Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Sağlıklı beslenmeyle ilgili bazı kurallar artık değişiyor. Bazılarınıza şaşırtıcı gelebilecek bu değişiklikler, daha esnek ve keyifli bir program vaat ediyor

‘Yağsız’ daha önceleri sağlıklı anlamına geliyordu, ancak şimdi biliyoruz ki bu tamamıyla yanlış. Trans ve doymuş yağlardan bahsetmiyorum ama bütün yağları tek bir gruba yerleştirmek doğru değil. Çalışmalar gösteriyor ki, omega-3 yağ asidi kaynağı olan balık ve balık yağı, beyinle kalp sağlığını etkiliyor. 2009’da yapılan bir araştırma bu besinlerin ayrıca menopoz dönemi kadınlarda meme kanseri riskini azalttığını da ifade ediyor. Omega-3’ler ayrıca artrit, yüksek kolesterol, dikkat bozuklukları gibi sorunların iyileşmesinde de etkili yağlar.

Haberin Devamı

Yumurtayı affettiniz mi?

Yumurtada bulunan ve B vitaminine yakın bir besin olan ‘kolin’ birçok yetişkinde yetersiz seviyede. Yumurta sarısı ‘kolin’ bakımından en zengin kaynaklardan biri. Yerfıstığı, soya fasulyesi ve yulaf da bu kaynaklar arasında. ‘Kolin’, hücre zarlarının büyük bir kısmı, özellikle de beyin hücreleri için hayati önem taşıyor.

Patatesi sofralarınıza buyur edin

Yüksek karbonhidrat içerdiği için dikkatleri üzerine çekse de patates, kan basıncını düşürmeye yardımcı oluyor. 2010 yılında yapılan bir raporlamaya göre, patatesteki yüksek potasyum, kan basıncını azaltıyor ve böbreklerdeki fazla tuzun atılmasını sağlıyor. Yüksek potasyum değerli diğer besinlerse muz, kayısı, kavun, ıspanak olarak sıralanabilir.

Tarçın tatlandırmaktan fazlasını yapıyor

Bu tatlı baharat çoğunlukla krepleri, tostları, yulaf ezmelerini ya da kurabiyeleri canlandırmak için kullanılırken, eski Mısır’da epey etkili bir geçmişi var. 2003 yılında ‘Diabetes Care’ dergisinde çıkan bir makale, Tip 2 diyabeti olan beş düzine insanın günlük beslenmelerinde daha fazla tarçın kullanmalarının, kan şekeri, kolesterol ve trigliserit değerlerini 40 günden sonra düşürdüğünü anlatıyor.

Hayat tarzınızı değiştirin, kalori saymayın

Birçok kilolu insan, daha önceden diyet yapmamış olsaydı metabolizmaları için çok daha iyi olurdu. 2007 yılında ‘American Psychologist’ dergisinde yayımlanan bir makalede, 31 ayrı grupta çok sık diyet yapanların 2-5 yıl arasındaki bir dönemde tekrar kilo aldıkları belirtiliyor. Yemekleri kısıtlamakla ilgili her şey sağlıksız düşünce ve kaygıya yol açıyor. Doğru beslenmek dengeli bir yaşam tarzını gerektiriyor, maalesef sıkı bir rejimle sonuç alınamıyor.

Haberin Devamı

Kahvaltı daha iyi beslenmenize yardımcı

2002’de ‘Obesity Research’ dergisinde yayımlanan bir çalışmada yaklaşık 15 kilo veya daha fazla zayıflayıp bu kiloyu bir sene koruyabilen üç bin kişinin yüzde 78’inin, her gün sabah kahvaltısı yaptıkları tespit edildi. Araştırmacılar bu bulguya göre, ölçülü yiyerek ve düzenli öğün takibiyle kilo kaybını korumanın mümkün olduğunu belirtiyor. Kahvaltı, metabolizma hızının artmasına yardımcı oluyor ve kahvaltısını edenler gün içerisinde daha az yemek yiyor. Öğünleri atlamak, açlığı daha da artırıyor ve açlığınız çok daha fazla olduğunda, aşırı yeme ihtiyacı doğuyor.

Haberin Devamı

D vitamini takviyesini önemseyin

Sadece güneşe maruz kalmak, D vitaminin karşılanması için yeterli olmayabiliyor. Kemik sağlığı ve bağışıklık işlevleri için oldukça önemli olan D vitamini içeren çok az besin var. Dışarıdan destek alınması tavsiye ediliyor.