Üzüm, yaz aylarının en renkli meyvelerinden... Yeşil, kırmızı, siyah, sarı ve pembe renklerinin yanı sıra, çekirdekli ve çekirdeksiz türleri var. Hepsi aynı aileden gelse de, farklı bileşenleri ve faydaları bulunuyor. Peki mevsimi bitmeden üzümü sofralara eklemek için ne gibi sebeplerimiz var? İşte üzümün faydaları…
Antioksidanlar, oksidatif strese yol açan zararlı moleküller, serbest radikallerin neden olduğu, hücrelerinizdeki hasarı onarmaya destek veren faydalı bileşiklerdir. Oksidatif stres, diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi birçok kronik sorunla ilişkilidir. Dolayısıyla bu rahatsızlıklara karşı koruyucu etki gösterirler.
Üzümün içinde bin 600’ün üzerinde faydalı bitki bileşeni bulunduğu söyleniyor. En yüksek antioksidan konsantrasyonu, kabuk ve çekirdeklerinde bulunur. Bu nedenle, üzüm araştırmalarının çoğu, çekirdek ya da kabuklarının özleri kullanılarak yapılır. Kırmızı üzüm, meyveye rengini veren antosiyaninler nedeniyle daha fazla sayıda antioksidan içerir. Hatta fermentasyondan sonra bile varlığını sürdürür. Bu nedenle kırmızı şarap bile antioksidan maddeler içerir.
Bir değer, antioksidansa resveratrol’dür. Resveratrolün kalp hastalıklarına ve kanser gelişimine karşı koruma sağladığı ve kan şekerini dengelediğine dair çeşitli çalışmalar yürütüldü. Bu meyve ayrıca C vitamini, beta-karoten, kuersetin, lutein, likopen ve ellagik asit gibi bileşenleri de içeriğinde bulundurur.
Kan basıncını dengeliyor
Üzüm, aynı zamanda potasyum içeriği sayesinde kan basıncının dengelenmesine yardımcı olabilir. Potasyum, kan basıncı dengesinin sağlanmasında önemli minerallerden biridir. Araştırmalar, düşük potasyum alımının yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve inme riskinin artmasında rol oynayabileceğini gösteriyor. Üzüm, kolesterol emilimini azaltan bileşenlerle, kolesterol seviyelerinin de dengelenmesine destek verebilir. Özellikle kırmızı üzümle yapılan çalışmalar, kolesterol seviyesi konusunda daha olumlu sonuçlar ortaya koyuyor. Bütün bunlar, üzümün kalp sağlığını desteklediği gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Kronik hastalıkları önleyebilir
Kanser, kalp sorunları, diyabet, artrit ve otoimmün hastalıklar, son yılların ön plana çıkan sağlık konuları arasında. Kronik rahatsızlıkların gelişiminde, kronik inflamasyonun rol oynadığını biliyoruz. İnflamasyon, aslında vücutta doğal olarak gelişebilen bir tepkiyken, bunun sürekli hale gelmesi, çeşitli sorunları beraberinde getirebilir. Kronik inflamasyonun azalmasıyla, hastalıklara karşı koruyucu etki gösteriyor. Resveratrol, güçlü anti-inflamatuar özelliklere sahip antioksidan bileşenlerden biri. Üzüm tozu veya üzüm suyuyla ilgili yapılan çalışmalarda, kanda inflamasyonu önleyen bileşenlerin sayısının arttığı da ortaya çıktı.
Göz sağlığına katkı sağlıyor
Üzümde bulunan bileşenler, bireyi, yaygın göz hastalıklarına karşı koruyabilir. Çalışmalar, bu meyvenin içinde bulunan resveratrol isimli antioksidanın insan gözündeki retina hücrelerini ultraviyole A ışığından koruduğunu ortaya çıkardı. Bu durum, yaygın bir göz rahatsızlığı olan yaşa bağlı maküler dejenerasyon (AMD) gelişme riskini azaltabilir. Üzümde lutein ve zeaksantin gibi göz sağlığını destekleyen başka antioksidanlar da bulunur. Bazı araştırmalar, bu bileşiklerin gözlerin mavi ışıktan zarar görmemesine yardımcı olduğunu göstermiştir.