Bedeninize iyi bakmalısınız. Çünkü ömür boyu içinde yaşayacağımız ve istesek de ayrılamayacağınız tek evimiz vücudumuz… İşte bu sebeple sağlıklı ve iyi yaşamın kısa süreli bir yarış değil, uzun süreli bir maraton olduğunu hatırlayarak en doğru yatırımı vücudunuza yapın. Sağlıklı beslenme konusunda kafanızın karıştığını biliyorum çünkü; son yıllarda sağlıklı beslenmeye olan ilginin artmasıyla bilgi kirliliği de ne yazık ki arttı. İnternetin her eve girmesi, sosyal medya kullanımlarının artmasıyla birlikte, sağlıklı beslenmeye artan ilgiyi fırsata çevirmeye çalışanlar da var ne yazık ki. Bu da sanal alemde çok fazla bilgi kirliliğin olmasına, insanların her okudukları yazıda farklı tavsiyeler almalarına ve kafa karışıklıklarına yol açıyor. Benim tavsiyem konu sağlığınız ve kendi bedeniniz olunca mutlaka bir uzmandan destek almanız ve sağlığınızı riske atmamanız. Popüler diyetler yerine, sağlıklı beslenmeye ve iyi yaşama odaklanmanız en doğrusu olacaktır.
Çünkü besinlerin doğru tüketimi enerji verir, canlı tutar, bağışıklık sistemimizi destekler. Günlük zihinsel ve fiziksel aktivitelerde enerjiye ihtiyacımız vardır. Yediğimiz yiyeceklerin, glikoz, amino asit, yağ ve vitaminler halinde küçük moleküllere ayrıldığını ve bu moleküllerin bize enerji sağladığını hatırlatmak isterim. Fakat her şeyde olduğu gibi burada da denge ve miktar çok önemlidir. Her şeyin fazlasının vücudumuzda yağa dönüşerek depolandığını unutmadan bütün besin öğelerinden yeterli miktarda almalıyız.
Hücreleri yeniler, canlı tutar
Vücudumuzun kemik, yağ, kas, beyin, sinir ve kan hücreleri gibi milyonlarca hücreden oluştuğunu biliyoruz. Bütün hücrelerin fonksiyonlarını yerine getirmek için görevleri vardır. Vücut günlük rutininde binlerce hücre kaybeder, yenilerini yapar. Kan dolaşımında yolculuk yapan besin ögeleri de hücrelerin yenilenmesine ve tamir edilmesine yardım eder.
Doğru beslenme bağışıklık sistemini destekler
Bağışıklık sistemi kompleks bir yapıya sahiptir ve onu iyileştirmek için tek bir besin öğesine değil genele odaklanmak çok daha doğrudur. Kişinin bir hastalığı varsa veya iyileşme devresindeyse, sağlığını ve enerjisini geri kazanması için bütün besin gruplarını yeterli aldığı doğru beslenmenin hayati önemi vardır. Terapi ve iyileşme, acı veren süreçlerdir ve iştahı kötü şekilde etkileyebilir. Bu, uygun beslenme ve sağlığını geri kazanmak için çok önemli bir süreçtir. Enfeksiyonu engellemek ve dokularının şifa bulması için doğru beslenmek gerekir.
Toksinleri atmaya yardımcı olur
Doğru beslenme aslında vücudumuzun doğal detoks sistemine de yardımcı olur. Her gün istemeden de olsa birçok toksik maddeye maruz kalabiliyoruz. Hazmedi-
lemeyen maddelerden oluşan toksik ve atıklar, vücudumuzda bazı olumsuzluklara yol açabiliyor. Vücudu toksinlerden arındırma olayını kolaylaştırmak için antioksidan bakımından zengin taze sebze- meyvelerin ve sıvı tüketiminin yeterli olması çok önemli.
İlerleyen yaşlara dikkat
40’lı yaşlar en güzel yaşlar ama sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirmek için önlemler alınması gereken de bir dönem. İlerleyen yaş ve yavaşlayan metabolizmaya dur demek için en iyi arkadaşınız egzersiz olmalı. Çünkü bu yaşlarda vücut kas dokusundan kayıplar başlar, kas dokusunun kaybı metabolizma hızını düşürür cilt elastikiyetini kaybeder, kırışma ve sarkmalar başlar. Oysa düzenli yapılan egzersiz, yeterli ve dengeli beslenme ile bu şikayetler engellenebilir. Kırk yaş civarında kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar. Sigara, alkol ve kafein her yaş için tedbirli olunması gereken maddelerdir ancak bu yaşlarda yaklaşan kanser, damar içi basıncın artması gibi sebeplerle sigara bırakma kararının alınması gerekir. Sigara tamamen bırakılmalıdır, kafein sınırlı ölçüde tüketilebilir. Özellikle kadınlar için 30’lu ve 40’lı yaşlarda da meme muayenesi çok önemlidir bu dönemde kolon kanseri riski açısından da tedbirli olunmalıdır. 40’lı yaşlarda kandaki ölçümler ve beslenme alışkanlıklarının detaylı incelenmesinden sonra sıklıkla ihtiyaç duyulan takviyeler C vitamini, E vitamini, selenyum, kalsiyum, omega- 3 olabilmektedir.