daha genç yaşlardaki kadınlarda görülmeye başladı. Dünyadaki her 9 kadından biri meme kanseri tehdidi altında...
Avrupa’da her yıl bir milyon kadın meme kanseri nedeniyle tedavi görüyor. Dünyada her 3 dakikada, bir kadın bu hastalığa yakalanıyor. Ne yazık ki, her 11 dakikada bir kadın da bu yüzden hayatını kaybediyor. Bazı bilimsel gerçekleri
paylaşmak istiyorum...
YANLIŞ
1- Soyalı besinden kaçınmalı
Soyalı besinlerin göğüs kanserine yakalanma riskini artırdığına yönelik yaygın bir korku olduğu, sosyal araştırmalarla ortaya çıkmış. Peki doğru mu? Soyalı besinler bir çeşit ‘östrojen bitki’ denilen izoflavon bakımından zengindir. Örneğin tofu, Uzakdoğu’da soya fasulyesi suyunun fermantasyonundan elde edilen bir tür peynir veya ülkemizde de kullanılan edamame (olgunlaşmamış soya fasulyesi) gibi tam tahıllı soyalı besinler vücuttaki östrojenin dolaşımını hızlandırmayacağı gibi göğüs kanseri riskinin artmasına ya da nüksetmesine de tek başına neden olmaz.
Soyalı besinleri seviyorsanız ölçülü şekilde tüketmeye özen gösterin. Hiçbir
besin tek başına suçlu değildir.
YANLIŞ
2- Süt ürünleri riski artırır
Bu iddiayı destekleyen hiçbir kanıta rastlanmamıştır. Sütlü gıdalar uygun porsiyonlarda tüketildiğinde ve bitkisel kaynaklı besinlerle birleştirildiğinde ortaya doyurucu yemekler çıkabilir: Sade yoğurda taze meyveler ve fındık ekleyebilir ya da salatanıza peynir rendeleyebilirsiniz.
YANLIŞ
3- Sebze ve meyve suyu mücadelede yardımcı
Sebze ve meyveler lif ve antioksidan içerikleri ile vitamin mineral deposu olarak kanser ve pek çok hastalığa karşı koruyucudur. Ancak meyvelerin ve sebzelerin sadece suyunu tüketmenin size sağladığı özel bir faydası yoktur. Meyve ve sebzenin kendisini tüketmek lif açısından kıymetlidir. Hatta aşırı miktarda meyve-sebze suyu tüketmek glisemik kontrolü altüst ederek vücutta yağlanmaya sebep olabilir.
YANLIŞ
4- Kemoterapi sırasında bol kalori alınmalı
Meme kanseri uygulanan adjuvan tedavi sırasında kilo alınabilir. Bu dönemde aşırı kalori alımının bedeni güçlendireceği düşüncesi yanlıştır.
Fazla enerji alımı tam tersi vücutta yağlanmaya sebep olarak, göğüs kanserinin nüksetme riskini arttırabilir, aynı zamanda tip 2 şeker hastalığı ve kalp hastalıkları gibi diğer kronik hastalıklara da ev sahibi olabilir.
Tedavi döneminde duygu durumunda değişiklik, aktivite azlığı ve yorgunluk gibi etkenlerden dolayı tedavi boyunca kilo alınabilir, buna fazla yemek de dahil.
Sağlıklı vücut ağırlığında olan kişiler aynı kiloda kalmayı hedeflemelidir. Tedavi süresince kilo almış bir birey diyetisyenle çalışmalı ve uzun süreli zayıflama programı uygulamalı. Bireyi mutlu edecek bir diyet ve tıbbi olarak uygun bir fiziksel aktivite programı uygulamak tedavi süresince en doğrusudur.
YANLIŞ
5- Ne yediğinizin önemi yok
Asla böyle düşünmeyin! Bireylerin iyi beslenme konusundan asla vazgeçmemesi gerekir. Beslenme göğüs kanseri teşhisi konulduktan sonra, önceden olduğundan çok daha fazla öneme sahiptir. Sağlıklı bir şekilde beslenmek enerjinizi, yaşam kalitenizi ve ruh halinizi canlandırır, kanserin yan etkilerini hafifletir, ek ilaç gereksinimlerini en aza indirir hatta kanserin nüksetme riskini bile azaltabilir.