Sofraların lezzetli besini fasulye 80 farklı çeşidiyle sağlık saçıyor! Tansiyondan kolesterole, yaşlanmadan sindirime pek çok vücut sistemine olumlu etkisi var
Soğuğa duyarlı bir bitki olan fasulye, hemen her tür toprakta yetişiyor. Bu özelliğiyle ‘arsız’ sebzeler arasına giriyor. Fasulyenin dünyanın pek çok yerinde yaygın olarak tarımı yapılıyor. Çalı, Ayşe kadın, dermason, horoz, boncuk, şeker, göbekli, börülce, dombay derken birçok türüyle mutfaklarımızda yerini alıyor. Fasulyenin sağlığa faydalı olduğunu biliyoruz ama aşağıda sıralanan etkileri şaşırtıyor:
- Yaşlanmayı geciktiriyor: Kırmızı şarapla, Fransızlar’ın uzun ömürlü olması arasındaki ilişkiyi duymuş muydunuz? Bu ilişkinin temeli; şarabın içinde bulunan ‘resveratrol’ adlı maddenin yaşlanmaya yol açan DNA hasarlarını önlemesine dayanıyor. Azı fasulye türleri, şarapla kıyaslanacak miktarda resveratrol içeriyor. Bu madde, en çok siyah fasulyelerde bulunuyor.
- Güçlü antioksidanlar içeriyor: Serbest radikallerin neden olduğu hasar; deride, bağışıklık sisteminde ve beyinde gerçekleşiyor. Yaban mersini, yeşil çay, zerdeçal ve nar gibi besinlerden alınan antioksidanların bu hasarı önlemeye yardımcı olduğunu duymuşsunuzdur. Fasulyede de bu besinlerin içerdiği kadar ya da daha fazla miktarda antioksidan var.
- Tansiyonu düşürüyor: Beslenme programına fasulye eklemenin kan basıncına iyi gelip gelmediğini ortaya çıkarmak için pek çok araştırma yapıldı. Bunların tamamı fasulye tüketiminin sistolik ve diyastolik kan basıncını önemli ölçüde azalttığını gösterdi. Bu araştırmalarda benekli fasulye, kuzeye özgü bezelyeler ve siyah fasulye türleri üzerinde çalışıldı.
- Kanser riskini azaltıyor: Yetişkin ölümlerinde kalp ilk, kanser ikinci sırada yer alıyor. Fasulye, sadece tüm kanser türlerine yakalanma riskini azaltmakla kalmıyor aynı zamanda IP6 adı verilen fasulye özünün kanserle mücadele için olası bir ilaç üretiminde kullanılması üzerinde çalışılıyor.
- Kötü kolesterole iyi geliyor: Fasulye içeren ek bir besin kaynağı tüketmek, tehlikeli LDL - C yani ‘düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol’ miktarını düşürüyor. Bu da kalp hastalıklarına yakalanma riskini yüzde 25’e kadar azaltıyor anlamına geliyor.
- Zayıflamaya yardımcı oluyor: Yakın zamanda yapılan bir başka araştırmada 35 obez, sekiz hafta boyunca takip edildi. Bazıları fasulye bakımından zengin diyete tabi tutuldu. Kiloları, vücut kompozisyonları, kolesterol seviyeleri ve metabolik oranları yaptıkları diyet öncesi ve sonrasında ölçüldü. Fasulye açısından zengin diyeti uygulayan grupta sekiz haftanın sonunda önemli derecede yağ kaybı, daha düşük kolesterol ve kan basıncıyla daha yüksek enerji üretimi gibi olumlu gelişmeler görüldü.
- Bağırsak florasını geliştiriyor: Bakteriler, iyi bir bağışıklık sistemi, cilt yenilenmesi ve düzenli sindirim için çok gerekli. Bağırsak yüzeyini iyileştiren ve kolorektal kansere yakalanma riskini azaltan, kısa zincir yağları ürettiği için bu organizmalar oldukça faydalı. Floranızı güçlü tutmanın en kolay yollarından biri de düzenli olarak fasulye tüketmek.
- Mantarları yok ediyor: İşlenmiş gıda, antibiyotik, doğum kontrol hapları ve stres, bağırsak mantarına yol açabiliyor. Bağışıklık sistemini zayıflattığı ve iltihaba neden olan toksinleri ortaya çıkardığı için mantarlar yaşam kalitesini düşürüyor. Fasulyenin yapısında bulunan bileşenlerin mantarları yok ettiği ve mantar enfeksiyonlarını önlediği araştırmalarla ortaya çıkarıldı.
Tuhaf ama yararlı!
Sabahları yaptığınız smoothie’lere (1 bardak süt, yarım muz, tarçın ve yarım çay bardağı fasulyeyi mikserden geçirin) veya
çorbalarınıza haşlanmış yarım
bardak fasulye eklemeyi deneyin. Kulağa tuhaf geldiğinin farkındayım ama siz yine de deneyin...