Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçtiğimiz pazar günü yayınlanan yazımda duygusal açlıktan bahsetmiş ve yemek yeme nedenimizin sadece ‘açlık’ olmadığını vurgulamıştım. Duygusal açlık, her zaman üzerinde çok durduğum konulardan biri. ‘Afiyetle Diyet’ kitabımda da ‘aç olan siz mi yoksa duygularınız mı?’ başlığı altında uzun uzun duygusal açlık sebeplerinden ve bununla baş etme yollarından bahsettim.
Evet doğru duydunuz, duygular yemek yemeyi tetikliyor. Açlıkla karışan tam 16 farklı duygu var… Ama sadece duygular değil, bazı alışkanlıklar ve çevresel faktörler de aç değilken yemek yemenize neden olabilir. İşte bunlardan bazıları:
1. Saat alışkanlığı: Öğle saati geldiği için aç olmadığınızda bile yemek yiyorsanız ya da masayı hazırlamak için 18.00’de kendinizi mutfakta buluyorsanız, saat alışkanlığınız var demektir. Sırf saati geldiği için yemek yemeyin. Yemek saati geldiğinde, açlık seviyenizi ölçün ve gerçekten aç olup olmadığınıza karar verin.
Eğer açsanız, sağlıklı bir yemek yiyebilirsiniz ama aç hissetmiyorsanız vücudunuzu dinleyin. Aç hissedene kadar yemek yemeyin ve saati görmezden gelin.
2. Açık büfeler veya kampanyalı menüler:
Herkes fırsatları sever ama sadece bedava ya da çok ucuz diye yemeyin. Özellikle yaz aylarında açık büfeler sizi bu tuzağa düşürmek için bekliyor. Tabağınızı bedavalarla doldurmadan önce mutlaka aç mısınız değil misiniz diye kendiniz sorgulayın, vücudunuzu dinleyin. Eğer çok aç hissetmiyorsanız tabağınızı sebze ve salatayla doldurun.
3. Tekliflere ‘Hayır’ diyememek:
Eğer insanları kıramıyorsanız, özellikle ailenizden birine veya arkadaşınıza ‘Hayır’ demek zor olabilir. Hatta bazen teklifte bulunanlar cevabınızı kabul etmez. Gittiğiniz yemeklerde açlık seviyenizi ölçün ve tabağınızı ona göre doldurun.
Israrlarınıza rağmen kendinizi bir dilim pastayla buluyorsanız, kontrol altında olduğunuzu unutmayın. Her zaman çatalınızı bırakabilirsiniz veya pastanızı birisiyle paylaşabilirsiniz. Aslında çözüm çok basit; küçük porsiyonlar tüketmek.
4. Temiz tabak bırakma alışkanlığı: Hepimiz ‘Dışarıda aç olan çocuklar var’ söylemleriyle büyüdük. Çoğu aile bu alışkanlıkla çocuklarının yemek israfı yapmasını önlemek ve onları sevmediği sağlıklı besinleri yemeye teşvik etmek için bu yöntemi kullanıyor.
Aç olmasanız bile kendinizi tabağınızdaki yemeği bitirmek için zorluyor musunuz? Özellikle bir restoranda yediğiniz pahalı yemeğin karşılığını vermek için?
Aşırı yemeyi önlemek için ne kadar aç olduğunuzu değerlendirin, böylece son lokmalara ihtiyacınız olmadığını hissedersiniz. Bir sonraki siparişinizi yarım porsiyon verebilir ya da birisiyle paylaşabilirsiniz. Ayrıca paketleyip eve götürme seçeneğinizin olduğunu da hatırlayın.
Evde daha az yemek yemek için küçük tabaklar kullanın. Son olarak yemeklerin yarına kalmasından korkmayın. Dünden kalan yemekleri yiyemeyen sayısız insanla karşılaştım.
Neden yenmesin ki? Birçok yemek yapıldıktan sonraki gün daha lezzetlenebilir ve çoğu yemek buzdolabında saklandığında tadından ve dokusundan hiçbir şey kaybetmez.
5. Karşınıza çıkan tetikleyiciler: Ofisinizde sizi kendine çeken bir kavanoz dolusu abur cubur mu var? Tok olmanıza rağmen bir partideki yemekleri yemeden duramıyor musunuz?
Yiyecekler gözünüzün önündeyken, bazen aç olmasınız bile yemenize neden olabilir. Çok güzel görünüyor ve tam önünüzde! Kötü ne olabilir ki?
Eğer tetikleyici yemeklerin hepsini gözünüzün önünden çekemiyorsanız, ortamdan uzaklaşmaya çalışın. Saydam kavanozlar yerine opak olanları kullanmaya özen gösterin.
Karnınız tok ve yemekli bir partiye gidiyorsanız, yiyeceklerin olduğu masayı arkanıza alın ya da başka bir odada bulunun. Tabii bunun tam tersi de işinize yarayabilir.
Sağlıklı atıştırmalıkları göz önünde bir yerde bulundurursanız, onları tüketme ihtimaliniz de artar.